İYİ
Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener partisinin gurup toplantısında içerisinde herhangi bir hakaret, iftira veya yersiz ithamda bulunmadan bir konuşma yaptı. Gel gör ki eleştiriye tahammülü olmayanların yönlendirmesiyle ilgili olsa gerek İstanbul'daki evinin önünde gece vakti elli kişilik bir gurup tarafından baskın teşebbüsü oldu. Bunu kabul etmek mümkün değil.
Lütfen eleştiriye tahammülünüz olsun. Bunu yapamıyorsanız o zaman siyaset yapmayı bırakmalısınız. Hazret tehdit dolu sözlerini "Demedi deme" diyerek noktalıyor. Çok yakışıksız ve sevimsiz bir durum.
Burada saymakla bitmez 16 Nisan halk oylamasının bir hafta öncesine kadar yapılan hakaretler ve yakışıksız sözler. Zira adamların mayaları ülkücü düşmanlığı ile yoğrulmuş. Genlerinde ise Türk Milliyetçiliği ve Ülkücü düşmanlığı öteden beri var. Bu huylarından vazgeçmeleri ise mümkün değil. Zira Milliyetçilik, Ülkücülük vs. gibi kavramlarla barışık olmalarını beklemek ise en hafif tabirle saflık olur.
Adamların malum köşelerde değneklerini sallayan "Yazar" demeye bin şahit istenen şahısların ise Ülkücü ve Türk Milliyetçilerine yaptıkları hakaret ve iftiralar havalarda uçuştu.
Haklı olarak buradan soruyorum, bunlara ve efendilerine en azından bir cevap dahi verdiniz mi? Hep görmezden ve duymazdan geldiniz. Lütfen bizleri saf yerine koymayınız. Yazılan ve söylenen hakaret ve iftiraların hepsi teknoloji sayesinde yerli yerinde durmaktadır. Merak edenler midelerine ve burunlarına dikkat ederek izleyebilirler.
Kesinlikle kavga edelim, dövüşelim demiyorum. Sakın sözlerim yanlış anlaşılmasın. Kavga Ülkücü ve Milliyetçi olanlara yakışmaz. Kimlerin gerginlikten ve kavgadan beslendiği ve bunu davranış haline getirdikleri ortada.
Ülkücüleri kendi arasında çatışma ortamına zemin hazırlayarak çekmek çok yanlıştır. Herkes fikrini kırıp dökmeden söylemeli, eleştiriye tahammül etmeliyiz.
Esasen ülkemizin mevcut durumu kavgayı değil kardeşliği gerekli kılmaktadır. Gün kavga değil kardeşlik günüdür.
Meral Hanım'ın gözaltına alınanlarla ilgili sözleri ise ne kadar anlamlı. "Onlar gariban çocuklar, talimat verildi" diyerek şikayetçi olmaması gerçekten asil bir davranış.
Ülkücüler bu oyunlara gelmeyecektir. Oyuna gelen olursa biliniz ki ne ülkücüdür, ne de Türk Milliyetçisidir.