**
TAARRUZ sırasında 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Savaşı ile birlikleri imha edilen ve kendisi de kurmayları ile birlikte esir edilen Yunan General Trikopis, kendisi ile çok sonra gerçekleştirilen bir röportajda içerisinde bulundukları durumu şöyle izah etmiştir:
“Aralık 1921’de Cenup Gurup Kumandanlığına getirildim. Türklerin büyük bir hazırlık içinde bulunduklarını farkediyorduk...
Anadolu’da üç kolordumuz vardı, Başkumandan General Papulâs’ın uğradığı başarısızlıktan sonra yerine General Haci Anesti tayin edilmişti...
Muhtemel taarruzları önlemek için cepheyi yıkılmayacak bir şekilde tahkim etmiştik vee bu cephenin çökmesine ihtimal vermiyorduk...
Nihayet 26 Ağustos 1922 sabahı Türklerin beklenmedik taarruzu ile karşılaştık...
Bu taarruz bizim için muazzam bir darbe oldu...
Haci Anesti bütün kolordulara bizzat kumanda etmek istiyordu...
En büyük korkumuz İzmir’le irtibatımızın kesilmesiydi... Bizim için en tehlikeli vaziyet bu idi...
Ben İzmir’e telgraf çekerek takviye istemiş ve aksi halde mağlûp olacağımızı bildirmiştim...
İstediğim bu takviyeyi gönderemediler...
Halbuki karşımızda Mustafa Kemal vardı...
Neye uğradığımızı anlayamadık, cephe çökmüş ve ordu mağlûp olmuştu"...
**