BİLADER
, haziran ayı serin geçdi, temmuz da taa eyice gızmadı. Emme birküüne başlar ısıcag. Temmuzula Avusdos ayında endee Alanya'da durulmaz. Hindi halı, vagdı yerinde olanlar yügseg yaylalara çogdan geddi. Yaylalar küfül küfül eserimiş. Yaylada geceleri baddaniye, yorganıla yatılırımış. Balkonda çekedile oturulurumuş. Ben de her yaz engile yayla hayalı gurar dururum. Emme bi tüllü nasib olmaayoru. Hööle bi hikaye annadırlar. Çakalın biri "Yaz gelse de yaylaya bi çardag yapsam, engi çardagda bi yaylasam" derimiş. Yaz gelmiş, çakal endee işi yapamayınsıra o bu sorarımış "Nooldu senin yayladakı çardag işi?" deyi. Çakal sorandan bi hoşolaalmış, sonunda ökeelenmiş "Çardaa yapanın da, yaylaya çıkanın da..." deyi gaynaa takıladmış. Engi hikayeyi esgiden beri Alanya'da annadırlar. İşda o hesab, biziki de çakal hikayesi bilader. Ölme eşşeem ölme, bahar geliceg de, yonca biticeg de, yeecegsin. Bilader engi ısıcaglarıla baş edebilmeg uçun, gari her gün üç dörd sefir sovug suyun altında yeni güyee gibi çimmem ilazım.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.