Gündem

Alanya Gazipaşa’da balçık krizi

Gazipaşa’daki Selinus Plajı’nda denize giren vatandaşlar, bir anda yoğun kirlilikle karşılaştı. DSİ’nin köprü çalışmaları sırasında ortaya çıkan balçıklı suyun denize ulaşması, halk sağlığını ve turizmi tehdit ediyor. Antalya Turizm Koruma Gelişim Alt Yapı Hizmet Birliği (ANTAB) Üyesi turizmci Bülent Kocabaş, “Alanya sahilleri de tehlikede” dedi

GAZİPAŞA’DA bulunan ve bölgenin en çok tercih edilen sahillerinden biri olan Selinus Plajı, yine çevre kirliliğiyle gündeme geldi. Yaz sezonunun ortasında, sıcak havada serinlemek için plaja gelen vatandaşlar, denize girdikleri sırada ani bir şekilde kirlilikle karşılaştı. Denizin rengi bir anda değişti, kötü bir koku etrafa yayıldı ve su yüzeyinde balçık benzeri maddeler oluştu. Olayı gören tatilciler panikle sudan çıkarken, bazı aileler çocuklarını hemen kıyıya aldı. Plajdaki vatandaşlar yaşanan duruma tepki gösterirken, işletmeciler ise müşteri kaybı yaşadıklarını belirtti. Durumun ardından çevre esnafı ve vatandaşlar, kirliliğin nedenini araştırdı. Kirliliğin kaynağının, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Gazipaşa Yat Limanı’nın girişinde sürdürülen köprü yapım çalışmaları sırasında ortaya çıkan balçıklı suyun denize ulaşması olduğu iddia edildi. Yıllardır biriken çamurun, kazı çalışmalarıyla birlikte dere yatağından taşınarak Hacı Musa Çayı’na, oradan da doğrudan denize aktığı belirtildi. Daha önce de benzer şekilde kirlilik yaşandığını hatırlatan bölge halkı, yetkililerin bu duruma kalıcı bir çözüm üretmemesinden şikayetçi.

‘DENİZ BİR ANDA KİRLENDİ’

Gazipaşa Selinus Plajı'nda yaşanan kirliliği anlatan Antalya Turizm Koruma Gelişim Alt Yapı Hizmet Birliği (ANTAB) üyesi turizmci Bülent Kocabaş, “Gazipaşa Selinus Plajı'nda daha önce de yaşanan ve basına yansıyan kirlilik sorunu dün yeniden meydana geldi. Denize giren vatandaşlar bir anda yoğun bir kirlilikle karşılaştı. Konunun nedenini araştırdığımızda, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) yat limanı girişinde yürüttüğü köprü çalışmasının bu duruma yol açtığını tespit ettik. Yat limanı yanındaki Hacı Musa Çayı’na kadar uzanan, “Yalı Hendek” olarak bilinen alanda, Toros Dağları’ndan gelen suların aktığı bir dere bulunuyor. Bu derede, biri DSİ’ye ait olan ve diğer ikisi daha küçük olan üç farklı köprü çalışması yürütülüyor. DSİ’nin yürüttüğü çalışmalarda kepçeler hendek içinde kazı yaparken, yıllardır biriken balçık ve çamur açığa çıkıyor. Bu balçık, derenin önünde taş ve kayalardan oluşan doğal bir set tarafından tutuluyordu. Ancak kazı çalışmalarıyla birlikte biriken kirli su DSİ tarafından Hacı Musa Çayı'na pompalanmaya başlandı” dedi.

‘KİRLİLİK ALANYA SAHİLLERİNİ DE TEHDİT EDİYOR’

Kirliliğin Alanya sahillerini de tehdit ettiğini belirten Kocabaş, “Balçıklı ve kötü kokulu bu su, çay yoluyla yat limanına ve oradan da denize ulaşıyor. Dalgaların etkisiyle bu kirlilik yalnızca Selinus Plajı’nı değil, Koru Plajı, Kıyılar Plajı ve hatta Alanya sahillerini bile tehdit ediyor. Geçmişte bu konuda yat limanı işletmecisi Gold Marina Aydoğan A.Ş. de suçlanmıştı. Ancak son yaşanan durum, DSİ’nin köprü çalışması sırasında oluşan kirlilikten kaynaklanıyor. Kirli su doğrudan denize değil, Hacı Musa Çayı’na verilse de sonuç olarak denize ulaşarak Selinus Plajı’na kadar yayılıyor. Ben Antalya Turizm Geliştirme ve Çevre Koruma Birliği üyesi olarak konuyu araştırdım ve kurumlarla paylaştım. Bu durumun, DSİ’nin köprü çalışması sırasında ortaya çıkan balçıklı suyun denize ulaşmasından kaynaklandığını ve turizme ciddi zarar verdiğini tespit ettik. Hem yerli hem yabancı turistler olumsuz etkileniyor, hatta sağlık açısından tehlike oluşturuyor” dedi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SIRALADI

Çözüm önerilerini sıralayan Kocabaş, “Bu nedenle iki çözüm önerimiz var. Çalışmalar bir an önce tamamlanmalı. DSİ, pompaladığı bu kirli suyu Hacı Musa Çayı’na değil, daha uygun başka bir noktaya yönlendirmeli. Belediye Başkan Yardımcısı sayın Necdet Ali Şirin ile bu konuyu görüştüm. Belediye Başkanımız şu an sağlık sorunları nedeniyle izinli. Başkan yardımcımızla birlikte suyun, toprağa süzülerek arıtılabileceği farklı bir bölgeye yönlendirilmesi fikri üzerinde durduk. Bu şekilde su çaya karışsa dahi denize ulaşmayacak ve kirlilik azalacaktır. Halk ve işletmeler bu çalışmadan ciddi şekilde etkilendi. Bu yüzden plaj barları ve restoranların kira bedelleri gözden geçirilmeli ve indirim sağlanmalıdır. Esas önemli olan, DSİ'nin bu plansız çalışmaya devam ederek bölge turizmini daha fazla zarara uğratmamasıdır. Dün pompalama işlemi sırasında halk ve turistler plajı terk etti. Bu çok ciddi bir durumdur. Deniz kumunun pompalanması nispeten daha az kirlilik yaratabilir, ancak burada sorun doğrudan lağım çukurunu andıran balçıklı suyun denize karışmasıdır. DSİ’nin Gazipaşa Belediyesi, ASAT ve diğer kurumlarla iş birliği içinde çözüm üretmesi gerekir. Örneğin: Kirli suyu farklı bir bölgeye pompalamak, Çayın denizle birleştiği noktaya taş barajlar kurarak balçıklı suyun geçişini engellemek, Kirli suyu tankerlerle tahliye ederek doğaya zarar vermeyecek bir noktaya taşımak. Yetkililer, çalışmanın kısa sürede biteceğini söylüyor. Ancak turizm sezonunun da bitmesine çok az kaldı. Eylül ortasında okullar açılıyor ve turizmciler bu süreçte yeterince mağdur oldu. Araçlar köprü çalışması nedeniyle geri dönüyor, plajlara ulaşım sağlanamıyor” dedi.
(Şerife ÇOBAN)