Asayiş

Yıllarca baldızı ile yasak aşk yaşayan adamı çocukları infaz etti

Diyarbakır'da 7 çocuk babası taksici Şemsettin A., baldızıyla yasak aşk yaşadığı iddiası ortaya çıktıktan sonra mezarlık yolunda kafasına 4 kurşun sıkılarak öldürüldü. "Töre saikiyle cinayet" davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları istinafta indirildi, iki sanık tahliye edildi.

Diyarbakır'da 7 çocuk babası Şemsettin A., baldızıyla yıllarca süren yasak ilişki ortaya çıkınca kurşunlanarak öldürüldü. "Töre saikiyle cinayet" olarak kayıtlara giren olayda müebbet hapis cezası alan sanıklar için istinaf mahkemesi cezaları düşürdü, iki sanık tahliye edildi.

YASAK İLİŞKİ TELEFON KAYITLARIYLA ORTAYA ÇIKTI

Diyarbakır'da ticari taksicilik yapan, evli ve 7 çocuk babası 60 yaşındaki Şemsettin A., kızının cep telefonunu kullanmaya başladıktan sonra aile içinde büyük bir kriz yaşandı. Telefonda yüklü olan Call Recorder uygulaması sayesinde tüm görüşmeler kaydedildi. Bu kayıtları dinleyen kızı, babası ile teyzesinin yani annesinin kız kardeşi Emzade Ç. arasında yıllardır süren yasak aşk olduğunu öğrendi. İddiaya göre kayıtlarda, Emzade Ç.’nin 23 yaşındaki kızı E.Ç.’nin de biyolojik babasının Şemsettin olduğuna dair konuşmalar yer aldı.

ÖNCE İNKAR ETTİLER, SONRA "AF" İSTEDİLER

Aile büyükleri iki tarafı bir araya getirip hesap sordu. Hem Şemsettin A. hem de baldızı Emzade Ç. ilk anda ilişkiyi reddetti. Ancak ses kayıtları dinletilince yasak ilişkiyi kabul ettiler ve aileden affedilmeyi istediler. Bu noktadan sonra Şemsettin A.’nın eşi, “Seninle yaşamak istemiyoruz” diyerek eşini evden gönderdi. Şemsettin A. evi terk etti ve taksi durağında çalışmaya devam etti.

TAKSİ DURAĞINA BASKIN

Gelişmeleri öğrenen Emzade Ç.’nin oğulları Azat ve Fırat Ç., kuzenleriyle birlikte taksi durağına giderek enişteleri Şemsettin A.’yı aramaya başladı. Tanık anlatımlarına göre sanıklar ellerinde sopalarla durağa geldi ve “eniştemiz nerede?” diye sordu. Durak işletmecisi, “Burada öyle biri yok” diyerek tarafları uzaklaştırmaya çalıştı ancak aynı anda Şemsettin A.’yı arayıp “Bu gençler seni soruyor, başın belaya girecek” uyarısında bulundu.

‘EŞİMİ BACIMLA ALDATTI’ TELEFONU

Olaydan kısa süre önce Şemsettin A.’nın eşi Hatun A. da taksi durağını arayarak “Kocam beni bacımla aldatmış. Yanında çalışmasın, gönder gitsin” dedi. Bu konuşmadan sonra aile içi gerilim daha da tırmandı.

YENİKÖY MEZARLIĞI YOLUNA GÖTÜRÜP VURDULAR

Güvenlik kamerası (KGYS) görüntülerine göre Fırat Ç. ile kuzeni Ünal Ç., Şemsettin A.’nın çalıştığı ticari taksiye bindi. Araç seyir halindeyken Yeniköy Mezarlığı istikametine doğru ilerledi. Kısa süre sonra araç bir sitenin duvarına çarpıp bahçeye düştü. Dışarıdan bakıldığında trafik kazası süsü verilmişti. Ancak incelemede, Şemsettin A.’nın kafasına 4 kurşun sıkılarak yakın mesafeden infaz edildiği ortaya çıktı. Olaydan hemen sonra Fırat ve Ünal’ın araçtan inerek bölgeden uzaklaştığı tespit edildi.

SAVCILIKTAN "TÖRE SAİKİYLE CİNAYET" SUÇLAMASI

Olayın ardından Fırat Ç., Azat Ç., amcaları Kazım Ç., kuzenleri Ünal Ç. ve Ahmet Ç. gözaltına alındı. Sanıklar hakkında “töre saikiyle kasten öldürme” suçlamasıyla dava açıldı. Mahkeme, Şemsettin A.’nın toplumun kabul görmeyen bir ilişki yaşadığı gerekçesiyle aile onurunu bahane eden bir planla öldürüldüğüne hükmetti. Dosyada, şüphelilerin cinayet öncesi keşif yaptıkları, tanınmamak için bere, maske ve eldiven kullandıkları ve planlı şekilde hareket ettikleri değerlendirildi.

İLK KARAR: AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETLER

Yerel mahkeme; öldürme eylemini gerçekleştirdiği sabit görülen Fırat Ç. ile kuzeni Ünal Ç. hakkında “töre saikiyle tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bu cezalar, iyi hal indirimi kapsamında müebbet hapse çevrildi. Suça yardım ettiği belirtilen Ahmet Ç. için ise önce ağırlaştırılmış müebbet istendi, ardından “yardım eden” sıfatıyla 12 yıl 6 ay hapis cezası kuruldu. Ayrıca ruhsatsız silah suçundan sanıklara ayrı ayrı 1’er yıl hapis cezası verildi.

İSTİNAF MAHKEMESİ CEZALARI DÜŞÜRDÜ

Dosya Bölge İstinaf Mahkemesi 1. Ceza Dairesine taşındı. İstinaf, kritik bir değerlendirmeyle cezaları yeniden belirledi. Karara göre:

  • Fırat Ç. hakkında, cinayetin “haksız tahrik altında işlendiği” kanaatine varıldı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kaldırıldı ve sanığa 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Tutukluluk halinin devamına hükmedildi.
  • Ünal Ç. için de ağırlaştırılmış müebbet kararı kaldırıldı. Haksız tahrik indirimi uygulanarak 10 yıl hapis cezası verildi. Sanığın tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi.
  • Ahmet Ç. hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet hükmü de bozuldu. Bu sanık için ceza 8 yıl 4 ay hapis olarak yeniden kuruldu ve o da tahliye edildi.
  • Azat Ç. ile amca Kazım Ç. yönünden ise beraat kararları onandı.

KARARA MUHALEFET ŞERHİ: "TAHRİK YOKTU"

Ceza dairesinin kararına bir üye hakim muhalefet şerhi koydu. Şerhte, sanık Ünal Ç. için müşterek faillikten (ortak fail) cezalandırma ve tutukluluğun sürdürülmesi gerektiği, Fırat Ç. için ise “haksız tahrik koşulları oluşmadı” denilerek verilen indirimin yerinde olmadığı savunuldu. Böylece dosyada “töre saiki mi, tahrik indirimi mi?” tartışması yargı aşamasına da yansıdı.

OLAYDA NE KONUŞULUYOR?

Bu karar, “töre saikiyle öldürme” gibi ağır nitelikli bir suçta bile sanıkların cezasının tahrik indirimiyle dramatik biçimde düşmesi nedeniyle tartışma yarattı. Hukukçular, yasak ilişki ifşası üzerinden verilen indirimin şiddeti meşrulaştırma riski taşıdığı uyarısında bulunuyor. Ailenin savunması ise olayın "namus meselesi" olduğu yönünde. Bu ifade Türk Ceza Kanunu’nda açık bir ceza indirimi nedeni değil ancak mahkemeler bazen "ani öfke" ya da "tahrik" başlığı altında değerlendirebiliyor.

DİYARBAKIR’DA TÖRE CİNAYETİ NEDİR?

Töre saikiyle cinayet, genellikle aile onuru, namus ya da gelenek gerekçesiyle planlı olarak işlenen öldürme suçu olarak tanımlanıyor. Türk Ceza Kanunu’nda bu fiil ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılıyor. Bu dosyada da yerel mahkeme ilk aşamada olayı tam olarak bu kapsamda değerlendirdi. Ancak istinaf mahkemesinin “haksız tahrik” vurgusu cezaların ciddi şekilde düşmesine yol açtı. Bu durum “Diyarbakır töre cinayeti davası” olarak anılan dosyayı emsal tartışmasına dönüştürdü.