Yemek yeme, fotoğrafını çek workshopları

YEMEK fotografçılığı da ülkemizde yeni yeni adını duyduğumuz trendlerden biri. İsmi çok hoş değil mi? Türkiye'de bu kursu veren ikiyer var benim bildiğim. İkiside İstanbul'da. Zaten fotoğrafçılıktan çok adı stilistlik olarak...

YEMEK

fotografçılığı da ülkemizde yeni yeni adını duyduğumuz trendlerden biri. İsmi çok hoş değil mi? Türkiye’de bu kursu veren ikiyer var benim bildiğim. İkiside İstanbul’da. Zaten fotoğrafçılıktan çok adı stilistlik olarak geçiyor.

Yemek stilistliği adı da kendi gibi havalı… Benim de gittiğim tüm iki günümü ayırdığım en çok eğlendiğim workshoplardan biri.

Biraz yalan bir masal dünyası üstüne kurulu gibi ama olsun öğrenmekte fayda var dedik gittik. Niye yalan dünya dedim açıklayayım. Özelliklede editoryal bir çekim yapıyorsanız, heleki de dondurma gibi bir ürün çekiyorsanız, kompozisyonu belirleyip gerçekten dondurmayı sıcak havada çekmeniz çok zor olacağından mesela renkli şeker hamurlarından dondurma topları yapıp hemen dondurma efekti verebiliyorsunuz.

Yemek stilistliği workshoplarında zaten genelde dondurma, makarna, soğuk içecek, tavuk, hamburger, salata stilistiliği üzerine eğitimler veriliyor. Benimseilginç bir şekilde en çok üzerinde çalışmayı sevdiğim tavuk oldu.

Temel kural gıdaları çekerken pişirmiyorsunuz, yada en fazla 2 dakika, mesela et pişirecekseniz, sadece mühürlemeniz yeterli. Aslında food stylingin (yemek stilistliği) amacı doğal olmayan ortamlarda, sıcak spot ışıkları, çekim, canlı program gibi zor şartlar altında doğal hazırlanmış yemeği yada ürünü en iyi şekilde göstermek… Bunu iki türlü yapabilirsiniz. Ya gerçekten hazırlanmış fırınlanmış, pişirilmiş yada daha farklı yöntemlerle ürünlerin kamera karşısında dayanıklılığını arttırarak son rötuşların stilistliğini yapmak yada yemeklerin sahtesini yapmak. İkinciyöntem ilkine gore daha basit ve dergi kapaklarını süsleyen ürünlerin bazıları bu şekilde yapılmakta.

Tabi yiyecekleri en iyi şekilde göstermek için gıda fotoğrafçısının bir takım püf noktaları ve kullanacağı gıda harici malzemeleri de bilmesi gerekli. Kural bunları kullanırken aşırıya kaçmamak. Bu yüzden Martha Steward tarzı kusursuz görünümlü fotoğraflar yerine ev yapımı yiyecek fotoğrafları üzerinde çalışmak çok farklı kompozisyonlar görmenizi sağlıyor. Amaç müşterinizin izin verdiği ölçüde kendi dünyanızı yaratmak.

Örneğin, tavuk çekeceksiniz tavuğu iki dakika pişirip oyster sosla boyayıp ertesi güne kadar akmadan kokmadan 100 kere çekebilirsiniz. Oyster sos bu iş için benim vazgeçilmez yardımcım. Bu sos öyle bir kızarmış görüntü veriyor ki çiğ tavuğu bile yemek istiyorsunuz.

Hamburger stilistiğinde iseharika bir hamburger görünümü sağlayabilmek için hamburgerin heryerine iğnelerle batırıyorsunuz. Marulların iştah açıcı görünüm vermesi için içerden taşmış görüntü vermeniz gerekiyor. İğnelerle tutturuyorsunuz ki zira benim gibi hamburgere kat çıkmak isteyenler için harika bir yardımcı olabiliyor. Tabi burda eti yine 1-2 dakika pişirmeniz yeterli olacaktır. Bunun yanında hamburger ekmeğinin üzerinde susamların dizilişi bile önemli. Buarada tüm bu yaptıklarınız çekim sonrasında maalesef ki çöpe gidiyor. O yüzden sokak hayvanlarına herhangi bir zarar vermesin diye çekiminiz bittikten sonra içindeki onlarca iğneyi çıkarmayı sakın unutmayın.

Tabi bu işin püf noktaları çok. Yemek stilistliği ile ilgili ne kadar çok kitap okursanız, konuyla ilgili ne kadar çok eğitimlere katılırsanız,bileceğiniz gizli sırlar da okadar artıyor. Örneğin, gazlı içeceklerin fotoğrafını çekerken de buzlu bir görüntü sağlamak için soğuk içeceğin içine bir tane aspirin atmak, mısır gevreğini çekerken süt yerine tutkal koymak, latte’nin üzerine fazlaca köpük yapmak için sabunlu su koymak, saç kurutma makinesi kullanarak pizzayı fırından çıkmış gibi göstermek , mantıyı dumanlar içinde ocaktan yeni alınmış gibi göstermek için içine buz küpleri atmak, çileklerin, elmanın daha kırmızı görünmesi için ruj kullanmak, hamburger ekmeğinin daha şişkin ve dolgun gözükmesi için ekmeğinin iç kısmını alıp içine peçetelerle şişkin görüntüsü vermek, kömürün üstüne un serperek kül efekti vermek hepsi elinizde….

Yok ben bunlarla uğraşamam, açık havaya çıkar yiyeceğimin fotoğrafını kendim de çekerim diyorsanız önce bir dondurmadan başlayın, biz öyle yaptık başımıza gelmeyen kalmadı.

Bahar Kitapçı, Cemre Sipahi bu işleri Türkiye’de yapan profosyonellerden… Takım olarak düzenledikleri workshopları var. Todd Porter Diane Cue , Aiala Fernando, Andrew Scrivani de bu işi yapanlardan. Bu işi gerçekten yapmak istiyorsanız food stling kitaplarına bir gözatın. Bu konuda Türkçe kaynak yok diye biliyorum. Türkiye’deki workshoplara katılın. Food stylist kitine sahip olun, içinde yara bandından, cımbıza, kibritten buzdolabı poşetine kadar ne bulursanız yok yok. Bunu da gittiğiniz workshoplardan temin edebilirsiniz diye düşünüyorum.Yurtdışındaki workshoplar da araştırılabilir.

Unutmayın iyi bir gıda fotoğrafçısı olmanın temelinde iyi aşçılık ve pastacılık bilgisi yatıyor. Ayrıca iyi fotoğraftan da anlamak gerekiyor. Bunun yanında yemeğin hikayesi var mı, tarifinde ne var ne yok bize çok şey anlatabilir. Ancak et, tavuk, dondurma, içecekler ve yeşil salatalar fotoğraf çekerken sürekli söndüğü için problemli gıdalar kategorisine giriyor.

Bu yüzden de özellikle soğuk içecekleri çekerken imitasyon buz kullanmak, köpüğünü arttırmak için içine tuz atmak, yeşil salataları çekerken taze görünüm sağlamak için spreyle üzerine su sıkmak, eti mümkünse sondakikada mühürlemek gibi birtakım püf noktaları da unutmamak gerekir.

Bu iş takım işi iyibir fotoğrafçı bulduğumuz takdirde şef, fotoğrafçı, stilist eşliğinde Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi’nde de bu işin eğitimini vermeyi düşünüyoruz. Ne dersiniz sizce de rağbet görmez mi?

Haftaya konumuz: Söz dinlemeyen workshoplar- Çocuk Mutfağı