ALANYA’DA patlıcan ve domates üreticileri artan girdi maliyetleri, düşen ürün fiyatları ve ihracat eksikliği nedeniyle üretimden uzaklaşma noktasına geldi. Elektrik, su, gübre ve işçilik giderlerinin katlanarak yükseldiğini ve kazanç sağlayamadıklarını belirten üreticiler, “Bir patlıcan fidanı 28 lira, patlıcanın kilosu 22 lira, gübre fiyatları iki katına çıktı. Bu şartlarda üretim yapmak imkansız. İhracat yapılmadan çiftçi ayakta kalamaz. Kazanç yetmiyor. Genç nesil üretimden yapmak istemiyor. Çiftçi öldü, selasını okuyan yok” ifadeleriyle Alanya tarımındaki kritik duruma dikkat çekti.
‘ÇİFTÇİNİN EMEĞİ UCUZA MAL EDİLİYOR’
Alanya’da marketlerde domates 35, patlıcan ise 50 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor. Ancak artan gübre, sulama, ilaç ve işçi maliyetleriyle mücadele eden üreticiler, domatesi 19, patlıcanı 22 liradan satmak zorunda kalıyor. Üreticiler, fiyatların maliyetleri karşılamadığını ve kazançlarının her geçen gün eridiğini ifade ediyor.
‘İHRACAT YAPILIP MALİYETLERİN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKİR’
Patlıcan üreticisi Mehmet Cinas, “Küçük yaştan itibaren çiftçilikle uğraşıyorum. Çiftçilerimizin masrafları ve maliyetleri giderek artıyor. Bu fiyatlar 80’li 90’lı yılların fiyatları. Komşularımızla birbirimizin ihtiyaçlarını karşılardık ama şu an bu mümkün değil. Her şey giderek artıyor, sürekli zam geliyor. İhracat olmazsa bu işler olmuyor. Mutlaka dışarıda pazar kurmak gerekir. Elektrik, su ve işçi masraflarını ve yevmiyeyi hesaplarsak işin içinden çıkılmıyor. Çok zor durumdayız. 2-3 yıldır patlıcan ekiyoruz. Eylül ayında ekiyoruz, temmuz ayına kadar devam ediyor. Genel durumlara baktığımızda durum çok kötü. Maliyetler artıyor, sebze fiyatları aşağıya doğru gidiyor. Domates, patlıcan ve salatalık hepsi aynı vaziyette. Bir tane fidanın fiyatı 28 lira, patlıcanın kilosu ise 22 lira. Üretimde bilinçli ilerlemek lazım. Sezonda ne çok giderse çiftçi kardeşlerimiz onu ekiyor, sonrasında evdeki hesap çarşıya uymuyor. Bir gübre 2 bin-2 bin 500 liradan aşağı değildir. Tarlayı sürdürmek ayrı bir maliyet. A’dan Z’ye kadar her şey masraf. Çiftçinin ayakta durabilmesi için dışarıdan pazar bulunması gerekir. İhracat yapılıp maliyetlerin düşürülmesi gerekir. Enflasyonu düşürmek için sebze fiyatlarını gösteriyorlar. Manavdan 50 liraya domates aldım, dışarıda 20 liraydı. Hep yukarıdaki fiyat konuşuluyor, tabandaki fiyatı kimse konuşmuyor” dedi.
‘GENÇ NESİL TARIMLA UĞRAŞMAK İSTEMİYOR’
İlkokuldan beri tarımla uğraştığını belirten Emine Cinas, “Hayat çok pahalı. Fidanlar, ilaçlar ve diğer masraflar gibi. Yevmiyeci çalıştırmıyoruz, kendimiz çalışıyoruz. Don zamanları kömür ve odun maliyetleri oluyor. Bu işler çok maliyetli. İhracat olsa çiftçi de memnun olur. Zeytin de aynı şekilde, hiç satamıyoruz, elimizde kalıyor. Maliyetler yüzünden çiftçi zor durumda. Genç nesil üretim yapmıyor. Biz bu kadar emek veriyoruz, bizden ucuz alınıyor, pazarda ve marketlerde pahalıya satılıyor” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’NİN LOKOMOTİFİ TARIMDIR, TARIMA SAHİP ÇIKILSIN’
Domates üreticisi Osman Ali Çıtak, “Yıllardır çiftçilik yapıyoruz. Her sene daha da kötüye gidiyor. Salatalık 15-16 lira buradan ne kadar kötüye gittiğimizi anlayabiliriz. Bir fide 15-16 lira. Üretici borç batağında. Tarım Bakanından bu duruma el atmasını istiyoruz. Maliyetler yükseldi. Kazanç kurtarmıyor. Türkiye’de tarımla hiç ilgilenen yok. Tarım gittikçe kötüye gidiyor. Bir ülke önce tarımıyla sonra sanayisiyle kalkınır. Tarımla üretip dışa bağımlılığı keseceğiz. Türkiye’nin lokomotifi tarımdır. Tarıma sahip çıkılmasını istiyoruz. Ya ihracat yok ya da üretim çok. Bir yerde bir dengesizlik var. Geçen yıl salatalık 40 liraydı bugün 15 lira. Neden böyle olduğunu anlamıyorum. Herhalde pazarımız yok. İhracatımız yok. Yetkililerden bu işe el atmalarını bekliyoruz. Pazarlarda şu sebze pahalandı diyorlar ama kimse gübre pahalandı demiyor. 2 bin 500 liralık gübre bu yıl 5 bin lira. Biz işin içinden nasıl çıkacağız” diye konuştu.
‘ÇİFTÇİ ÖLDÜ, SELASINI OKUYAN YOK’
Alanya’nın tarımda ilerlediğini ama bir şeylerinde ters gittiğini söyleyen Çıtak, “Çiftçi tarlalarını inşaata veriyor. Adam kazanamayınca ne yapsın. 2 daire düşer. Kirasını yerim en azından vücudum yorulmaz diyor. Kışın don zamanı seralarda soba yakmam, yazın ise seranın sıcağında yanmam diyor. Ben 50 yaşındayım. Küçük yaşımdan itibaren tarımla uğraşıyorum. Çocuklarım tarımla uğraşmak istemiyor. Benden sonra bu işle uğraşacak kimse yok. Çocuklarımın okul masraflarını ödeyemiyorum, tarım bitiyor. Eskiden Payallar’da her evde 1-2 ton buğday olurdu şuan kimsenin evinde yok. Üretmiyorlar. Türkiye’ye bir ambargo vurulsa biteriz. Çiftçi öldü. Selasını okuyan yok. El uzatan yok” dedi.
‘TARIM SEKTÖRÜ HER GEÇEN GÜN KAN KAYBEDİYOR’
Üreticilerin şu anda ihracata ürün gönderemediğini ifade eden Alanya Hal Derneği Başkanı Adem Kaya, üretim plansızlığı ve şu an ihracata ürün gitmemesinin iç piyasada üretim fazlası oluşmasına neden olduğunu söyledi. İhracatın önünün açılması için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın acilen devreye girmesi gerektiğini söyleyen Kaya,
“Halde domates 19 liradan 20 liraya kadar patlıcan ise 22 liradan satılıyor. Ben kendimde üreticiyim sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Ürünler maliyetin altında satılıyor. Çiftçi zarar ediyor. Tarım sektörü her geçen gün kan kaybediyor. Fiyatlar üreticinin yüzünü güldürmüyor. Bu fiyatlar üreticiyi kurtarmıyor. Üreticide zarar ediyor halciler de” diye konuştu.




