DEĞERLİ okuyucular, bugün sizlere laikliğin ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu anlatmak istiyorum. Laiklik, bir devletin ve toplumun temel direğidir. Ne yazık ki son zamanlarda bu kavramın önemi yeterince anlaşılamamakta ve hatta bazı kesimler tarafından yanlış yorumlanmaktadır.
Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir. Bu ilke, her inançtan ve inançsızlıktan bireyin eşit haklara sahip olmasını, devletin tüm vatandaşlarına tarafsız ve adil davranmasını sağlar. Laik bir devlette, din veya inanç farklılıkları nedeniyle kimse ayrımcılığa uğramaz, herkes özgürce yaşar ve düşüncelerini ifade eder. Laiklik, sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, aynı zamanda aklın ve bilimin rehberliğinde bir toplum inşa etme ilkesidir. Laik bir toplumda, eğitim, hukuk, bilim ve sanat gibi alanlar akılcı ve bilimsel temellere dayandırılır. Bu sayede, toplumun ilerlemesi ve gelişmesi sağlanır. Tarih boyunca, dinin siyasete alet edildiği ve toplumsal çatışmalara yol açtığı birçok örnek görmekteyiz. Suriye'de yıllarca süren iç savaşın asıl sebebi bu ilkeden kopan ve farklılığı zenginlik olarak değil ayrımcılık olarak gören anlayıştır. Gücü eline geçirenin diğerini ezdiği bu anlayış ancak acı, ölüm ve gözyaşı getirir. Kişilerin görüş, düşünce ve inanç biçimlerini başkalarına dayatması ile birlikte farklı inanç grupları arasında gerilimler artar, hoşgörü ve saygı ortamı kaybolur ve toplum bölünür. Laiklik ise bu tür çatışmaları önleyerek toplumsal barışın ve huzurun sağlanmasına katkıda bulunur.
Laiklik, aynı zamanda demokrasinin de vazgeçilmez bir unsurudur. Laik bir devlette, her bireyin seçme ve seçilme hakkı vardır, farklı görüşler özgürce ifade edilir ve çoğulculuk ilkesi benimsenir. Bu sayede, toplumun farklı kesimlerinin temsil edildiği ve kararların ortak akılla alındığı bir yönetim anlayışı benimsenir. Sonuç olarak, laiklik bir toplumun temel direğidir. Laiklik, özgürlük, eşitlik, adalet, hoşgörü, bilim ve akıl gibi evrensel değerleri temsil eder. Laik bir toplum, tüm vatandaşlarına eşit davranır, farklılıklara saygı duyar ve ortak bir geleceğe doğru ilerler. Unutmayalım ki, laiklik olmadan ne demokrasi olur, ne de toplumsal barış.
Esen kalın…