Türkiye seçimini yaptı

Siyaset; bilim ve akıldan uzak yıpranmış, mideye taht kurup politize olmuş; politika da çetrefilleşmiş; ilim, ahlak, örf ve adetlerden uzaklaşıp iyiden iyiye çirkefleşmiş, anlaşılması, çözümlenmesi güç hal almıştır. Sahtecilik, montajcılık, aşağılama, nefret, röntgencilik, pankartçılık, yalancılık, milli ve dini etik, örf ve güzel ahlaka ters, hukuk dışı yöntemlere yönelmiş; inanç ve ekonomi kavgasına dönüşmüş; politikacıya güveni tamamen tüketmiştir. Vaatlere "politik söylem, dedikodu cenderesi, aslı astarı olmayan” gözüyle bakılmaktadır. Her biri muhalifine tuzak kurma peşine düşmüştür.

Siyaset beyinden çıkmış, aklı yitirmiş, mideye otağ kurmuş, anlık çıkar hesabı peşine düşmüş; devlet gücünün müdahalesi seçim ve sandık güvenliğinde ürkütmüştür. Sistem gereği Cumhurbaşkanı’ndan kabinesine; demokrasinin temelini oluşturan yerel yönetim seçimlerine müdahil, taraf olunmuş, ittifak adaylarıyla aktif davranıp, meydanlara inmişi; tarafsız kalacağı düşünülen "İçişleri, Dışişleri, Adalet" makamlarının Türkiye Yüzyılında taraf davranışları ekranlarda yorumlanmış, iftar sofraları siyaset meydanına dönüştürülmüş, duygu istismarı ayyuka çıkartılmıştır.

Emekli ve çalışan ücretleri üzerinden ekonomiye değinilse de net çözüm sözü verilememiştir. Enflasyondaki yükselişin süreceği endişesi kırılamamış, rasyonel zeminine ulaşılamaması sabır telakkisiyle geçiştirilmiştir. Yanlış ekonomi modelinde eriyen ₺ değeriyle devalüe olan maaşlardaki daralmaya eklenmesi gereken miktarların devlet bütçesinde karşılığının bulunmadığı itirafı sürecin akışı ve seçim sonrasında yükselişin trendini işaret etmektedir. İktidar kanadı vekillerden emekliye simit, su satsın, domates yetiştirsin, salatalık, biber üretsin tavsiye sesleri yükselmiştir.

Troller; Alanya mitinglerinde de varlık göstermişlerdir. Sosyal medya trolleri, gece trolleri, viadük trolleri, pankart trolleri provoke eylemlerini sürdürmüş; TRT’ye suç duyurusu, İsrail ile ticaret, Gazze’ye saldırı, banka promosyonu, altın kart, para vaadi; ev kölesi, tarla kölesi, yandaş medya, yoldaş medya, abla deme duygusallığı gergin sinir, bozuk kimya serzenişleri ayyuka çıkmıştır.

Şükür ki bazı münferit eylemler dışında sükûnet içinde geçmiştir. 31 Mart 2024 günü yapılan yerel yönetim seçim süreci politikaları demokrasiyi yaralamıştır. Seçmen; Türk seçmen, Kürt seçmen, Roman seçmen, Çerkez seçmen, Laz seçmen söylemleriyle iyiden iyiye ayrıştırılmıştır. Türkiye’de tek kimlik vardır, seçmen Türk seçmendir. Sayılan seçmen gurupları devletin kurucu unsuru Türk milletinin bütünleştirilmesi farz olan milletinin parçalarıdır.

Özü başına, hür ve müstakil politika yerelde CHP’nin çoğunluğu almasına; Cumhur İttifakı, iktidarın ise irtifa kaybetmesine yaramıştır. Türk devlet geleneğinde taht üç ayak üzerinedir. Kanun karşısında herkes eşittir. Hiç bir zaman sarsılmaz. Adalet devletin dinidir diye bilinir. Adalet ölürse devlet yıkılır

Nefret dili kaybetmiş; Türkiye ittifakı karlı çıkmıştır. Yapay zeka sürecine girilince çetrefilli politika nereye evrilir bilinmez. Alanya’da CHP’nin adayı Sn. Osman Tarık Özçelik; Antalya BŞB başkanlığını da CHP’nin adayı Sn. Muhittin Böcek kazanmışlardır. Hayırlı hizmetlere vesile olmasını dilerim.
OK