İYİ Parti İlçe Başkan Yardımcısı ve Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı Uzmanı Muharrem Kaya, TES'in mevcut sistem üzerindeki potansiyel etkileri ve getirdiği riskler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kaya, Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan TES'in, çalışanların maaşlarından yapılacak ek kesintilerle oluşturulacak fonlar aracılığıyla emeklilikte ek bir gelir kaynağı sağlamayı hedeflediğini belirtti. Sistemde, katılımcıların kadınlar için 58, erkekler için ise 60 yaşında emekliliğe hak kazanacağını ve birikimlerin toplu ya da maaş şeklinde alınabileceğini ifade etti.
Ancak Muharrem Kaya, bu sistemin emeklilik hakkını güçlendirmek yerine, mevcut gelirlerden özel fonlara kaynak aktarılması riskini taşıdığını dile getirdi. Kaya'ya göre, TES, kamusal sosyal güvenlik sisteminin tasfiyesi yönünde bir eğilim olarak görülmeli ve bireysel emeklilik sistemi (BES) sürecinin bir devamı niteliğindedir.
KIDEM TAZMİNATI ENDİŞESİ
Sistemin en çok tartışma yaratan yönlerinden biri, kıdem tazminatı ile olan ilişkisi. Uzmanlar, TES'in finansman kaynağı olarak kıdem tazminatına yönelme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. Bu durum, kıdem tazminatının bireysel bir fona dönüştürülerek, işçiler açısından sağladığı toplu güvenceyi zayıflatabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
Kaya, "Emekçinin cebindeki para sigorta şirketlerine aktarılmış olacak" diyerek, sistemi emekçiden şirketlere doğru bir servet transferi yaratacağı yönünde eleştirdi. Halihazırda asgari ücret civarında, açlık sınırında yaşayan çalışanlardan ek prim kesintisi yapılmasının, yaşam kalitelerini daha da düşüreceğini öne sürdü.
‘SGK GİDERLERİ TARTIŞMASI’
Hükümetin TES'i gerekçelendirirken sıkça başvurduğu SGK'nın artan giderleri argümanına da değinen Kaya, bu argümanın gerçeği tam olarak yansıtmadığını belirtti. Kaya, asıl sorunun düşük ücretler ve işverenlerden primlerin tam olarak toplanamaması olduğunu ifade etti.
SGK verilerine göre, Haziran 2025 itibarıyla Türkiye'de her bir emeklinin maaşının yaklaşık 1.6 ila 1.7 çalışan tarafından karşılandığını dile getiren Kaya, bu oranın Almanya, Fransa ve İtalya gibi birçok Avrupa ülkesinin ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti. Bu veriler, "Türkiye'de emekli sayısı çok fazla, sistem olumsuz durumda" iddialarını desteklemediğini ortaya koymaktadır.
Kaya, TES'in mevcut prim düzeyleriyle tam bir ikinci maaş sağlamasının teknik olarak mümkün görünmediğini ve sistemin emeklilik döneminde yalnızca sınırlı bir ek gelir oluşturabileceğini vurguladı. Uzman, emekliliği bir sosyal haktan çıkarıp yatırım aracına dönüştürme riski taşıyan bu sistemin, vatandaşların mevcut kazanımlarını kaybetme riskine yol açabileceğini belirtti.
Kaya'ya göre, bu yasanın vatandaşlar lehine düzenlenmesi, mevcut hak kayıplarını öngörmemesi ve yaşam kalitesini artıracak şekilde tasarlanması gerekiyor. Aksi takdirde, yapılacak düzenlemenin vatandaşların aleyhine olacağını belirterek, yasa düzenleme aşamasında gerekli duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik tepkilerin verilmesini istedi.





