AKDENİZ Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (AKTOB) bu yıl 15’incisini düzenlediği Uluslararası Resort Turizm Kongresi, Antalya’da “Yeni Stratejilerle Fark Yarat” temasıyla başladı. Kongrenin en dikkat çeken başlıklarından biri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un mevsim kaymasına ilişkin yaptığı uyarılar ve sektöre yönelik yeni destek açıklamaları oldu. Bakan Ersoy, 2026 yılı nisan ve mayıs aylarında küresel ısınmanın etkisiyle oluşan mevsim kaymasının turizm sektörü için kritik bir risk oluşturduğunu belirtti. Bu dönemde rekabet gücünü korumak amacıyla destek paketlerinin genişletileceğini ifade eden etti. Bakan Ersoy, açıklamasında “Yüzde 50 vergi indirim uygulamasına nisan ve mayıs aylarını da dahil ediyoruz. Eskiden sadece kasım, aralık, ocak, şubat ve mart aylarını kapsıyordu. Şimdi nisan ve mayıs aylarını da kapsayacak. Uçakların nisan ve mayıs ayına denk gelen hizmet indirimlerinde yüzde 10’luk indirime gidilecek. Bu desteklerle birlikte bu iki ay için bilet fiyatları yüzde 5 aşağı çekilecek. Otelciler olarak nisan ve mayıs aylarında erken rezervasyon indirimlerini sürdürmemiz gerekiyor. Erken kapatma yapmamamız büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
‘İKLİMLE REKABET EDEMEYİZ FİYATLA REKABET ETMELİYİZ’
Bakan Ersoy’un açıklamalarını değerlendiren Turizm Geliştirme Ajansı (TGA) Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Cimrin, iklim değişikliğinin turizm üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Cimrin, mevsim kaymasının artık sektörde kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurgulayarak, “Global ısınmanın yol açtığı mevsim kayması artık kaçınılmaz bir gerçek ve biz de değişen koşullara uyum sağlamak zorundayız. Nisan ayı neredeyse kış aylarının bir parçası hâline geldi. Mayıs ayının başını bile artık tam anlamıyla yaz ayı olarak değerlendiremiyoruz. Bu durum ciddi sıcaklık farklarına neden oluyor ve özellikle rakip destinasyonlarımız olan Mısır ve diğer çevre ülkelere kıyasla bize iklim açısından dezavantaj yaratıyor. Bu süreçte kaybedebileceğimiz potansiyel misafirimizi elde tutmanın tek yolu fiyatla rekabet edebilmek. Çünkü bu dönemde iklimle rekabet etme şansımız yok. Bu nedenle Sayın bakanımızın öngördüğü teşvikler hem önlem niteliğinde hem de son derece önemli. Tur operatörlerine ve havaalanlarına sağlanan destekler, otelcilerimizin de fiyat noktasında fedakârlıklarını sürdürmeleriyle birlikte uygun paketlerin oluşmasına katkı sağlayacak. Uygun fiyatlı paketlerle rekabet ederek potansiyelimizi kaybetmemeyi hedefliyoruz. Değişen koşullara bağlı olarak mutlaka yeni güncellemeler yapılacak ve bunların sonuçları da alınacaktır. Bakanımız, bakanlığımız ve TGA tüm hedefleri ve rakamları yakından takip ediyor. Herhangi bir sapma ya da hedef değişikliği olduğunda hızlıca gerekli önlemler alınıyor. Sektörümüzün özellikle TGA ile kazandığı en büyük avantaj ise dinamizm. Yani değişen koşullara hızla adapte olabilmek, ani manevralarla hedeflere adım adım yaklaşmak ve hedeften uzaklaşmamak” dedi.
‘GEREKLİ ‘TUR OPERATÖRLERİNİN DE KONUYU DEĞERLENDİREREK YÜKSEK POTANSİYEL YARATMASI ÖNEMLİ’
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, “Sayın bakanımız küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri ile alakalı olarak bölgemizde nisan ve mayıs aylarında hava ile alakalı olumsuzluklarla bağlantılı sezon kaymasını yani sezonun ekim ve kasımda da daha yoğun devam edeceği noktasında değerlendirmelerini ifade etti. Bu anlamda da havacılık sektörüne, uçak sektörüne destek konusunun daha önceden olduğu gibi tekrar gündeme alındığını ifade etti. Bir diğer taraftan erken rezervasyon indirimleri ile alakalı olarak nisan ve mayıs ayları içerisinde bayram dönemleri hariç indirimlerin devamı noktasında otelcinin dikkatli davranmasını önerdi. Bu tabii ki bizlerin de yani bölge otelcilerin de gündeminde olan bir konu, bununla alakalı olarak da konaklama sektörü olarak gerekli çalışmaları dikkatlice gerçekleştiriyoruz. Burada önemli olan bizlerin bu yapmış olduğumuz fedakarlıklara rağmen, tur operatörlerinin de konuyu değerlendirerek daha yüksek bir oranda potansiyel yaratma çabası içerisinde olmaları. Ümit ediyorum ki hem 2026 sezonunda hem de sonrasında bu anlamda bir başarı sağlar ve hem sezonu uzatır hem de mevcut sezonumuzu korumayı başarırız” dedi.
‘KASIM VE HATTA ARALIK AYI İÇİN UÇUŞ PROGRAMLARININ DEVAM ETMESİ SAĞLANMALIDIR’
Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Danışmanı Alper Gencelli; “Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, 2026 yılı nisan-mayıs döneminde küresel ısınma kaynaklı ‘mevsim kayması’ yaşanacağına ilişkin uyarısı aslında yalnızca geleceğe yönelik bir tahmin değil; Akdeniz destinasyonlarında bugünden hissedilen bir gerçeğin resmi ifadesidir. Özellikle Alanya ve genel olarak Akdeniz kıyı bandı, mevsim kaymasının etkilerini somut olarak deneyimlemeye başlamıştır. Kasım ayında dahi yaz sıcaklıklarının devam etmesi, Alanya’da turizm sezonunun kendiliğinden uzadığını göstermektedir. Buna rağmen uçak seferlerinin sona ermesi, charter programlarının kapanması ve birçok otelin sezonu erken kapatması, oluşan doğal talebin karşılanamamasına yol açmaktadır. Ortaya çıkan durum, arz–talep uyuşmazlığına dönüşmekte; turistler sıcak havayı yaşamak isterken, ulaşım ve konaklama altyapısı kapandığı için bölge ciddi fırsatlar kaçırmaktadır. Bu nedenle, iklim değişikliğinin etkileri yalnızca sıcaklıklardaki artış değil, aynı zamanda yeni bir sezon yönetimi gerekliliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakanlığın özellikle Nisan–Mayıs için verdiği destek paketleri, sektörün yeni iklim koşullarına uyum sağlaması açısından önemlidir. Bu destekler: Erken sezon hazırlık maliyetlerini azaltarak işletmelerin daha erken açılmasını teşvik edebilir. Havayolu şirketlerinin operasyonlarını daha uzun döneme yaymasına katkı sağlayabilir. Bölgenin düşük sezondaki tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ivme kazandırabilir. İklim kaynaklı sezon kaymasının yarattığı riskleri, fırsata çevirme imkanı sunabilir. Ancak bu desteklerin etkili olabilmesi için destinasyon bazlı stratejik bir planlamayla desteklenmesi gerekmektedir. Alanya İçin önerilerim; Bakanın işaret ettiği mevsim kayması, Alanya için aslında büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Bu potansiyelin kayba dönüşmemesi için şu adımlar kritik önem taşımaktadır: Kasım ve hatta aralık ayı için uçuş programlarının devam etmesi sağlanmalıdır. Hava yolu şirketleri ile destinasyon birlikte hareket etmezse, sıcaklık avantajı boşa gitmeye devam edecektir. Otel kapanış tarihleri artık geleneksel takvimle değil, iklim verileri ve doluluk trendleri ile belirlenmelidir. Spor turizmi, kültürel aktiviteler, doğa ve yayla turizmi gibi ürünlerle, yüksek sıcaklıkların avantajı yılın geneline yayılabilir. Alanya Turizm Master Planı hazırlanırken iklim senaryoları mutlaka modele dahil edilmelidir. Bölgenin taşıma kapasitesi, su kaynakları, çevresel baskılar ve altyapı durumu yeni iklim gerçekliğine göre yeniden hesaplanmalıdır. Sayın Ersoy’un mevsim kaymasına dair açıklamaları, sektörün gelecekte karşılaşacağı bir tabloyu değil, Alanya’nın halihazırda yaşadığı dönüşümü işaret etmektedir. Eğer ulaşım, konaklama, tanıtım ve destinasyon yönetimi süreçleri, otel-tur operatörü anlaşmaları bu yeni iklim gerçekliğine göre yeniden tasarlanırsa, Alanya hem Türkiye’nin hem de Akdeniz’in en uzun sezonlu turizm destinasyonu haline gelebilir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
