Vezir damat Berat Paşa

TÜRK milleti çok çekti damatlardan. Fakat en çok da sadrazam olanlardan çekti. Padişah kız kardeşini verdi, yetmedi onlara. Sonra öz kızını verdi, o dahi yetmedi. İkinci adam yaptı, yine yetmedi. Mührünü verdi, o da yetmedi. Devlet işlerini...

TÜRK

milleti çok çekti damatlardan.

Fakat en çok da sadrazam olanlardan çekti.

Padişah kız kardeşini verdi, yetmedi onlara.

Sonra öz kızını verdi, o dahi yetmedi.

İkinci adam yaptı, yine yetmedi.

Mührünü verdi, o da yetmedi.

Devlet işlerini padişah adına yürüttüler, yetmedi.

Devlet hazinesini soydular, yetmedi.

Padişaha ihanet ettiler, hiç yetmedi.

Milleti ve vatanı sattılar en son olarak.

***

Onlarca Sadrazam damatlar geldi geçti saraydan.

Devşirmeler yani Türk olmayanları vardı.

Gayrimüslimdiler, Müslüman yapıldılar.

Türk olanları vardı içlerinde pek az.

Hain olanları vardı içlerinde, ölümüne bağlı olanlar da vardı.

Korkaklar vardı, çok cesur olanları da çıktı içlerinden.

Fakat, iki sadrazam damadın yeri bambaşkadır tarihimizde.

Biri sadrazam damat İbrahim, diğeri sadrazam damat Ferit.

Biri boğduruldu, diğeri kaçıp kurtuldu.

***

Sadrazam şimdiki başbakanla aynı görevleri yapardı.

Diğer vezirler ve divan üyeleri de bakanlık görevi yaparlardı.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde öne çıktı damatlık.

Devşirme sadrazam damat İbrahim Paşa'yla başladı.

Sadrazam damat Ferit paşa ile son buldu....

Sanıyorduk ama kazın ayağı öyle değilmiş.

Neyse bu konuya sonra döneriz.

Sadrazam Damat İbrahim Paşa hırslı bir adamdı.

Savaşçıydı, cengaverdi savaş meydanlarında.

Çok üstün başarıları var tarihte.

Zeki, eğitimli ve bilgiliydi de üstelik.

Fakat arzularına gem vurmaktan acizdi.

Osmanlı'nın çöküşü onun hırsı nedeniyle başlamıştır.

Kendisini padişah sandı bir süre, saray entrikalarına bulaştı.

Şehzade Mustafa'yı ve çevresini padişaha karşı kışkırttı.

Önce kendi hayatına mal oldu bitmeyen hırsı.

Sonra da şehzade Mustafa'nın ve dolayısı ile de Osmanlı'nın.

Taht, haremde kadın kovalarken düşüp ölen Sarı Selim'e kaldı.

Osmanlı İmparatorluğu da parçalanmaya başladı.

****

Osmanlı'nın son sadrazamı da bir damattır ve adı Ferit paşadır.

Abdulhamit Han'ın kızkardeşi ile evlidir.

Birinci dünya savaşında saraydan dışarı adım atmamıştır.

Fakat Sevr anlaşmasını padişah adına imzalamıştır..

Sevr, bir milleti vatanı ile birlikte köle yapan antlaşmadır.

Tam bir ihanet ve onursuzluğun belgesidir.

700 yıllık Osmanlı'yı sona erdiren kahpeliktir.

Bu belgeyi imzalayan damat, ülkesinden Fransa'ya kaçtı.

Damat İbrahim ne kadar cesursa, damat Ferit o kadar korkaktır.

Kendi canını kurtarmak için vatan ve milletini satmıştır.

Merak edenler sevr antlaşmasını bilgisayardan açıp okuyabilirler.

Sonra bir de Lozan antlaşmasını okuyup karşılaştırabilirler.

***

Tam da damat sadrazamlar dönemi bitti derken....

Yüz yıl sonra vezir damat Berat paşa çıktı karşımıza.

Sadrazamlık yolunda enerjiden sorumlu vezir olarak.

Fakat bu damat tıpkı Ferit paşa gibi saraydan yana şanslı.

Çünkü Padişahımız efendimizin Kanuni ile hiç alakası yok.

Kanuni cephelerde savaş kartalıydı, oysa Vahdettin saray kuşu.

Kanuni kılıcını aksesuar olarak taşımazdı.

Vahdettin törenden törene beline takan biriydi.

Kanuni'nin harcadığı her kuruşta kendi kanı vardı.

Vahdettin, ülkeyi ipoteklediği borç paraları yiyordu.

Kanuni; boşuna bu ünvanı almamıştı. O kanun adamıydı.

Vahdettin kanun değil erdemlerden de yoksundu.

Bu anlayış farklılığı Damat İbrahim'i boğdururken,

Damat Ferit'i mücevherlerle Fransa'ya kaçırdı.

Ancak 1923 yılında kanser olarak gelen azrailden kaçıramadı.

Tarih tekerrürden ibaret derler, nasip olanlar görür.

Vezir eniştemizin sonu acep ne ola?