Turizmin düşündürdükleri…

Saygıdeğer okurlarım, şimdi okuyacağınız yazıyı 4 Nisan 2009 tarihinde yazmışım. Bakalım neler söylemişim naçizane: Evet, nisan ayına geldik. Cemreler havaya, toprağa ve suya düştü. Ağaçlar çiçek açtı. Yapraklarını döken ağaçlar...

Saygıdeğer okurlarım, şimdi okuyacağınız yazıyı 4 Nisan 2009 tarihinde yazmışım.Bakalım neler söylemişim naçizane:Evet, nisan ayına geldik. Cemreler havaya, toprağa ve suya düştü. Ağaçlar çiçek açtı. Yapraklarını döken ağaçlar yemyeşil olmaya başladı. Gece gündüz sıcaklık farkları azalmaya başladı. Yani kısacası bahar her haliyle kendini gösteriyor.Ekonomisi turizme dayalı bölgemizde kış işsizler ve esnaf için hatta herkes için zor geçti. Otellerde çalışanlar hep yaz sezonunu bekliyorlar. İşsizlik toplumsal düzenimizi, aile düzenimizi en çok zorlayan etkendir. Ülke genelindeki işsizlik oranı çok yüksektir. Bölge genelinde ise hizmet sektörü yaygın olduğu için daha düşüktür.Her yıl sezon başlamadan yani daha dükkân kiralamaları yapılmadan fuarlara gidilir, gelinir. “Turizmin patlayacağı” söylenir. Çok turist geleceği, her şeyin çok iyi olduğu söylenir. Böylece dükkânlar bir kez daha yüksek fiyattan kiraya verilir. Kiralayanlar da masraflarının karşılanacağını düşünerek tadilat yaparlar. Mal alırlar. Sonra çeklerin ve kiraların ödenmesi vakti gelip çatar. Ama mal tezgâhta ve rafta kalır. Esnaf kapının önüne taburesini atar ve müşteri beklemeye devam eder. Kara, kara düşünür. Patlayan sadece borç stokları, yapılamayan ödemeler ve yerine getirilemeyen sözler olur.Hiçbir dükkân sahibi de bu sene işler iyi gitmedi, kiracı ne yapsın, ne ile ödesin, bari şu kiranın birazını almayayım yâda kirayı yarıya indireyim demez!Bakın çok değil birkaç yıl öncesine kadar ev sahipleri de aynısını yapardı. Evlerini kiraya verecekleri kişilere dünyayı dar ederlerdi. Altı aylık peşinatlar mı istersiniz, Euro olarak alınan depozitler mi istersiniz, şecerenizi soranlar mı istersiniz! Ne sıkıntılar çekerdi ev arayan insanlar. Oysa evler şimdi öyle çoğaldı ki ev sahipleri eski günlerini mumla arar oldular. Herkes bir kiracı bulduğunda neredeyse benim evimi tut diye peşini bırakmayacak. Bir kaç yılda böyle giderse boşalan dükkânların dolmayacağı günlerin yaklaştığını görür gibiyim. Oysa makul fiyatlar ile kiralar istense daha istikrarlı kira ödemeleri yapılacak. Gecenin bir saatinde dükkân kiracıları kaçmamış olacak, hem de şehrin ticareti daha canlı olacak gibi geliyor. Ne dersiniz? Yeter yıllardır yüksek kira geliri alıyorsunuz. Dünyadaki ve ülkemizdeki küresel kriz bütün ulusları fakirleştirdi. Bütün ekonomilerde durgunluk yaşanıyor. Alanya’mıza gelecek turistin zaten alım gücü düşüktü, şimdi daha çok düştü. Dünya ekonomisi alt üst olmuş. Bu günlerde Alanya’da ‘turizmin patlayacağı açıklamasının yapılmasının eli kulağındadır. Yakında duyarız hep birlikte! İnşallah bu sefer hüsran olmaz diyelim. Mucizeye ihtiyacımız var. Hepimize kolay gelsin. Saygılarımla…Böyle bitirmişim yazımı… Biz şimdi 2009’dan 2012’ye gelmişiz, değişen nedir? Daha gerçekçi açıklamalara ihtiyacımız var.Çünkü toplumsal olayların nerede, ne zaman, hangi incir çekirdeğini doldurmayan sebepten çıkacağı hiç belli olmaz. Dahası nerede duracağını kestirmek hiç mümkün değildir… Aman dikkat… Saygılarımla…