YILLAR evvel Alanya'dan göçüp İsveç'e yerleşen, işini gücünü orada kurup evlenen
YILLAR
evvel Alanya'dan göçüp İsveç'e yerleşen, işini gücünü orada kurup evlenen "Veysel" adında bir takipçim var.
Zaman zaman sosyal medyadan görüşürüz, köşe yazılarıma yorum falan yapar, bazen de sitem eder: "Hep siyaset yazıyorsun ama Alanya'dan çok az bahsediyorsun."
Veysel Bey'in arzu ettiği şu...
Gazeteci gözüyle şehrin sosyal yaşamı nasıl gidiyor, insanlar ne yapıyor, ne yiyip ne içiyor, bunları yazayım, o da ta İsveç'ten hasret gidersin.
Benim her paylaşımımı anında beğenen, beni motive edici yorumlar yapan Veysel Bey'i kırar mıyım hiç!
Bugünden tezi yok, bu mecradan ara sıra İsveç'e "mektup" yazıp hem yurtiçi ve yurtdışında olup Alanya'yı merak edenlere, hem de Alanya'da olup gözünün önündekileri göremeyenlere sesleneceğim.
Hazırsanız başlıyorum...
"...Geçenlerde yazmıştım, yineliyorum. Şehre garip bir tevekkül hakim. Malum uçak krizinden dolayı turizmden ekmek yiyen herkes tedirgin. Herkes bir mucize olmasını istiyor ve bekliyor, ama bana kalırsa çok zor. Sadece otelcisi, acentecisi, restorancısı veya barcısı değil ağlayan. Sanayi'deki marangoz da ağlıyor, çünkü önünü göremeyen sektör elemanları tadilat yapamıyor. Camcı da ağlıyor, çünkü görüyoruz, pek çok restoranın, barın, evin camı çatlamış veya kırık, kimse üç beş kuruş verip de bunları değiştirmek, yenilemek, nakit parasını oraya gömmek istemiyor. Hazır nakit paradan laf açılmışken. Avrupa'da nasıl bilmiyorum ama Alanya, daha doğrusu Türkiye tam bir kredi kartı cenneti oldu. Benim bile cüzdanda en az 10 kredi kartı var ama inan, 6-7'si daha hiçbir pos cihazına veya ATM makinesine girmemiştir. Plastik paralar günümüzde çok acayip işine yarıyor insanların. Misal, cebinde kağıt para yok diyelim. Hiç sorun değil. Plastik para her derde deva. Gir şifresini, al kağıt çıktısını, götür satın aldığın ürünleri, bir ay rahatsın. 'Uyuşturucu gibi bir şey' diyorlar bunlara. Kullanırken sözüm ona rahatlatıyormuş, ama acısı sonradan çıkıyormuş. Oralarda durum nedir bilmem ama tıpkı uyuşturucu gibi, kredi kartından, yani borcundan ölen bile var burada. O derece yani. Şehirde ise sosyal hayat felç. Misal, dün hafta başıydı, çıktım Alanya'nın en işlek caddesine, in cin top oynuyordu...."
-DEVAMI YARIN-
