Yeşilin içinde betona mahkum çocuklar

YENİ Alanya'nın acar muhabirleri Erkan Uysal ile Günay Aktaş'a bundan bir süre önce gizli bir görev verdim. Dedim ki; 'Arkadaşlar, siz yeni nesilsiniz. Şehirde bizim göremediklerimizi sizin gözünüz daha iyi seçer. İlginç fotoğraflar...

YENİ Alanya’nın acar muhabirleri Erkan Uysal ile Günay Aktaş’a bundan bir süre önce gizli bir görev verdim.Dedim ki; “Arkadaşlar, siz yeni nesilsiniz. Şehirde bizim göremediklerimizi sizin gözünüz daha iyi seçer. İlginç fotoğraflar getirin, okuyucu ile paylaşalım.”Sağ olsunlar, gün aşırı birbirinden enteresan fotoğraflarla gazeteye geliyorlar, fotoğrafın öyküsünü de dakikalarca heyecanlı heyecanlı anlatıyorlar.Dedik ya, bunlar genç nesil.Haberi ve fotoğrafı yakalayınca adeta yerlerinde duramıyorlar.Dün de aynen böyle oldu.Hacet Köprüsü’nün yan tarafındaki küçücük bir parsele, “Buradan bir cacık olmaz. Ne bina yapılır ne de park. Burayı en iyisi betonla kaplayalım, üzerine de bir iki taş heykel koyup vaziyeti kurtaralım” mantığı ile küçük bir beton park kondurmuşlar.Okullar tatil, hava da parçalı bulutlu olunca, çocuklar bu beton parkta uzuneşek oynamaya başlamışlar.Acar muhabirlerimiz Erkan Uysal ile Günay Aktaş’ın, “Çocukların Alanya gibi bir yerde yeşillikler içerisinde değil de beton bir parkta oynamak zorunda bırakılmalarını yazabiliriz” önerisiyle, Milliyet Gazetesi’nin blog sitesinde harika yazılar kaleme alan kıymetli büyüğümüz Saime Eren’in “Çocukluğumuzda” başlıklı yazısını sizlerle paylaşmaya karar verdim.Bugün Cumartesi, yani hafta sonu!Bakın bakalım, bazen gülümseyerek bazen de hüzünlenerek okuyacağınıza emin olduğum bu yazıda kendinizden bir şeyler bulabilecek misiniz?***ÇOCUKLUĞUMUZDA…Bizim çocukluğumuzda annelerimiz çalışmazdı.Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.Hatta babamın bile anahtarı yoktu.Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi.Her yere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı.“Sokakta oynamak” diye bir kavram vardı yani.Cafelerde, alışveriş merkezlerinde buluşmazdık.Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik.Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi.Susayınca girer evlerine su içerdik.Ya da pencereden bize bir sürahi bir bardak uzatırlar, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik.Kısacası, evine gidip gelen elinde mutlaka yiyecekle dönerdi.Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi.Bu bazen bir kurabiye, bazen bir meyve olurdu.Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar, oyun bitince geri alırdık.Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.Düşünce kaldırırlar, kavga edince barıştırırlardı bizi.Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık.Misket oynamaktan parmaklarımız kanar, yine de mikrop kapmazdık.Azar işitip, acillere taşınmazdık.Düşerdik, ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik.Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki.Komşumu tanımıyorum ama evinin camında temizliğe gelen kadını haftada bir görür “kolay gelsin” der, konuşurum.Onun dışında orada kim oturur, hiç bilmem.Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.Şimdi evlerimiz var, içinde yaşayan yok.Parklarımız var, içinde oynayan çocuk yok.Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz…Tahta iskemlelerde oturan yaşlılarımız, onlara dede, nine diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.Ben, kapılarında valelerin, badylerin beklediği yerlerden hep korkmuş, çekinmişimdir.Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksitini bitiremediği arabasının anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.Benim değildir bu kültür.Ne ruhuma, ne kültürüme, ne de cüzdanıma hitap eder.Nedir bunlar?Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.İyi de, neden böyle olduk?Biz mi istemiştik? Yoksa birileri mi böyle istedi?“Her toplum hak ettiği gibi yönetilir” derler ya, “hak ettiği gibi de yaşar” diyelim mi?Ben birçok şeyin yanı sıra; sokaklarda top oynayıp acıkan çocukları çok özlüyorum.

***

Alanya MUZBİRİstanbul yolcusu

ALANYA Muz Üreticileri Birliği (MUZBİR) Başkanı Hüseyin Güney, Avrupa Birliği Projesi Koordinatörü Mehmet Kural ile birlikte AB Projesi kapsamında 23-24 Haziran tarihlerinde iki günlük bir çalışma için İstanbul’a gidiyor. Bugün AB Türkiye Delegasyonu’nun katılacağı geniş kapsamlı nihai değerlendirme çalıştayına katılacak olan Güney ile Kural, yarın da Habertürk TV’de sabah saat 10.00 ile 12.00 arasında Oylum Talu’nun hazırlayıp sunduğu “Burası Haftasonu” adlı canlı yayın programına katılarak Alanya muzunu tanıtacaklar. Programa ayrıca AB Projesi’nde MUZBİR’e tam destek veren Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ile AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Cangir de katılacak.

***

GÜNÜN TWİT'LERİEgemen Bağış @Egemen_BagisRum'lara başkanlık gömleği şimdiden büyük gelmiş. Allah'ın sopası yok. Su ve elektrik veren komşuları KKTC, bu konuda da yardımcı olabilir.Mehmet Ali Dim @MADALANYA@Egemen_Bagis. ‘Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider taharete’ derler bu gibilere. Bu ayıp onların değil, asıl onları kabul eden AB'nindir.Yusuf Abaz @yusuf_abazHani “paranın dini imanı olmaz” derler ya. Gerçekten çok doğru! Yaklaşık bir ay önce Alanya'da büyük bir tefeci operasyonu yapıldı.Emin Özgün @munferidAlanya'da ezanlar çok karışık. Herkes kafasına göre okuyor. Çocuk müezzin bile duydum, öyle yani.Cansu Kızılpınar @cansukizilpinarAlanya'daki sivrisinekler için iyi bir akşam yemeğiyim sanırım. Geldiler mi hep beraber geliyor adiler.Arina Ryabinova @ArinaRyabinovaBen; Türkiye, Alanya, yerleşim Okurcalar, Q Premium Resort Otel'de çalışan Sinan adında bir adam arıyorum.Ayşenur @weicchAlanya Mahmutlar’a gidecek olan varsa beni de götürsün.Geçmişe Giden Adam @htecimelŞu Nani’yi oldum olası sevemedim. Öğlen inşaat, gece disko yapan Alanya amelelerine benziyor.Cumhur @yildizcicekBelediye otobüsünde de bira içtik, ulan Alanya, nelere kadirsin.Şerife Zülal Kaya @szulalkayaMeğer Alanya’da Haziran Kasım'a aşıkmış, gözüne girebilmek için onun gibi davranırmış.Damla Güngör @damlagungorAlanya'nın her yerinde ‘Ankara’nın Bağları’ çalıyor. Biz Ankaralılar her yerdeyiz.BBBO @bbbo2005Cumartesi günü Alanya Habitat Bilişim Akademisi’nde BBBÖ Eğitimi alan 150 kişiye sertifika töreni düzenliyoruz.Ceren Yenidünya @CereNiKoooSon zamanlarda Alanya’daki kedi katilinin yakalanmasına sevindiğim kadar hiçbir şeye bu kadar sevinmedim herhalde.Beyzar Kaplan @BeyzarKaplanAlanya Emniyet Müdürlüğü ile konuştum, adamın akıl hastası olduğu tespit edilmiş, Manisa’da tesise kapatmışlar.Öner Tümtanır @lutonmÇok gitmek istedim, kısmet olmadı. Ben Alanya’yı çok seviyorum. Marmaris’e giden arkadaşım çok, ‘Gel’ diyorlar, ben ‘Alanya’ diyorum.Cemil @cemiluyar07Alanya’da yağmur başladı. Uf güneş, nerdesin!Huriye Özdemir @ozdemir_huriyeAlanya'da hava 4 gündür kapalı, sürekli gök gürlüyor. Hayır yani kış geldi de benim mi haberim yok, anlamadım.Elif Güraslan @ElifGuraslanMerhaba Çeşme-Bodrum-Alanya plajlarında kokteyllerini içen insanlar. Biz de evde takılıyoruz işte.Ekinsuuu @ekngnrAlanya'nın havasını çözebildiğim gün atomu bile parçalayabilirim.Aiseeutepego @brnatkmakBendeki bu üşengeçlikleri topla sonra ta Alanya İstanbul arası köprü yap, sonra trafik problemini çöz.Tuğba Yumru @TugbaYumruAlanya'da gördüğüm bütün gemilerde sen aklıma geldin (Barbaros Hayrettin Paşa)Adam Olacak Çocuk @HRN_BlacksmithO zaman bir kenara yaz. Dim Mağarası, Dim Çayı ve Alanya Kalesi, kesin bunlara gidin. Gece çıkarsanız Robin Hood teras katına gidin.Ozgeozb @ozgeozbHaziran'ın sonunda, üstelik Alanya'da, deniz suyu soğuk diye giremiyoruz. Bir de küresel ısınma derler, külliyen yalan.Gizli Özne @GiiZLiOzneBatman’da Alanya plaka araç gördüm. Yeminle!