Turist Vergisi almak yararlı olabilir mi?

Ulaşım sektöründe yaşanan gelişmeler insanların uzak mesafeleri kısa zamanlarda almalarına ve geçmiş yıllara kıyasla daha mobil hale gelmelerine yol açmakta, bu durum ise turistlerin turizm merkezlerine daha fazla ilgi göstermelerine...

Ulaşım sektöründe yaşanan gelişmeler insanların uzak mesafeleri kısa zamanlarda almalarına ve geçmiş yıllara kıyasla daha mobil hale gelmelerine yol açmakta, bu durum ise turistlerin turizm merkezlerine daha fazla ilgi göstermelerine yol açmaktadır. Bu kapsamda ilgi gösterilen önemli turizm merkezlerinden biri de Antalya ilidir. Antalya ilinin ülke turizmi içerisindeki payı ve Antalya’ya gelen turist sayısı dikkate alındığında turizm faaliyetlerine bağlı olarak yapılan konaklamalar üzerinden bazı ülkelerde alındığı gibi bir tür vergi alınması önemli bir gelir kaynağı olabilir. Turist vergisi, konaklama vergisi, şehir vergisi, ziyaretçi vergisi ve benzer isimlerle çoğunluğu Avrupa Birliği’ne üye olan pek çok ülkede şehir bazında uygulanan bu vergi turizm cenneti olan ülkemizde uygulama alanı bulamamaktadır.

Turist vergisi ile temelde yerli ve yabancı turistlerin kısa süreli konaklama faaliyetleri üzerinden vergi alınmaktadır. Alınan bu vergi gelirleri ise ilgili belediye tarafından şehrin turizm faaliyetleri için kullanılmaktadır. Yani turistlerden alınan vergi, turizm faaliyetlerinin devamlılığına ve şartların iyileştirilmelerine yönelik olarak harcanmaktadır. Böylece turist vergisi hem turizm faaliyetlerinin gerçekleştirildiği şehir için hem de daha sonra şehre gelen turistlere sunulacak imkânların veya hizmetlerin artırılması hususunda önemli olmaktadır.

Dünyada turist vergisi uygulamalarına bakıldığında vergi ile ilgili hususlarda yetkinin genellikle yerel yönetimlere verilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Yani turist vergisi merkezi yönetimden çok yerel yönetimlere bir diğer ifadeyle turizm faaliyetlerinin gerçekleştikleri belediyelere bırakılmaktadır. Böylece turizm faaliyetlerine ev sahipliği yapan belediyeler diğer gelirlerinin yanında ek bir gelir kaynağı sağlamaktadırlar.

Turist vergisinin uygulanmasından yerel yönetimler sorumlu olmakla birlikte vergiyi tahsil etme görevi turistlerin konaklama yaptıkları tesislere verilmektedir. Böylece konaklama yapılan tesisler turistlerden konaklamaları nedeniyle konaklama ücretinin yanında turist vergisi adı altında tutarlar da tahsil etmektedirler. Bir nevi aracı konumunda olan söz konusu tesisler turistlerden tahsil ettikleri vergileri ise belirlenen tarihlerde ilgili yerel yönetimlere aktarmaktadırlar.

Verginin hesaplanması konusunda ise ülkeler arasında farklı uygulamalar olduğu dikkat çekmektedir. Bazı ülkelerde turist vergisi kişilerin konakladıkları gece sayısı üzerinden maktu tutar olarak alınmakta, bazı ülke uygulamalarında ise konaklama için ödenecek tutarın belirli yüzdesi üzerinden nispi olarak alınmaktadır. Örneğin, bazı ülkelerde gecelik konaklamalarda kişi başı 1-7 Euro alınmaktayken, bazı ülkelerde konaklama için ödenen tutarın % 1-5’i şeklinde turist vergisi tahsil edilmektedir. Anlaşıldığı üzere ülke uygulamalarında tutar ve oranlarda değişiklik görülebilmektedir. Ayrıca ülke uygulamaları farklı olduğu gibi aynı ülkedeki şehir uygulamaları da farklılık gösterebilmektedir. Ancak söz konusu turist vergisi tutarlarının turistleri rahatsız edecek kadar çok büyük meblağlar olmadıkları anlaşılmaktadır. Çünkü turistlerden alınan bu vergi miktarının fazla olması turistlerin o ülkeyi ya da o şehri tercih etmemelerine ve alternatif turizm merkezlerini tercih etmelerine neden olabilmektedir. Bu nedenle turist vergisi tutarları çoğunlukla makul tutar ya da oranlar olarak turistlerden talep edilmektedir.

Turizm potansiyeli oldukça yüksek olan ülkemizde turist vergisi günümüzde uygulanmıyor olsa da daha önce bu vergi türünün uygulanması için somut adımların atılmış olduğu da görülmektedir. Nitekim 2008 yılında konaklama vergisi adıyla TBMM’ye sunulan tasarı alt komisyondan geçememiştir. Bu nedenle ülkemizde turist vergisi niteliğinde olması düşünülen konaklama vergisi uygulanma alanı bulamamıştır.

Sonuç olarak turizm sektörünün ve ulaşım olanaklarının son derece geliştiği günümüz dünyasında turist vergisi turizm potansiyeli yüksek şehirler için önemli bir gelir kaynağı olabilmektedir. Ülkemizde de turizm faaliyetlerinin yoğun olarak yaşandığı önemli merkezlerden biri olan Antalya ilinde ve diğer illerimizde hatta ilçelerinde turist vergisi özelliklerini taşıyan bir tür konaklama vergisinin alınmıyor olması Antalya ve Antalya gibi turizm potansiyeli yüksek diğer şehirlerimiz, örneğin Alanya ve ülkemiz için önemli bir gelir kaybı olarak nitelendirilebilir. Nitekim 2019 yılının ilk sekiz ayında Antalya’ya gelen turist sayısının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 17’lik artışla yaklaşık 11 milyon olması ve geçen yıl yaklaşık 14 milyon turisti ağırlayan, 2019 yılında ise 16 milyon turisti ağırlayarak rekor kırması beklenilen Antalya ilinde alınacak turist vergisinin Antalya belediyesine mali anlamda çok büyük katkı sağlayabileceği kolayca anlaşılabilmektedir. Bu nedenle Antalya ili başta olmak üzere turizm potansiyeline sahip diğer illerimizde turistlerin konaklamaları üzerinden makul tutarlarda vergi alınması, şehirlerin turizm faaliyetlerinin geliştirilmesinde kullanılmak üzere ciddi miktarlarda vergi geliri elde edilmesine ve turizm sektörünün ülkemizde daha da gelişmesine imkân sağlayabilecektir.

Alanya’da turist vergisinin alınması ise Alanya Belediyesi’nin gelirlerinin artmasına katkı sağlayabilecektir. Fakat, turist vergisi alınmasının ayrıntılı bir şekilde tartışılmasında, yani getiri ve götürüsünün belirlenmesinde fayda bulunmaktadır.