Var olsun Ülkü Ocakları

ÜLKÜ Ocakları, daha çocuk yaşlarda yüreğimize yerleşen ve ülkücü olmanın değil kalabilmenin zor olduğu sevdanın adıdır. Dava bilincinin geliştiği, sevincimizin, üzüntülerimizin, aynı sofrada bölüştüğümüz ekmeğin tadını yıllarca...

ÜLKÜ

Ocakları, daha çocuk yaşlarda yüreğimize yerleşen ve ülkücü olmanın değil kalabilmenin zor olduğu sevdanın adıdır.

Dava bilincinin geliştiği, sevincimizin, üzüntülerimizin, aynı sofrada bölüştüğümüz ekmeğin tadını yıllarca unutmayacağımız, Türk gençliğinin, milletinin kendi değerleri ile tanıştırmak ve bir hayat felsefesini oluşturmak için kurulan, Hoca Ahmet Yesevi mirasından gelen ülkücülerin doğum yeridir.
Bu mukaddes ocağımız, Türk milleti için yapılabilecek her türlü fedakârlığın altyapısını oluşturur.
Bu yapı var oldukça, Türkiye’nin yarınları da garanti altında demektir.
Ülkemiz ve dünyanın her yerinde tüten ocaklarımız, milli değerlere sahip, aksiyoner rolü ile dünyadaki en büyük sivil toplum teşkilatlanmasına sahiptir.
Ülkü Ocakları'na giden gençlerimiz, ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip, Türk’ün töresini özünde benimsemiş, İslam’ın ahlak ve faziletlerini yüreğinde taşıyan vatan evlatlarıdır.
Ülkü Ocakları hakkında bugüne kadar aslı astarı olmayan çeşitli tezviratlar yapılmış, Türk düşmanları tarafından yıpratılmak istenmiştir.
Ülkü Ocakları, Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından, 60-70’li yıllarda Türkiye’de başlayan Türk ve İslam düşmanı komünizmin ülkede hakim olmasını engellemek, komünistlerin fakülte ve mahalle işgallerinin önüne geçmek amacıyla kurulmuştur.
Bu uğurda 5 binden fazla ocak mensubu hayatını kaybetmiş, komünistlerce Sovyetler'den ihraç ettikleri silahlarla taranmış, komünistlerce birçok işkenceye maruz kalmışlardır.
Hatta bu uğurda birçok ülkücü idam sehpasına çıkmayı bile göze almış, 9 ülkücü ise 1980 askeri darbesi ile birlikte, hiçbir suçları olmadığı ve kanıtlanamadığı halde katillerce idam edilmiştir.
İşte böyle çile dolu günleri geride bırakan, acı dolu bir geçmişe sahip olan ülkücüler günümüzde ne yapıyor?
Ülkü Ocakları, haftanın 7 günü açıktır.
Perşembeyi cumaya bağlayan geceler Kur’an-ı Kerim okunur.
Ülkü Ocakları’na ilk defa gidecek olanlar istedikleri zaman gidebilirler.
Kimse neden geldiğini sormaz, ocağın çayı ikram edilir.
Her Ülkü Ocağı'nda mescit bulunmaktadır.
İsteyen abdest alıp, namazını kılabilir.
Ocakta sohbet ederken ezan vakti gelirse ve ocağa yakın cami yoksa, ocakta bulunanlarla ocağın mescidinde ocağın hocası imamlığında cemaat şeklinde vaktin namazı kılınır.
Ocakta küfürlü ve argo kelimeler kullanmak, tespih, anahtar sallamak, sakız çiğnemek, eşofmanla gelmek, küpe takarak gelmek veya saçlara jöle ile değişik şekiller vermek (erkekler için), hiyerarşik olarak kendinden büyüğe saygısızlık göstermek kesinlikle yasaktır.
Eğitim, ülkücülüğün temel esasları olan "Lider, Teşkilat, Doktrin" esasına göre şekillenir.
Ülkü Ocakları siyaset yeri değildir.
O yüzden genelde ideolojik konular (Türk-İslam Ülküsü, İlay-ı Kelimetullah Davası, Türk Cihan Hakimiyeti) konuşulur.
Haftanın belirlenen günlerinde genç ülkücülere dinî, ideolojik ve gündem konularını içeren seminerler verilir.
Öğrencilerin başarısız olduğu dersler için özel öğretmen tutulup, belirlenen gün özel ders verilir.
Haftada belirlenen bir gün ocak bayanlara teslim edilir.
Bayanlar (Asenalar) o gün seminerler verip teşkilat işlerini konuşurlar ve sohbet ederler, veya Kur’an-ı Kerim tilaveti yaparlar.
İşte "Ülkü Ocakları" böyle yerlerdir.
Bazı ailelerin çocuklarını Ülkü Ocakları’na göndermekten çekinmelerinin sebebi, Ülkü Ocakları’nı bilmemeleri ya da yanlış bildiklerinden kaynaklanmaktadır.
Ülkü Ocakları, Türk milletinin gençlik aşısının vurulduğu yerdir.
Türk gençliğinin şaşmaz adresidir.
Türk gençliğini en iyi şekilde yetiştirmek ve geliştirmek noktasında mücadele eden çok müstesna kuruluşlardır.
Ülkü Ocakları eğitim yuvasıdır.
Ocağa giden hiçbir genç madde bağımlısı olmaz.
Hırsız olmaz, arsız olmaz.
Vatan haini olmaz.
Devlete düşman olmaz.
Alparslan, Fatih, Atatürk, Başbuğ olur, adam olur.
Şahsımın da yetişmiş olduğu bu mukaddes ocakta, Türklük gurur ve şuuru ile İslam ahlak ve faziletini benimsemiş ve benimsetmeye emek sarf etmenin hazzını yaşamaya Türk gençliğini davet ediyorum.
Allah Türk’ü korusun...