Türkiye parlamenter sistem sürecinde koalisyonlardan bıkmıştı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle koalisyondan kurtulacaktı. İttifaklar hesaba katılmamıştı. Cumhur ittifakı sağlıklı bir şekilde yürütülüyordu. Ancak (%50+1) barajı, daha çok risk yarattı. Oy potansiyeli çok düşük partileri ittifaka zorladı. Ak Parti desteğiyle Hüda-par, YRP; CHP desteğiyle de Saadet, Gelecek, DEVA partisi meclise girdi. Seçim bitti. Dağıldılar.
Seçimi kazanma umudu yüksek olan Millet ittifakı az farkla seçimi kaybetmişti. Ana muhalefet partisi, CHP, değişim sürecini başlattı. İttifakın devamı için de gayret gösterilmekteydi. Değişim kurultayı sonucunda CHP Genel Başkanlığına delegelerin iradesiyle Sn. Özgür Özel seçildi. Yeni Genel Başkan, Özgür Özel yerel yönetim seçimlerine de millet ittifakının birlikte girmesini ve başarılı olacağını söylüyordu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Sn. Ekrem İmamoğlu değişimin öncüsüydü. İstanbul için öz ittifakını kurdu. "İstanbul İttifakı" adı altında özü başına seçime girme startı verdi. Cumhur ittifakında da çatlaklık durmadı. Ak Parti; YRP’yle görüşmelerde anlaşmaya varamadı. Küçük partiler öze çekildi. Siyaset yeni dönem ittifak kavramını seçmene indirgedi. Seçiciliğin aslı astarı aslında buydu. Seçmenin özü başına seçime girme iradesine ipotek konamaz; önceki kullandığı oyun renginde biata zorlanamazdı.
İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Meral Akşener’in doğru sözleri anlaşılamadı. Yanlış adım atıldı. Millet ittifakının işlevini tamamladığını, masanın dağıldığını, yerel yönetim seçimlerine "hür ve müstakil, özü başına" girme kararı aldığını deklare etti. İşbirliği ve ittifak işlevine açık kapı, esneklik bırakmadı. Halbuki siyaset en keskin virajlarda bankete çarpmamak, uçuruma düşmemek için hızı kontrol altına alabilecek şekilde esnek, ucu açık cümle kurarak tedbirli davranıp kesip atmamaktı.
İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Akşener'in özü başına seçime girme startını anlayışla değerlendiren seçmen hür ve müstakil reyini kullandı. Koyun olmaktan, mecbur kalmaktan kurtulmuştu. Seçmen Türkiye ittifakına yöneldi. Büyük destek verdi. Seçici iradesini gösterdi. Cumhur ittifakına yerelde irtifa kaybettirdi. İyi partiye de teşekkür mahiyetinde Nevşehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını hediye etti.
Tüm partiler; Türkiye seçmeninin reyine ipotek konulamayacağını, baskı altında tutulamayacağını, politikanın "vatan, millet, bayrak, ezan" hassasiyetinin beraberinde "ekonomiyle" de ilgili olduğunu gösterdi.
Özü başına rahatlatılan seçmen "İmamoğlu ve Yavaş" karşıtlığına da alınarak, hür ve müstakil tercihini inadına CHP'den esirgemedi. Siyasetçi sevmese de vatandaşın sevdiği kişilere laf söyletmeyeceği mesajı verdi. Sn. Akşener’i kurultaya yöneltti.
Gelinen sonuç itibariyle sosyal demokrat hareket İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Akşener'e teşekkür borçludur. Siyaseti dizayn etmek kolay mesele değildir, Hele hele ittifaklara ihtiyaç olduğu süreçlerde. Seçmenin özü başına sevkiyatı rahat davranış serüveniyle millet ittifakını dağıtırken, Türkiye ittifakını başarıya yükseltti. Cumhuriyet Halk Fırkası, CHP’yi ilk sıraya yerleştirdi. Sn. İmamoğlu ve Sn. Yavaş politikaları siyasette yeni bir çığır açtı. Siyaset felsefesine milli birlik, diriliş ve uyanış mesajı verdi. Birleşe birleşe Türkiye ittifakı kazandı.