Uygarlık göstergesi kağıt ve SEKA (2)

MİLLİ kağıt sanayinin kurulması kolay olmamış, birçok engelle karşılaşılmıştı. Önce, TEKEL'in karton gereksinimini karşılamak için basit bir fabrika kurulması kararlaştırılmıştı. Ancak, ihalenin yapılacağı gün Maliye Bakanlığı...

MİLLİ

kağıt sanayinin kurulması kolay olmamış, birçok engelle karşılaşılmıştı. Önce, TEKEL’in karton gereksinimini karşılamak için basit bir fabrika kurulması kararlaştırılmıştı. Ancak, ihalenin yapılacağı gün Maliye Bakanlığı her nedense ihaleyi durdurmuştu. Konu, 1932’ye dek gündeme getirilmemiş, Atatürk’ün müdahalesine kadar uyutulmuştu. Sanayileşme Planı’na onun direktifiyle alınmıştı.

SEKA DERGİSİ, 1991 yılındaki 31. sayısında, bu konuda şu bilgiyi vermiştir: “Atatürk, kağıt konusunun ele alındığı Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken elinde Mehmed Ali Kağıtçı’nın ‘Selioz ve Kağıt’ adlı kitabı vardı. Kitabın ilk sayfalarının ara başlığı şudur: Selülöz sanayiinde tüketen değil, üreten olmalıyız. Ve anlaşılmıştır ki, milli kağıt gerçek, düşünce özgürlüğünün, kültür haysiyetinin ve milli savunmanın da temel varlıklarından birisidir.”
DALAMAN VE BALIKESİR SEKA
1971 yılında Dalaman’da, SEKA bir fabrika daha açtı. Bu fabrika kağıt, karton türleriyle selüloz ve kimyasal mamuller alanında çalışan büyük bir entegre tesisti. Kağıt sektöründe yalnızca Türkiye’nin değil Ortadoğu ve Balkanlar’ın da en büyük tesisiydi. Günde ortalama 200 ton kağıt, 130 ton karton, 120 ton kuşe kağıt ve 230 ton sülfat ve viskos selülozu üretiyordu.
Viskos selilozu, dünyada yalnızca 9 tesiste imal ediliyordu ve bu değerli maddenin üretiminde SEKA-Dalaman Fabrikası üçüncü sıradaydı.
1981 yılında Balıkesir’de bir fabrika daha açıldı. Fabrikanın kuruluş maliyeti 198 milyon dolardı. İzmit ve Balıkesir fabrikaları yerli gazete ve kitap kağıdı üretiyordu. İşletme binaları, 1200 dönüm arazisi, 60 bin metrekarelik kapalı alanlı fabrikası ve 203 lojmanı vardı.
SEKA’NIN TALANI
Dünya Bankası (Emperyalizm diye okuyabilirsiniz) SEKA’nın özelleştirme adıyla tasfiye edilmesini ısrarla istiyordu. Tesisler, bu isteğe uygun olarak önce etkisizleştirildi. İşçi çıkarmaları yapıldı. Tesisler yenilenmedi ve daha sonra üretime son verildi. Ardından, çok düşük bedellerle satıldı.
İlk uygulama, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı, Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu 1998’de yapıldı. Kocaeli’nde (Gölcük-Kavaklı) SEKA’nın 1600 dönümlük değerli arazisi, üzerindeki doğal varlıklarla birlikte otomobil devi Ford’a bedelsiz verildi.
Demirel temel atma töreninde “Ben böyle yatırımlar için Çankaya’nın bahçesini bile veririm” dedi. Mesut Yılmaz, yargının verdiği yürütmeyi durdurma kararını kast ederek “kuru gürültüye pabuç bırakmadık” dedi.
Balıkesir SEKA kâğıt fabrikası AKP hükümeti tarafından önce kapatıldı. Ardından 2003 yılında satıldı! Kentin neredeyse içerisindeki yüzlerce dönüm arazisi, binaları, lojmanları, ambarları, fabrikaları ve makineleri dahil yalnızca 1 milyon 100 bin dolara yani İstanbul’da ortalama bir daire fiyatına! satıldı.
Danıştay 13. Dairesi, söz konusu satışı iptal etti. Alıcı şirketin itirazları sonrasında 5 kez daha iptal kararı aldı. Danıştay kararında “Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası bu rakamlara özelleştirilemez. Kamuya iade edilmelidir” diyordu.
Fabrika iade edilmedi. Üstelik taksitleri de düzenli ödenmedi. Aradan 9 yıl geçti. Hükümet yasal bir düzenleme yaptı ve “Özelleştirme ihaleleri konusunda yargının verdiği kararlarda son sözü bakanlar kurulunun söylemesini” kabul etti.
Bakanlar Kurulu, Balıkesir SEKA Kağıt Fabrikası’nı şirkete verdi. Fabrika kapatıldı. 2018 yılında yeniden üretime başlayacağı duyuruldu. Üretim hâlâ başlamadı.
GELİNEN YER
Türkiye’de bugün herhangi bir kağıt üretimi yok. Gereksinim tümüyle dışarıdan karşılanıyor. Dolar kurundaki hızlı değişim, kağıtla ilgili bütün alanları olumsuz etkiledi. Gazeteler ve kitap yayıncıları güç duruma düştü.
Kağıt maliyetleri sürekli artıyor, fiyatı saat başı değişiyor. Kağıt fiyatları 2 yıl içinde iki katına çıktı. Kitap kağıdının da tonu bir ay içinde 750 Euro’dan 900 Euro’ya yükseldi. Hem maliyet hem de kur arttı.
EMPERYALİST SALDIRI
Dünya Bankası aracılığıyla SEKA’ya yöneltilen saldırının nedenini en güzel SEKA’nın kendisi açıkladı. SEKA Dergisi’nin 1991 yılında yayınlanan 37. sayısında şu saptama yapılmıştı: "Kağıt ve Selüloz Sanayinin kuruluşunu, diğer herhangi bir fabrikaya benzetmek hatadır. Emperyalizm, düşünceyi ve dili sonsuzlaştıran kağıdı ‘ithal maddesi’ olarak bıraktığında; ülkelerin geleceğinin, ordusunu silahsız bırakmaktan farksız olacağını elbette biliyordu. Bu nedenledir ki, selüloz ve kağıt sanayinden yoksun bir Türkiye düşünenler, gerçek bağımsızlığın anlamını bilmeyen inanç yoksunu kişilerdir..."
-BİTTİ-