Vergi görevi...

Bugün sizlere tacir ve tüketici olarak karşılaştığımız vergilerimiz konusunda bilgiler vermeye çalışacağım .
Devletlerin vergilendirme faaliyetleri tarih boyunca görülmüş bir uygulamadır. Vergiler devlet için önemli bir gelir kaynağı oluştururlar. Vergilendirme faaliyeti esnasında yükümlülere ilişkin kişisel ve ticari nitelikte veriler elde edilir ve saklanır. Bu bilgilerin amacı dışında kullanılması, 3. kişilere açıklanması ya da 3. kişiler tarafından öğrenilmesi yükümlü açısından maddi ve manevi zarar meydana getirebilir ya da zarar tehlikesi doğurabilir. Bunun yanında, sır olarak saklanması gereken bilgilerin hukuka aykırı bir şekilde kullanılması veya açıklanması vergi idaresine duyulan güveni de sarsar. Bu sebeplerle yükümlülerin mahremiyet ve özel yaşamın gizliliği haklarını ihlal eden bu tür fiillerin yükümlülerin haklarını ve vergi idaresine duyulan güveni korumak amacıyla cezalandırılması gerekir. Türk hukuk sisteminde vergi mahremiyetini ihlal suçu Vergi Usul Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş, yaptırım açısından ise Türk Ceza Kanunu’na atıf yapılmıştır.
Tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil gibi vergisel işlemlerin süresinde, tam ve doğru olarak yapılabilmesi için mükellef ve/veya yükümlülerin iş ve işlemleri, mali durumları, işletmeleri, servetleri gibi ticari bilgileri ile kişisel veya ailevi bazı verilerinin bilinmesi gerekmektedir. Edinilen bu bilgilerin açıklanması veya üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesi yahut amacı dışında kullanılması ise, bazı hallerde ekonomik anlamda doğrudan veya dolaylı zarar verebilirken; kimi zaman somut olay açısından maddi bir zarar veya zarar tehlikesi oluşturmasa bile, gizli kalmasını istediği bilgilerin başkaları tarafından öğrenilmesinden rahatsızlık duyan insanın doğası gereği, manevi zarar da doğurabilir. Kanunlar bu gibi halleri, vergi idaresine duyulması gereken güveni sarsması ve bunun da gerek vergilendirme politikası, gerekse kamu yararı açısından sakıncalı görmesi nedeniyle, genel olarak koruduğu ticari sır, bankacılık sırrı ve müşteri sırrına ilişkin bilgileri, vergi mahremiyetine ilişkin olarak özellikle koruma gereği duymuştur.
Köşe yazımda vergilendirme sürecinde edinilen ve özel yaşamın gizliliği, ticari sır, meslek ve görev sırrı kapsamında korunması benimsenen verilerin ifşasını özel olarak yaptırıma bağlayan vergi mahremiyetini ihlal suçu incelenmiştir. Ancak, çalışmanın kaynağı incelendiğinde de görüleceği üzere, V.U.K’ ta düzenlenen ve genel olarak “vergi suçları” başlığı altında bütün suçları içerecek şekilde hazırlanmış birçok çalışmada benimsenen sistemden farklı olarak, konuya vergi hukukundan ziyade teknik ceza hukuku boyutuyla yaklaşılmıştır.
Vergi suçlarını, devlet hazinesine karşı işlenen ekonomik suçlar olarak özetleyebiliriz. Ceza ile amaçlanan sonuç; vergi borçlarının düzenli ve eksiksiz ödenmesinin sağlanmasıdır. V.U.K’ ta düzenlenen suç ve cezaların bir kısmı yalnız Vergi Hukuku’nu ilgilendirirken, bazı kısım eylemler ise ceza hukuku kapsamına girmektedir. Vergi Hukuku’nu ilgilendiren eylemler için yargısal karara gerek kalmadan vergi dairesince ceza kesilmektedir. Bu kapsamdaki eylemler mali nitelikli suç ve cezalardır fakat V.U.K ’ta düzenlenen ama Ceza Hukuku anlamında suç teşkil eden eylemler ise ceza mahkemeleri tarafından işlem görmektedir. Yaptırımları parasal olan ve idare tarafından tespit edilen cezalara örnek olarak ; vergi ziyanı, usulsüzlük ve vergi mahremiyetini ihlal suçu örnek verilebilir. Vergi mahremiyetini ihlal suçuyla korunan hukuki değer, öncelikle vergi yükümlüsü veya sorumlusunun vergisel durumuna ilişkin bilgilerin gizliliğinin sağlanması suretiyle maddi ve manevi açıdan zarar görmesinin önlenmesidir. Vergiyle ilgili bir sırrı veya konuyla ilgili gizli kalması gereken bir bilgi veya belgesi ifşa edilen kişinin, mali ve ticari yönden zarar görmesi veya zarar tehlikesiyle karşılaşması yahut özel yaşamı açısından istemediği bir durumla karşılaşması olasılığı bulunduğundan, bu kapsamdaki fiillerin cezalandırılması vergi güvenliğini sağlayacak ve potansiyel fiillerin işlenmesini önleyebilecektir. Diğer taraftan vergiyle ilgili kamu görevlilerine duyulması gereken kamusal güven de korunarak vergi sisteminin düzgün ve verimli şekilde çalışması sağlanmış olacaktır. Bu bakımdan söz konusu suç, birden çok hukuki değeri koruyan çok hukuki konulu suçlardandır. Netice itibariyle Devlet, üzerine düşen sosyal yükümlülükleri, kamu hizmetlerini yerine getirmek maksadıyla çeşitli araçların yardımına başvurur. Bu araçlardan biri olan vergi toplama yetkisi, devletin egemenliğinin göstergelerinden biri olarak bilinir. Anayasada da çeşitli maddelerle sınırları çizilen bu yetkinin etkin şekilde kullanılabilmesi için bir takım hukuki düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden bir kısmı da V.U.K ’da yer alan vergi suç ve cezalarıdır. V.U.K ’da düzenlenen vergi suçlarından biri olan “Vergi Mahremiyetini İhlal Suçu”, devletin vergisel faaliyetleri neticesinde kişisel, ekonomik, mesleki sırlarını mecburi olarak ifşa eden vergi yükümlüsü ve mükelleflerinin, temel hak ve özgürlüklerden olan özel hayatın gizliliğinin korunmasını amaçlamaktadır. Vergilendirme işlemlerini doğru ve eksiksiz yapabilmek adına edinilen bilgilerin açıklanması veya amacı dışında kullanılması, kişilere doğrudan veya dolaylı, maddi ve manevi zararlar verebilir. “Vergi Mahremiyetini İhlal Suçu”yla bu zararın doğması önlenirken, vergi sisteminin daha düzgün çalışması sağlanır.
Vergi cezaları neticesinde mükelleflerin %58’inin kurallara uymaya başladığı, %32’sinin ise tutumlarını değiştirmediği belirlenmiştir. Hiç vergi cezası almamış olan mükelleflerin büyük bir çoğunluğu vergi cezası uygulamasının tutumlarını değiştirmediğini beyan etmiştir (%75). Alınan vergi cezası sayısı arttıkça davranışlarını değiştiren mükelleflerin sayısı da artmaktadır. Aynı şekilde alınan ceza sayısı arttıkça da mükelleflerin vergi kurallarına tam olarak uygun davranma oranları da artmaktadır. Nitekim kurallara en çok uyan mükelleflerin büyük bir çoğunluğunun 4 kez ve fazla ceza alan mükellefler olduğu gözlenmektedir (%79). Buna göre, alınan vergi cezası mükelleflerin kurallara uyumunu artırırken, alınan ceza sayısının artması da kuralları daha önemli hale getirdiği söylenebilir. Tekrar görüşmek üzere, iyi haftalar…