BİLADER
Tosmurlu Yamalıg Hasan Emmi'nin oolu İbraam, İsdambol'a mimar olmag uçun yügseg megdeb okumaya geddi. Ben de "Eferim İbraam, işallah gözel bi mimar olur çıkar gelisin" deyi uurladııdım. Icıg da nasaad eddiidim. "Efe boban Yamalıg Hasan'dan bol dayire düşdü. İsdambol adamı yudar. Bobanın paralarını orda yeeb bitirib de çıkıb gelme bakaan" dediidim. İbraam dediimi dudmuş, parayı gıdım gıdım harcanırımış. Yalınız öndüün İbraam'ı gazıglamışlar, endee iş de İbraam'ın bayaa bi keline gedmiş. İbraam bana engi iş uçun bi megdub yollamış. Hööle deyoru:
"Amat Emmi ben İsdambol'a geleli iki hafda oldu. Fatih'de oturuyom. Alanya'dan İsdambol'a musafirlerim geldi. Bu adamlar İsdambol'un Gayreddepe semtindeki bi löküs gayfeye oturmuşlar, beni de yanlarına çıırdılar. Bende de Alanya hasireti olduundan zavadanag yanlarına vardım. Gelenlerden biri Domalan'dan ıramedli Habib Osman Dayı'nın torunu Dolab Osman. Engi keloolanın soyadı da Tunç. Birer çay içelim dedig. Uzadmaalım iki bardag çay içdig, hesab isdedig, cebimde 15 lira bozug para var, bi de 50'lig var. İki çay dudsa dudsa 10 lira dutar, ağalıg yapalım, 5'ini de garsona bahşiş sıkaam dedim. İki bardag çaya 20 lira hesab geldi, bi hoşolaaldıg. Biz ne bilelim, Alanya'da görmemişiz engile bişey. Biz orayı Garazor'un gayfesi sanmışız. Bizi gaz gibi yoluverdiler."
A benim İbraam'ım, engire İsdambol, adım başı para geder. İçiversen para, sıçıversen para. Eve bi çaydanlıg al, bi çay pekedile, iki ogga toz şeker al, gendin bişir, gendin iç. Deelise engi işin içinden çıkılmaz.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.