SALDIRGAN
ancak ve ancak kendi yöntemleri ile etkisiz hale getirilebilir. Bu inkar edilemez bir realitedir. Ülkemiz küresel güçlerin destek olduğu bir bölücü terör saldırısı ile karşı karşıyadır. Burada herkese görev düşmektedir. Bir kere sonuna kadar Güvenlik Güçlerimizin destekçisiyiz.
Bölücü terör örgütü bölge insanımızı her yönü ile mağdur etmektedir. Yaşlı ve çocuk ayrımı dahi yapmadan katliamlar yapabilmekte. Tıpkı işgal döneminin Yunan ve Ermeni katillerini aratmıyorlar. Zira bunlar Kürt falan değil Ermeni davası için faaliyet göstermektedirler. Kaldı ki Kürt insanlarımızı istismar ederek söylediklerinin aslı yoktur. Gerçek ise başkadır. Sormak lazım, okulları yakarak eğitime niye engel olduklarını, iş makinalarını yakarak ve şantiyeleri tahrip ederek bölgeye götürülen hizmetlere niye engel olduklarını? Hastane ve sağlık ocaklarına bomba atarak, ambulans yakarak insanların sağlık hizmetlerine dahi engel olmanın savunulacak bir yönü olabilir mi? Yani hiçbir savunacak yönü bulunmamaktadır. Kabul etmek mümkün değil. Esnaf ise dükkanını dahi açamamakta. Esnaftan haraç alanlar bu defa yağmalama olaylarını da yapmaktalar. Teröristler halkı korkutarak insanların evlerine dahi musallat oluyorlar. Bölge her yönü ile terör örgütü tarafından cehenneme çevrilmiş. Ancak Güvenlik Güçleri bölge halkının yardım ve desteği ile bölücü terör örgütüne darbe üstüne darbe indirmektedir.
Burada hükümete görev düşmektedir. Lütfen daha önce defalarca olduğu gibi Güvenlik Güçlerinin eli kolu bağlanmamalıdır. Örgüt sıkışınca siyasi uzantı “Operasyonları protesto” adı altında bir takım kanunsuzluklara cüret etmektedir. Biliniz ki böylesi durumlarda örgüt “İmdat” çığlıkları attığı için onlar gösteri ve yürüyüşe geçerler. Çünkü onlara göre herkes aptal, sadece onlar akıllıdır!
Terör yapanlarla müzakere edilmez, sadece mücadele edilerek sonuç almak mümkündür. Gerisi ise laftan ibarettir. Terör örgütü silahları getirip teslim etmedikçe onları muhatap alıp dolaylı da olsa görüşmek oyunu kuralı ile oynamamaktır. Böylesi durumda olumlu netice alınması hayaldir. Zira dünyada bunların örneklerini görmek mümkündür.
Bölge insanımız bu teröristlerin baskısından kurtarılmalı, devletimizin sıcak eli onlara uzanmalıdır. Kesinlikle en küçük ayrıntı dahi gözden kaçırılmadan terörist faaliyetler ülke gündeminden çıkarılmalıdır.
Avrupa ve diğer sömürgeci katillerin teröristlere verdikleri her türlü destek anında karşılıksız kalmalı. Son kendisini “Akademisyen” sanan zavallılara verdikleri aleni destekleri gördünüz. Bizim iç işlerimize niye karıştıkları anında onlara sorulmalı. Yani bu haydut ve destekçileri oralardan cüret alarak kendi başlarına gelin güvey olmaktadırlar. Bunlara asla fırsat verilmemeli. Hak ettikleri ve anlayacakları dille konuşulmalıdır. Bu, bizim içişlerimizdir, kimseyi ilgilendirmez. Lütfen kararlılık olursa gerisi kolaydır. Teröristle müzakere edilmez, mücadele edilir. Yani anlayacağı dil ile konuşulur. Devletimiz bir kalleş ve kahpe saldırı altındadır. Türkiye Cumhuriyeti, devleti, milleti ve güvenlik güçleri ile bu saldırıyı öncekiler gibi bertaraf edecek güçtedir. Terörle sonuna kadar her alanda mücadele.