Ramazan Bayramı coşkusu geride kaldı ve artık memleketinize dönme zamanı geldi. Ancak bu dönüş yolu hiç de kolay olmayabilir. Trafik, üzerine bir de bayram dönüşü eklenince adeta bir labirente dönüşüyor. Arabalar sıkışıp kalmış, sabır ise giderek eriyor. Her yıl aynı hikaye; herkes aynı noktada, aynı kuyrukta. İşte bu trafikte neşeyle tükenen bayram coşkusunun yerini sabır tükenmişliği alıyor.
Herkes aceleyle bir yerlere yetişmeye çalışırken, yolda kalanlar ise çaresizlik içinde bekliyor. Trafik lambaları kırmızı yanıyor, kornalar çalıyor, sinirler geriliyor. Bir an önce varmak istediğiniz yere ulaşmak için can atarken, belki de asıl ihtiyacınız olan şey daha fazla sabır.
Yola çıkanlar bilir; trafikte kaybolan sabır, aslında sadece araçların değil, insanların da akışını engelliyor. Belki de bu yoğunlukta kaybetmememiz gereken asıl şey sadece trafikte değil, içimizdeki anlayış ve hoşgörü de olmalı. Yolda kaybettiğimiz sabrımız, günlük hayatımızda da bizi zorlayabilir. Bu yüzden belki de trafikte geçirdiğiniz zamanı bir fırsata çevirin ve içsel sakinliğinizi koruyarak bu süreci atlatın. Trafikte sabrı en çok ihtiyaç duyduğumuz anlardan biri olarak görebiliriz. Belki de bu yolculuk sırasında birbirimize saygı ve anlayışla yaklaşarak, trafikteki karmaşayı bir nebze olsun hafifletebiliriz. Unutmayalım ki, bu yoğun dönem de geçecek ve nihayetinde huzurlu bir şekilde memleketimize varacağız. Kalın sağlıcakla.