Dışişleri Bakanı beyefendininBaşbakanolması kesinleşti gibi.
AKP
iktidarı kurulduğundan bugüne önce bürokrat, 2009'dan günümüze "Dışarıdan atama", sonra da seçilerekDışişleri BakanıolanAhmet Davutoğluyine "Atama Başbakan" olacak gibi görülüyor.
Dışişleri Bakanı'nın Başbakan olması halinde "Bir kukla" olacağı ve iplerin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde olacağı
yönündeki görüşlerin doğruluk payının olup olmadığını yaşayarak göreceğiz.
Bugünden ahkam kesmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Ancak, iplerinin Recep Tayyip Erdoğan'ın elinde olduğunu söyleyen kişilerin öne sürdüğü iddiaları ele alalım.
Davutoğlu,
AKP
'nin ilk hükümetinde bürokrat olarak görev üstleniyor.
58'inci Cumhuriyet Hükümeti dönemindeBaşbakan Başmüşavirive Büyükelçi.
59 ve 60'ıncı hükümetler devam ediyor, Davutoğlu yine müşavirlik görevini sürdürüyor.
Malezya International Islamic University’de 1990 yılında yardımcı doçent unvanı ile çalışmaya başlayan ve profesörlük unvanını alan Davutoğlu,1 Mayıs 2009 tarihinde 60'ıncı T.C. Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı olarak atandı.
Dışarıdan atama oldu.
Onca milletvekili bakanlık beklerken, Başbakan, müşavirini bakan yapıverdi.
Sonra ilk seçimde milletvekili oldu Davutoğlu, bakanlığa devam etti.
Başarılı mı
?
Tablo ortada
...
Dostluğumuzu sürdürdüğümüz sınır komşumuz kalmadı
.
Suriye ile ev oturmasına gidenler, Esad ile "Sevgili kardeşim" diye konuşanlar, eşleri "elti" olanlarkanlı bıçaklıoldular.
Irak
,Mısırile ilişkilerimiz ortada...
İran
ile köprüler tamamen atılmış.
İsrail
ile siyasette "Van münit" olan ilişkimiz, ticarettefevkaladenin fevkindesürüyor.
Filistin
için bağırıyoruz amaİsraililegizli aşkdevam ediyor.
Türkiye'nin dış ilişkilerde kredisinin ne olduğunu dünya da biliyor, biz de.Avrupa ülkelerinin ortak kanısı ülkemizde demokrasinin olmadığı. Uluslararası basın örgütleribasın özgürlüğüaçısından ülkemiziAfrika ülkelerinin gerisindebuluyor.
Yaşam kalitesi ve vatandaş mutluluğu
açısından bakıldığında Türkiye dünya ülkeleri arasındailk 50 arasında bile değil.
Bütün bunları geçiyorum.
Son günlerde yaşadığımız bir skandal dahi Ahmet Davutoğlu'nun bu ülkenin başbakanı olamaması için yeter de artar bile.
Nedir o dediğinizi duydum.
Şudur...
Bir süre önce Dışişleri Bakanlığı karar alır, dünyaya der ki:
- Ey vatandaş size müjde veriyoruz, internet üzerinden e-vize uygulamasına başladık. İnternet'ten alın vizenizi, hoşgeldiniz güzel yurdumuza.
11 Nisan'da başlar e-vize
...
İstanbul
veAnkara'dapilot uygulamabaşlar.
Derken yaz ayları gelir çatar, Ağustos olur. Yoğun uçuşlar Milas-Bodrum Havaalanı’na olur. Bodrum, gelenlerin tercih ettiği havaalanıdır.
İnternet üzerinden vize alanlar geriye gönderilir. Gerekçe hazırdır,İstanbul ve Ankara dışında hiçbir havaalanında internet üzerinden alınan vize geçerli değildir. Çünkü bu havaalanlarına sistem kurulmamıştır!
Tur operatörleri barım barım bağırıyor
.
"Türkiye'nin imajı sarsılmaktadır ve turizm gelirleri azalmaktadır. Gelen yolcu geldiği uçakla geriye gönderilmektedir" diye yakınıyor.
Dinleyen kim? Anlayan kim?
İnternet üzerinden vizeyi Nisan'da başlatıp, Ağustos'a kadar bu basit sorunu çözemeyen bir Dışişleri Bakanı'nın yönetilmeye ihtiyacı vardır.
Başbakanlığa hazırdır
.
Zaten yönetecek olan da hazırdır.
Kolay gelsin Türkiyem
!