Vah Alanya'm vah!

BÜYÜKŞEHİR Yasası'nın yürürlüğe girdiği 30 Mart 2014 tarihinden bu yana Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Alanya Belediyesi'nin arası limoni. Niye? Çünkü, AKP'li Büyükşehir, MHP'li Alanya Belediyesi'nin önce...

BÜYÜKŞEHİR

Yasası'nın yürürlüğe girdiği 30 Mart 2014 tarihinden bu yana Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Alanya Belediyesi'nin arası limoni.

Niye?

Çünkü, AKP'li Büyükşehir, MHP'li Alanya Belediyesi'nin önce araçlarını, ardından eski belde belediye binalarından pek çoğunu, sonra su faturası tahsilat yetkisini, son olarak da pek çok önemli cadde ve bulvarını elinden aldı.

Vatandaşın ifadesiyle; ot yolmak, bitki budamak, sinek ilaçlamak, boru döşemek, çocuk tiyatrosu sahneye koymak, gezici müze açmak ve taziye çadırı temin etmek dışında henüz kayda değer bir icraatını göremediğimiz Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin 2016'daki ilk ve en önemli projesi, Alanya'ya bir aşevi açmak olacakmış.

"

Mış

" diyorum, çünkü bunu Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel bizzat kendisi açıkladı.

Alanya'ya kurulacak olan aşevi, sadece Alanya'ya değil, Gazipaşa ile Gündoğmuş'a da hizmet verecekmiş.

Aşağı yukarı 2 bin 500 ila 3 bin kişi kapasiteli olacağı belirtilen aşevinin kurulacağı yer henüz belli değil.

Alanya şehir merkezinde 3 bin kişinin aynı anda yemek yiyebileceği, bunun ayrıca sosyal donatılarının olacağı genişlikte bir arazi var mı, takdir sizin.

Şahıs malı araziler var ancak onlar da "otel" veya "alışveriş merkezi" olacak çapta olduğu için, sahiplerince Büyükşehir Belediyesi'ne sırf "aşevi yap" diye verilmeleri, eşyanın doğasına aykırı olacaktır.

Peki, okulunu, sağlık ocağını, hatta camisini bile kendisi yaptıran, hayırseveriyle meşhur Alanya'da, garip gurebaya hitap edecek aşevi ne kadar zaruridir?

Alanya'da her gün bu aşevinden istifade etmek zorunda olan 3 bin evsiz veya yemek bulamayacak insan mı yaşamaktadır?

Daha da önemlisi, Alanya bu konuda neden pilot bölge seçilmiştir?

Alanya fakirleşmekte midir, ya da, uzun vadede fakirleşecek midir?

Bir dönem AKP Genel Başkan Yardımcısı da olan, dolayısıyla AKP Hükümeti'nin önemli isimlerinden biri olarak anılan Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel bu konuda Ankara'dan bir tüyo mu almıştır?

İşin şakası bir yana...

Alanya'nın aşevinden önce çok daha acil sorunları vardır.

Ünlü filozof Konfüçyüs'e atfedilen, "Bana her gün balık verme, bana balık tutmayı öğret" sözünde olduğu gibi...

Biz, bize her gün balık yani yemek veren değil, bize balık tutmayı, yani Rus krizini bitirip turizm ve ticaret yapmamızın önünü açan, çoluğumuzun çocuğumuzun ekmeğini ve yemeğini AKP'li Büyükşehir'in açacağı aşevinin verdiği bir Alanya değil, kriz yaratmayıp turistin ve turizmin önünü açan bir anlayış ve yeni bir dönem istiyoruz.

Bu aşevinden istifade edecek elbette pek çok yardıma muhtaç vatandaşımız vardır, ancak bunun bir projeymiş, bir müjdeymiş gibi kamuoyuna açıklanmasına da gönlümüz razı gelmiyor.

Çünkü...

Alanya, İç Anadolu veya Güneydoğu Anadolu'daki ücra bir kasaba, bir mezra değil, Antalya'dan bile önce turizmin başladığı önemli bir merkezdir.

Bugün, 2016'da açılacağı söylenen "aşevi projesi" ismi bile Alanya için aslında bir jest veya hediye değil, içine düştüğü, daha doğrusu düşürüldüğü durumun da gerçek bir yansımasıdır.

"Aşevi açacağız" cümlesi, "Vah Alanya'm vah" ile aynı ses uyumuna sahiptir, üzerine çok da söylenecek bir şey yoktur.