OLAY şu…Tam anımsamıyorum ama ya Alanya Belediye Encümeni ya da Belediye Meclisi, sezon başı şuna benzer bir karar alıyor.Diyor ki: “Bakkal ve marketçi esnafı gece yarısı olur olmaz dükkanı tezgahı kapayıp evinin yolunu tutacak.”Gerekçe: “Otelinde, adı üstünde her şey dahil beleş olan içkiden bol miktarda tüketip sarhoş olan, sokağa çıkınca da esnaf tarafından kazıklanan üç beş turistin şikayeti.”Anlayacağınız, üç beş kendini bilmez esnafın yüzünden, kurunun yanında yaş da yanıyor.PEKİ BUNU KİM BUYURDU?Kararı alan, İçişleri Bakanlığı’na bağlı resmi bir kurumun encümeni veya meclisi!Şimdi, bu satırları yazarken, bir iki dakikalık bir telefon görüşmesiyle bu kararın tarihini, saatini, altında hangi meclis veya encümen üyesinin imzasının olduğunu öğrenirim, ama inanın umurumda bile değil.Çünkü kararın kendisi komik, saçma.Altını üstünü eşelemeye gerek bile yok.Tabi emir büyük yerden olunca, resmi üniformalı zabıta memurları 2 bin 500 liralık son model bisikletlerine atlayıp esnaf esnaf dolaşarak bakkal ve market esnafına bu tebligatları yapıyorlar.TEPKİ GECİKMEDEN GELİYORBu duruma önce Bakkallar Odası Başkanı Veliddin Yenialp isyan ediyor.Haklı mı? Bence yerden göğe haklı!Çünkü o da istiyor ki, kurunun yanında yaş da yanmasın.Bir iki basın açıklaması yapıyor ama Alanya Belediyesi kanadından Yenialp’in sesini duyan çıkmıyor.Ardından, iş biraz da ulusal medyaya yansıyınca, devreye bu kez Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) yönetimi giriyor.Önce esnafı dinliyorlar, ardından ALTSO Başkanı Kerim Aydoğan’ın peşine düşüp doğruca Alanya Belediyesi’nin yolunu tutuyorlar.ALTSO NE YAPMAK İSTİYOR?Amiyane tabirle Başkan Sipahioğlu’nun ağzından girip burnundan çıkarak, saat uygulaması kararında esneme yapmasını istiyorlar.Yaklaşık, ben diyeyim bir, siz deyin iki saatlik görüşmenin ardından, Sipahioğlu’nun makam odasından çıkarken müjdeyi ilk ALTSO Başkanı Kerim Aydoğan veriyor.Sipahioğlu’nun odasından çıkarken, adeta şehre yeni bir beş yıldızlı otel daha yapmış turizmci mutluluğu ve heyecanı yaşadığı gözlenen Aydoğan, “Sayın Sipahioğlu ile görüştük. Esneme yapacak” diyor.Daha Aydoğan’ın açıklamasının mürekkebi bile kurumadan, Alanya Belediyesi’nden Sipahioğlu tarafından görevlendirilmiş bir yetkili, Bakkallar Odası’nı arayıp, “Hadi yine iyisiniz. Başkanımız size kıyak yaptı. Esnafınız bu akşamdan itibaren saat 01.00’e kadar açık kalabilir” diyor.AYNEN BÖYLE Mİ SÖYLÜYOR?Tam da böyle söylemiyor elbette, bunu resmi bir dille izah ediyor ama duyumlarıma göre ses tonu aynen böyle diyor.Tüm bu gelişmeleri duyunca, etrafıma aldırış bile etmeden, “Vay anasını sayın seyirciler” demişim, gayri ihtiyari.“Niye?” diye soracak olursanız, şöyle izah edeyim.Bakkal ve marketçi esnafına tebligat gönderip, “Gece yarısı saatler 00.00’ı gösterdiğinde kapatacaksınız” diyen kimdi?Anımsayalım: “Belediye encümeni veya meclisi.”Yani, seçilmiş encümen veya meclis üyelerinin oy çokluğu, kısacası demokrasi ile alınmış bir karardı, öyle değil mi?KARARINI NASIL ESNETTİPeki, iş ulusal medyaya düşünce, üstelik esnafta hafif bir kıpırdanma, inceden bir isyan sinyali baş gösterince, “Hadi bir saat de benden kıyak olsun” diyen kimdi?Hani, bu konuda alınmış veya alınması gereken bir encümen veya meclis kararı.İşte tam da bu yüzden “Vay anasını sayın seyirciler” diye hayret ettim.Çünkü…18 Nisan 1999’dan beri hiç kimseye hiçbir şey sormadan Alanya’yı tek başına yönetmekle eleştirilen Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu gibi deneyimli bir siyasetçinin tek adamlık konusunda bize böyle çarpıcı bir ipucu vereceği kırk yıl düşünsem aklımın ucundan bile geçmezdi sayın seyirciler.
ALANYA GECE HAYATINDAKENT VAR MALBORA VAR
ŞENER Şen ve İlyas Salman’ın başrol oynadığı “Banker Bilo” filmini mutlaka izlemişsinizdir.Köyden inip şehre gelen ve parasız kalan Bilo (İlyas Salman), önce el arabasında salatalık satar, sonra inşaatta amelelik yapar, bir süre de işlek bir cadde üzerinde kaçak sigara ticaretiyle (!) geçimini sağlar.O yılların en meşhur tabiriyle “Kent var Malbora var” diye satış yapan dürüst Bilo, kendisini dolandıran Maho’ya (Şener Şen) rastlayınca hayatı tümden değişir.Dürüst, namuslu, insan canlısı Bilo bakar ki dürüstlük bu devirde para etmiyor, izinden gittiği Maho’nun bütün servetini ele geçirip finalde “Ben artık o Bilo değilim. O Bilo öldü, yaşasın yeni Bilo” deyince, seyirci olarak içimizi derin bir üzüntü kaplar.Çünkü…Büyükşehirde yaşanan kapitalist sistemin çarkları, düzgün, dürüst, namuslu birini daha zengin etmiş ama insanlık namına öğütmüştür.NEDEN BANKER BİLO’YU ANLATTIMBunca şeyi elbette konuyu bir yere bağlamak için anlattım.Dün gazeteci arkadaşlarla Alanya’daki bakkal ve marketlerin işyerlerini gece yarısı 00.00’da kapatması mevzunu konuşurken, bir meslektaşım, “Abi, her şey dahil otelde kalan turiste gece saat 23.00’e kadar istemediği kadar alkolü zaten bedavaya veriyorlar. Turist otelinden çıkıp şehre inse saat 00.00 oluyor. Onca yolu yaya olarak geleceği için su içmek isteyecek, sigarası bitecek satın almak isteyecek. Peki, Alanya Belediyesi bakkal ve marketleri bu saatte kapatırsa turistler bu gibi ihtiyaçlarını nereden alacaklar?” dedi.Sonra da ekledi: “Eskiden İskele bölgesinde incik boncuk satan çocuklar vardı. Korkarım yakında ‘Kent var Malbora var’ diye turistlere sessizce yanaşan çocuklar türeyecek.”TURİST NEREDEN SATIN ALACAKArkadaşımın söyledikleri bizi epey güldürdü ama bir yandan da düşündürdü.Hakikaten, bakkalda 5 TL’ye satılan bir paket sigarayı, 50 Kuruşa satılan bir şişe suyu, turist nereden ve nasıl temin edecek.Eskiden, özellikle İskele bölgesindeki bakkal, market ve tekel büfeleri en azından bu ihtiyacı karşılıyordu.Peki diskolar bölgesindeki işletmelerin yasal kapanış saati olan 03.00’ten sonra turistler otellerine gidene dek bu ürünleri nereden ve nasıl temin edecekler?Korkarım, Alanya’da belli bir saatten sonra bu işlerin de kaçağı korsanı başlayacak, ondan sonra al başına belayı.Ruhsatlı, dükkanı tezgahı belli esnafı kontrol edebilirsiniz de, kaçak köçek seyyarı nasıl zapt edersiniz, onu gerçekten merak ediyorum.
Herkesin derdi ayrı
GAZETEDEKİ köşe yazımızda her gün fotoğrafımız çıkınca, şehir genelinde ister istemez küçük çaplı bir şöhrete eriştik.Yolda sokakta durdurup tebrik eden de var, derdini sıkıntısını anlatan da. İşte, ilginç talepleri olan vatandaşlardan biri daha! Elçiye zeval olmaz, talebini sizlere iletiyorum. İsmi Erdoğan Engilek. Atatürk Caddesi üzeri, ALTSO önünde yıllardır simitçilik yapıyor. Vatandaşların istifade etmesi için simit tezgahının üzerine koyduğu duvar saatinin eskidiğini, yerine yenisini almak istediğini söyleyen Engilek, yeterli bütçesi olmadığı için sponsor arıyor. Engilek, kendisine yeni bir duvar saati alacak kişinin ya da firmanın ismini kocaman harflerle simit tezgahına yazma vaadinde de bulunuyor. İlgilenenlere duyurulur.