DEĞERLİ
okurlar.
Mevcut hükümet.
Pardon.
Mevcut başkan.
Hiç kimselere benzemiyor.
Hem tek başına Türkiye’yi yönetiyor.
Hem dünyayı yönetmeye çalışırken!
Hem de her gün hiç bıkıp usanmadan, ülkenin dört köşesinde, üç beş etkinlikte nutuk çekebiliyor.
Ben kendimi bildim bileli, başka bir siyasetçiden böyle bir performans görmedim.
Ben kendimi bildim bileli derken.
Boru değil.
En az 60 yıl.
Hem de siyasetin göbeğinden, aktif bir biçimde!
Dünyada da bir benzeri, ne geçmişte, ne günümüzde, ne de gelecekte olacağına inanmıyorum.
Enformasyon ve dezenformasyon konusunda üzerine yok!
Ucuz satış yapılan herhangi bir yerde oluşan kuyruğun genelde fakirlikten olduğunu biliyorduk da, zenginlikten de belli kuyrukların olduğunu sayın başkandan öğrenmiş olduk.
Bu da bir şey mi?
Daha neler neler öğrenmedik ki?
Saymakla bitmez.
Akın kara, karanın ak, doğrunun yanlış, yanlışın doğru olabildiğini bile başkanın ironik nutuklarından öğrene öğrene neredeyse demagog ustası olduk!
İşin en ilginç yanı.
Dünyanın en hayır ve yardım sever ülkesi olduk.
Herkesi bağrımıza basmakta üzerimize yok.
Batı, sınırlarını göç dalgasından korktuğu için kapatırken, doğu ülkelerinin önemli bir bölümü ülkeden kaçacaklara engel olmak için sınırlarını kapatırken, biz açtıkça açıyor, her konuda saçıldıkça saçılıyoruz.
Her ülkenin iç işlerine maydanoz olmaktan geri durmuyoruz.
Ortadoğu’ya özellikle Arap’lara yanaşmaya çalışırken Arapların önemli ülkeleri bize düşman oldu.
Türklük yerine, Müslüman kardeşliği ile Osmanlılık modası başladı.
Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınırken, Arap, özellikle de Filistinli ve Suriyeli kardeşliği tavan yaptı.
Türk milliyetçiliğine dayalı kızıl elma hayali yerine Müslüman kardeşliği hayata geçti.
Böylesine bir altüstü destekleyenlerin de, Türk Milliyetçiliğini bayrak edindiklerini iddia edenler olması da akıl alacak şey değil!
Velhasıl.
Türkiye şarkın yolgeçen hanı haline geldi.
Türklük, Osmanlı'da nasıl horlandıysa, yakında Türkiye’de de horlanacağından adım gibi eminim.
Aslında bugünden horlanıp duruyoruz!
Ne yapmak gerekir diye soracak olursanız.
Vallahi ne yapılabileceğini bilmem mümkün değil!
Zira.
Türkiye adındaki bir ülkede, Türkler ötelenip bilinçli ve planlı bir biçimde azınlığa düşürülme politikaları hayata geçirilirken, Türklüğü ve Türk milliyetçiliğini kimseye bırakmayanlar, bu politikaları uygulayanların bastonluğunu yaparken, benim ve benim gibilerin bu rezillikten kurtuluş formülü üretmesi mümkün değil!
Yani.
Yapacak bir şey yok.
Ya da.
Bugün için böyle görünüyor!