TUR etabını Alanya’ya aldırmakla iş çözülmez

CUMHURBAŞKANLIĞI Türkiye Bisiklet Turu'u kısaca 'TUR” ile ifade edilir. Türk bisikletinin bir onur yarışı olan TUR, 54 yıldan beri aralıksız yapılagelmektedir. Daha da ötesi, TUR yurdumuzdaki en uzun soluklu uluslararası organizasyondur....

CUMHURBAŞKANLIĞI

Türkiye Bisiklet Turu’u kısaca “TUR” ile ifade edilir. Türk bisikletinin bir onur yarışı olan TUR, 54 yıldan beri aralıksız yapılagelmektedir.

Daha da ötesi, TUR yurdumuzdaki en uzun soluklu uluslararası organizasyondur. Bunu, belki de adının atfedildiği Cumhurbaşkanlığı makamına borçludur.

TUR, özellikle 2008 yılı sonrasındaki çalışmalarla dünyanın sayılı bisiklet organizasyonlarından birisi haline gelmiştir. Görsel yayını yapılan her bisiklet turu gibi, TUR da ülkemizin doğal, tarihi ve kültürel yapıları başta olmak üzere tanıtımına büyük katkı sağlamaya başlamıştır.

TUR başlangıç aldığı yıllarda Marmara bölgesinde yapılmaktayken, 1987 yılında ilk kez Akdeniz bölgesine gelmiş ve Alanya’dan geçmiştir. Alanya, 2004 yılında ilk kez TUR başlangıcı, 2006 yılında da TUR’un son etabı olarak kullanılmıştır.

2009 yılından başlayarak Eurosport tarafından naklen yayınlanan TUR, bütçe açısından da çok büyümüştür. Ama dünyadaki benzerlerinden farklı olarak bu bütçe bağımsız bir organizatörce değil, devletin kendisi tarafından oluşturulmakta ve üleşilmektedir!

Zurnanın zırt dediği yer burasıdır! Sporu iliklerine kadar kullanan siyaset makamı, sağladığı maddi olanağın karşılığı olarak organizasyondan en üst derecede yararlanmak ister. Bunun için de ne yazık ki sporcuları, sporu yönetenleri, kamu idarecilerini kullanır.

Konumuza gelirsek…

TUR’umuz ölçeğindeki Avrupa yarışlarının rotası bir yıl öncesinden belirlenmekteyken, 54. TUR’un parkuru yarışa son birkaç ay kala açıklanmış ve Alanya’da tepkiyle karşılanmıştır. Çünkü Alanya ile özdeşleştiği var sayılan yarışın şehri içermemesinde, yeni federasyon başkanının olumsuz görüşünün rol oynadığı savunulmuştur.

Bunun üzerine, özellikle yerel basın tarafından Alanya’nın yüksek siyaset makamı göreve çağrılmış(!) TUR’un bir etabının Alanya’ya alınması sağlanmış ve sorun çözüldü zannedilmiştir.

Şimdi sıralayalım: Kural 1- Organizasyonun Alanya’dan geçmesi gibi bir zorunluluğu yoktur. Ama Alanya bir etap olarak kullanılmayı ülkede en çok hak eden şehirdir. Çünkü: A-1969 yılında başlayan ve 1986 yılına kadar süren Akdeniz Bisiklet Turu sayesinde bisiklet sporuyla tanışan Alanya insanı, daha sonra da kış kamp merkezi olarak her yıl sporcu ağırlamıştır. Şehir sporcuya alışmıştır.

B- Alanya, triatlon ile geliştirdiği organizasyon yeteneği ve konaklama alt yapısı ile Türkiye’nin en gelişmiş beldesidir.

C- Alanya, ülkemizin turizm tanıtımına en ihtiyaç duyulan bu zaman diliminde, uzun plajları ve ekim ayındaki doluluk oranları ile havadan yapılan çekimlerde en iyi görüntü sunacak şehirdir.

Ama…

Ülkemizde spor vıcık vıcık siyasetin emrindedir. Spor yönetimindeki çekişme, yalnızca Saray’a ne denli yakın olunabileceğine dairdir. Bal tutanının parmak yaladığı bir devirde, bir sporun federasyon başkanının aldığı karar onun anlık gücünü gösterir.

Dolayısıyla, daha yüksek bir makamdan gelen baskıyı, son anda Alanya etabını TUR’a ekleyerek yerine getiren federasyon başkanı, yarış esnasında TV ekranlarında Alanya yeterince yer almadı diye suçlanamaz. Onun olumsuz bir isteğinden bağımsız olarak bu çok olası değildir. Çünkü…

Alanya bu yıl bir bitiş değil, başlangıç etabı olmuştur. TV naklen yayınlarında yalnızca son 1,5- 2 saatlik bölüm görüntüye girer. Belki yapılabilecek olan, etap öncesindeki helikopter çekimlerinin yayın sırasında araya serpiştirilmesidir. Ama bunun için de şartlar vardır…

Görüntüleri Eurosport değil, orada yayınlanmak üzere özel bir yapım şirketi çeker. Yüzbinlerce Avro ödenerek gerçekleştirilen çekimlerde, eğer reji TIR’ına girip nerelerin çekilmesi istendiğini, çekilen turistik, tarihi, doğal alanları tek tek anlatmazsanız verilen paralar boşa gider.

Bundan daha da önemlisi, geçmişte büyük bir vizyonerlikle yapıldığı gibi Gazipaşa- Alanya etabı kurgulanmazsa Alanya ve çevresinin tanıtımı yapılamaz. Helikoptere binip, tek tek yer gösterilmezse yapımcı istediğini çekip yayınlar.

Parası ödenmediği için yarışın ortasında çekip gitmek isteyen yapımcıyı sakinleştirmezseniz, akşam bir içki ısmarlamazsanız havanızı alırsınız…

Sonuç… Spor idarecileri ne yazık ki günümüzde spor organizasyonlarını kendi bölgesine ne denli hizmet verdiğinin bir göstergesi olarak kullanma çabasındadır. Bu her zaman böyledir. Dolayısıyla, eğer bükemediğin bileği öpmek durumunda kalacaksan kendi şartlarını oluşturacak, özel önlemleri işleteceksin. Öyle oturduğun yerden mama yok. Hele bu devirde; kurtlar sofrasında!