YILLAR
boyu, kimi çevrelerce, güvenlik güçlerimizin terörle mücadelesine dönük, yerli yersiz eleştirilerde bulunuluyor.
Kimi çatışmalarda, orantısız güç kullanıldığından bile söz edenler var.
Adı üzerinde.
Silahlı çatışma.
ABD ve AB ülkelerinde en küçük bir olayda bile, güvenlik güçlerinin uyarılarına uymayan insanların nasıl bir muamele gördüğü ortada.
Özellikle ABD’de, bir güvenlik görevlisi, birine dur dediğinde durmayıp, kaçmaya kalktığında bile, tereddüt etmeden vurup öldürebiliyor.
Bizde bırakın dur ihlaline uymamayı, adamlar taşla sopayla silahla güvenlik güçlerine saldırırken bile, güvenlik güçlerinin en küçük bir şiddette bulunması bile, en ağır eleştiri konusu oluyor.
Bir ülkede, bir terör örgütü, silahlanarak devlete savaş açmış ve hukuk tanımaz bir halde, acımasız eylemlere imza atarak, asker, polis ve sivil halk ayrımı yapmadan, ülkede kaos yaratma adına kan akıtıyor, insanları öldürüyorsa, buna karşı mücadele etmek kaçınılmazdır.
Hele bu rezillik 40 yıldır devam ediyor ve insanlarımız öldürülüp, ortalık yakılıp yıkılıyorsa, buna dur demek için her şey yapılabilir.
Çatışan kesimin birine terör örgütü diyerek kural tanımayacağını kabul ederek, onun her yaptığını normal karşılarken, diğer taraftaki gücü de devlet diyerek, güvenlik güçlerinin kendisine çizilmiş olan yasalar çerçevesinde davranmasının istenmesi, hem teorik olarak, hem de dışarıdan gazel okuyarak ahkam kesme bakımından normal karşılanabilir ama pratikte bu iki güçte yer alanların insan olduğunu ve canlarını ortaya koyduklarını da unutmamak gerekir.
Devlet eylem yapmazmış.
Hukuk çerçevesinde olaya müdahalede bulunurmuş.
Pekiyi, bir eyleme dönük müdahale de, bir eylem değil mi?
Ülke genelinde silahlı silahsız, yasa dışı, her gün bir sürü saçma sapan eylem yapılıyor.
Bırakın silahlı eylemleri, silahsız eylemlerde bile, güvenlik güçlerine taşla sopayla saldırılıyor.
Siz olsanız, size taş ve sopayla saldıran insanları çiçekle karşılayıp, kafanız gözünüz yarılana kadar öylece bekler misiniz?
Bir de, silahlı çatışmanın yaşandığı alanlardaki güvenlik güçlerinin psikolojisini düşünün.
Burada bu insanların canı söz konusu.
Kimi aydınların, yazar çizerin, özellikle de medyanın bir kesiminin, her eylem sonrasında, orantısız güç kullanılmasından söz ederek, çatışmanın bir bölümündeki güvenlik güçlerinin müdahale biçimiyle ilgili bir kareyi manşetlere taşıyarak, polisimizi ve askerimizi eleştiri yağmuruna tutmalarındaki mantığı sorgulamaktan çok, bunların ülkemizi ve ülke insanımızı düşünmekten çok teröristleri düşündüklerine inananlardanım.