Genellikle terörle mücadele ile teröristle mücadele aynı şey olarak algılanmaktadır. Teröriste karşı alınacak tedbirlerin terörle mücadele için yeterli olacağı yanılgısına düşülür. Tıpkı sivrisinekleri öldürmek veya belli bir yerden uzaklaştırılmakla sineklerden kurtulunabileceği yanılgısına düşüldüğü gibi.
Elbette teröristlerin zarar vermelerine engel olmak gerekmektedir. Ancak, terörden uzun vadede emin olmak için terörün kaynaklarının kurutulması şarttır. Terörü oluşturan şartların temizlenmesi elzemdir.
Terör ve teröriste karşı alınacak tedbirler; Teröristin izlenmesi ve istihbarat çalışmaları, muhtemel terör eylemine karşı önleyici kalkan oluşturulması, teröristin eylemini engelleyecek tedbirlerin alınması, teröristten önce davranarak onun etkisiz hale getirilmesi, onun çevreyle bağını keserek hareket kabiliyetinin önlenmesi gibi, teröriste karşı alınacak tedbirler sayılabilir. Bu tedbirlerin alınabilmesi için teröristin yapabileceklerini çok iyi bilen, onlara karşı alınacak tedbir ve uygulamalar konusunda iyi yetişmiş kadrolara, elektronik ve mekanik teçhizata sahip olunması gerekmektedir. Teröristi engelleyecek kadronun moral ve motivasyon olarak iyi tahkim edilmesi, onun arkasına bakmasına ve hayat karşısında boynunun bükülmesi, zaaflara düşmesinin önüne geçilmesi gerekmektedir.
Yıllardır yurt savunması ve dış düşmana karşı düzenli harp için yetiştirilmiş ve kısa süreli mecburi görevle silah altına alınmış askerle silahlı mücadele yürütülmektedir. Her tür gayrinizami vur-kaç taktiği ile saldıran terörist tarafından şehit edilen askerimizin acısıyla yanmaktayız. Halbuki, 90’lı yıllarda özel eğitimle tam da teröristi etkisiz bırakmak için yetiştirilen özel hareket polisi çok büyük başarı elde etmişti. Polisi iktidarlar üzerinde hakimiyetlerine son verecek bir birim olarak gören Ergenekon ve benzeri ordu içindeki hastalıklı unsurlar, teröriste karşı kullanılan ağır silahları toplayarak polisi terörle mücadeleden uzaklaştırdı.
Başbakan Erdoğan, teröristin davranış tarzını çok iyi bilen ve onun gibi günlerce dağ şartlarında kolay hareket edebilen ve teröristten daha teçhizatlı özel polis birimleriyle bu mücadelenin yürütülmesine karar vermiş bulunmaktadır. Bu birlikler sahaya sürülürken hukuk içinde başarılı olanların ödüllendirileceği, hukuk dışına çıkanların, terörizme tersinden kaynaklık yapan uygulamalara sapanların ayıklanacağı bir sistemin de oturtulması gerekmektedir. Eldeki istihbarat imkanlarının da daha iyi değerlendirilmesi çok önemlidir.
Başbakan teröristle mücadele konusunda hiçbir tedbir ve masraftan kaçılmaması konusunda çok kararlı gözükmektedir. Muhalefetin de bu konuda başbakana destek olması önemlidir.
Terörizmle mücadele konusuna gelince…
Terörizmin sona erdirilmesi için muhakkak, terörizme sebep teşkil eden şartların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Yani sinek üreten şartlar ve kaynakların kurutulması şarttır.
Terörizmin ana kaynağı, cehalet, yoksulluk, haksızlık ve zulüm ile ütopik hayaller peşinde koşan etkili ve cazibeli zeka ve hitabete sahip bir kısın hasta ruha sahip kimselerdir.
Terörün barınabildiği bölgelerde etkili ve ruhu olan bir eğitim projesi, işsizliği önleyecek etkili ve verimli paketler, bölgedeki elinde güç bulunduranları tatminden başka işe yaramayan kamu yönetim yapılanması yerine insanımızın mutluluğu ve huzurunu esas alan idari organların kurulması ve bölge insanının kendi kimliğini yaşamadığı algısının kaldırılması halinde çok değil 10 yıl içinde terör ve terörist üreten yapı ortadan kalkacaktır.
Özellikle gönüllülük esasına ve insanın ruhunu esas alan eğitim hizmetleri yürüten sivil toplum hizmetleriyle bu konuda işbirliği terörizmle mücadelede mesafeleri ve süreyi kısaltacaktır.
Provokatif terör saldırıları, kısır politik çıkışlar ve dar kafalarca yapılan yorumlara aldırmadan Başbakan Erdoğan tarafından yürütülen çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir. Milletimiz bu yöndeki terörizmi önleme, bölge halkıyla barışma niyet ve çalışmalarını görmekte ve desteklemektedir.
Bilinmeli ki; En aşırı şövenist ırkçılar da dahil, hiç kimse, adil, güvenli, müreffeh ve huzurlu bir ortamdan başka bir yere gitmek istemez. Böyle bir Ülkeyi bölme ve buradan ayrılma gayretine girmez.
Gelin, hep beraber, herkesin imrenerek yaşamak isteyeceği bir Ülke inşa edelim. Görüş ve inançlarımız farklı olmaya devam etse de yaşadığımız Ülkenin bir barış ve huzur adası olması idealini kendimize şiar edinelim.