Gözeneklerden çıkarak çiftleşen bu minik omurgasızlar, sabah olmadan yeniden deri altındaki yaşam alanlarına dönüyor. 0,15 ila 0,4 milimetre boyutundaki bu akarlar, genellikle kıl köklerinin dış kısımlarında bulunuyor. Ciltteki yağlı salgılarla beslenen bu canlılar, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük.

İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ZARARLI MI?

Reading Üniversitesi'nden Doç. Dr. Alejandra Perotti, bu akarların insan sağlığına zarar vermediğini, aksine faydalı olabilecek işlevleri olduğunu belirtiyor. Perotti’ye göre, “Gözeneklerdeki kirleri temizleyen bu küçük vakumlara karşılık, cildimizin ürettiği melatonin hormonu onlar için enerji kaynağı oluyor.”

GECE AKTİF HALE GELMELERİ TESADÜF DEĞİL

T24'te yer alan habere göre, bu akarların gece aktif hale gelmesi evrimsel bir adaptasyon sonucu. Güneş ışığından gelen ultraviyole ışınlarının DNA'ya zarar vermesi nedeniyle, bu canlılar geceleri hareket ediyor. Araştırmalar, her santimetrekarede ortalama beş adet akar bulunduğunu gösteriyor.

BAĞIŞIKLIK ZAYIFLIĞINDA RİSK ARTIYOR

Kaliforniya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Richard Locksley, bağışıklık sistemi zayıf bireylerde akarların hızla çoğalabildiğini ve bu durumun demodikoz adlı cilt rahatsızlığına neden olabileceğini söylüyor. Özellikle yaşlılar ve kemoterapi gören hastalar bu duruma karşı daha hassas.

AKNE, PULLANMA VE İLTİHAPLANMA BELİRTİSİ OLABİLİR

Dermatoloji uzmanı Prof. Dr. Roberto Ricardo-Gonzalez, bu rahatsızlığın yüzde akne, kuruluk, pullanma ve iltihaplanma gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Özellikle yanaklar, göz kapakları, alın ve cilt kıvrımları en çok etkilenen bölgeler arasında yer alıyor.

Kaynak: Haber Merkezi