GEÇEN
hafta, mesainin son günü, İstanbul’da Yeniçağ Gazetesi'nin İstanbul’daki merkezine 30 kişi civarında kendini bilmez bir grup taşlı sopalı saldırıda bulundu.
Bu cahilce ve alçakça yapılan saldırıyı hepiniz biliyorsunuz.
Acaba Yeniçağ Gazetesi niye hedef oldu?
Sorunun cevabı hepimizce bilinmektedir.
Bu gazete günlük takip ettiğim gazetelerin en başında gelir.
Çok zengin, birbirinden değerli yazar kadrosuna sahiptir.
Bu yazarlar kalemini satmayan, kiraya vermeyen, aksine doğruları yazan yazarlardır.
Gazetenin genel politikası ise Türk milliyetçiliği ve ülkücülük fikrine, cumhuriyetin kurucu değerlerine saygılı olmasını savunmaktır.
En önemlisi ise milli kahramanlarımız, en başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve arkadaşlarının fikirlerine sonuna kadar saygılı olmasıdır.
Bir başka en önemli konu ise, MHP’nin merhum Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in ilke ve ideolojisini sonuna kadar savunmasıdır.
Yeniçağ Gazetesi, gönül rahatlığı ile Türk milliyetçiliği ve ülküsü fikrine sahip olan, vatan, bayrak, millet ve maneviyat diyen her insanımızın alıp okuması, başkalarına da okutması gereken bir gazetedir.
Tüm okuyucularıma da bu gazeteyi rahatlıkla okumalarını tavsiye ederim.
Ortalama günlük tirajı ise 50 bin rakamının biraz üzerindedir.
Bu tiraj diğer bazı yandaş gazetelerin çakma tirajı gibi değil, gerçek rakamdır.
Ülkücü olan diğer gazetenin tirajı ise oldukça düşüktür.
Acaba Yeniçağ Gazetesi neden saldırıya uğradı?
Bu gazetenin köşe yazarları hep bu iktidarın yanlışlarına, hem de affedilemez ve asla hoş görülemez yanlışlarına yapıcı eleştiri getirirler.
Daha önemlisi ise MHP’nin içinde bulunduğu baştan sona yanlışlarla dolu olan bu politikasına yapıcı eleştirileri ortaya koymasıdır.
Asla ve kata kabul edilemez, ülkeyi nihayetinde bölünmeye götüreceği geçenlerde merhum Türkeş'in 1980 öncesi hayatta olan 6 milletvekili tarafından dile getirilen dilekleri ve çağrıları Devlet Bahçeli'ye açık bir çağrı olarak Yeniçağ Gazetesi’nde yayınlandı.
İşte Yeniçağ Gazetesi'ne duyulan tepkinin asıl nedeni buralarda yatmaktadır.
Beyler, dün ihanet dediğiniz bugün ise ne olduysa can siperane savunduğunuz, sonunda hayır olmayacağı bu günden belli olan, batılı şer güçlerin dayatması olduğu da herkes tarafından bilinen Başkanlık Sistemi'ni siz sahiplenerek destek olmuşsanız, illaki bu yanlış ve günaha köşe yazarları ile birlikte Yeniçağ Gazetesi de mecbur mu?
Bu gazetede yanlış yapıldığı takdirde her kesime yapıcı eleştiri yapılmaktadır.
Merak etmeyiniz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yanlışları hep eleştiri almıştır.
Özellikle CHP’ye musallat olmuş, CHP ile uzaktan yakından bir alakası olmayan, Kılıçdaroğlu tarafından özellikle milletvekilliği hediye edilen şahıslara da her zaman eleştiri yapılmıştır.
Yeniçağ Gazetesi'ne tahammülsüzlüğün bir başka çok önemli nedeni ise, özellikle 1 Kasım Genel Seçimleri'nde yaşanan hezimetin sonrasında, yerden göğe haklı olarak MHP’de demokratik yollardan kongre talebi isteyen genel başkan adaylarının desteklenmesidir.
Ama delege yeterli olan imzanın iki katından çok daha fazlasını vermesine rağmen korkularak kongrenin toplanması, birilerinin desteği ile engellenmiştir.
Zira MHP’nin layık olduğu yönetim ve genel başkan işbaşına gelirse, kimlerin hesaplarının alt üst olacağı ve nihayetinde devasa hesapların verileceğini gayet iyi biliyorlar.
İşte Yeniçağ Gazetesi’nden duyulan rahatsızlığın asıl nedeni buralarda yatmaktadır.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası gazetenin bazı yazarları FETÖ’cü olmak gibi iğrenç bir iftiraya maruz kaldılar.
Kaldı ki birileri FETÖ ile sarmaş dolaşken bu yazarların hepsi de ömürlerini FETÖ ile mücadele ile geçirmiş, hatta içerisinde “İmamların Öcü” diye kitap dahi yazanlar olmuştur.
Neticede develerin dahi güleceği bu iftiralar da tutmadığına göre, artık başka şeyler yapılmalıydı.
Hiçbir ülkücü ve Türk milliyetçisinin asla kabul edemeyeceği, bazı kılıflara sokularak sevimli gösterilmek istenen Başkanlık Sistemi isteğine anlaşılmaz şekilde destek olan Bahçeli ve şürekalarının desteğine son zamanlarda Yeniçağ Gazetesi'nde haklı olarak eleştiri getirilmesi, sanırım gazeteye saldırının yapılmasına neden olmuş olabilir.
Vaktiyle BBP Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu MÇP’den arkadaşları ile birlikte istifa edince Adana’da bir grubun sözlü saldırısına uğramıştı.
Yazıcıoğlu onlara, “Ülkücülük bu değil, işte bu yüzden sizden ayrıldım” demişti.
Yeniçağ Gazetesi’ne yapılan saldırıyı tasvip etmek mümkün değildir.
Hele hele ülkücülük ve Türk milliyetçiliği ile bağdaştırmak hiç mümkün değildir.
Bu saldırıyı şiddetle kınıyor ve çok yakışıksız olduğunu söylüyorum.