UNUNU eleyip eleğini asmış ama keyfine bakamayan insanlar topluluğudur emekliler. Şöyle ufaktan bir dokun mu, bin ah dinlemeye hazır olacaksın.

Gün içerisinde ya bire birde ya da telefonla arayıp "Bana bir iş bul" diyen onlarca isim sayabilirim.
"66 yaşımdayım, 3 yıl daha yasal olarak şoförlük yapmak istiyorum, kısacası geçinemiyorum. Ne olur bir ilgilen" diyen. "Bana gece ve ya gündüz fark etmez bir bekçilik işi ayarla. Bedensel olarak çalışamam ama bekçilik yaparım. Seni mahcup etmem" diyen. Parkinson hastası bir vatandaşımız, 65 yaşında ve hastalığı bir hayli ilerlediği için çay bile içemiyor. Karşılaştık, hal hatır sorduktan sonra "Ne olur bana bir iş ayarla" dedi. Gazeteci olunca, sanılıyor ki her kapıyı açıyoruz.
Bazen sosyal medya hesabımdan paylaşıp iş bulduklarım oldu ama genç işsizlerdi. En düşük emekli maaşıyla da en yüksek olanıyla da ayakta kalmak zor. Emekli İŞKUR'u açılsa, 1980'li yılların SSK kuyruklarına "Kurban olayım" dedirtecek cinsten kuyruklar oluşur. Kime dokunsan dert küpü, kime "Nasılsın" desen hüzünlü ve çaresiz gözleriyle bakıp, ya susuyor ya da içinde ne varsa kusuyor. Eğer birine beddua edecekseniz "İnşallah emekli olursunuz" deyin yeter. O durumdalar inanın.
Bundan 8-10 yıl önce bu yoğunlukta bir şikâyetleri olmazdı.
"Bir babanın evladından harçlık istemesi dünyanın en ağır yükü" dedi.
Bir başka emekli "Çocuklar geldi, çok özlemiştik ama 15 gün kaldılar, tüm hesaplarım alt üst oldu" dedi. Çocuklarını bile yük gördüren bir yoksulluğun içinde emekliler. Hayatlarının son baharlarını huzur ve refah içinde yaşamak onların hakları değil mi? Restoranlar da bir başka milletlerin emeklilerine bakın, bir de bizim emeklilerimizin onlara nasıl imrenerek baktığına. Türkiye'de toplam emekli sayısı 16 milyon ancak istatistiklere yansıyan rakamlar, bunun dörtte birinin hala çalıştığını gösteriyor. Kentlerin ışıltılı ve gösterişli mekânlarında yenecek olan bir akşam yemeğine bir ay yaşamaya çalışıyor insanlar. "Efendim oy vermeseydiler" gibi bir karşı tavrı anlamsız buluyorum. Hangi partiye gönül vermiş olurlarsa olsunlar, onlar bizim insanımız. Duyarsızlığı, siyasi karşıtlık üzerinden perdelemek çok şık olmasa gerek. İş arıyor emekliler "Ne iş olsa yaparım abi" tavrında, mahcup, üzgün, umutsuz, mutsuz, suskun ve öfkeli emekliler. Onlar birilerinin babası, annesi, kardeşi velhasıl onlar bu ülkenin son 40 yılında alın teri olan insanlar.
Beyler, kıymayın büyüklerinize! İmam, musalla taşına geldiğinde "Ey Fani, geride kalanlara hakkını helal ediyor musun?" diye sorarsa, diyecek söz bulamazsınız. Esen kalın.