Terör nasıl sona erer?

Her olayın şüphesiz bir çözüm yolu vardır. Ülkemizdeki terör tamamen dış kaynaklıdır. Zira eşkıyalardaki bulgular bunu yüzde yüz doğrulamaktadır. Öncelikle terör kararlılıkla çözülür. Bir olay karşısında eğer siz kararlı iseniz...

Her olayın şüphesiz bir çözüm yolu vardır. Ülkemizdeki terör tamamen dış kaynaklıdır. Zira eşkıyalardaki bulgular bunu yüzde yüz doğrulamaktadır.
Öncelikle terör kararlılıkla çözülür. Bir olay karşısında eğer siz kararlı iseniz o olayı çözebilirsiniz. Yok, kararlı değilseniz o olayı çözemezsiniz.
Şunu özellikle altını çizerek belirtelim ki biz devletiz. O halde devlet olmanın gereğini yerine getirmek zorundayız. Bu konuda uluslararası hukukun bize sağladığı haklar var. Bu haklar maalesef bu güne kadar yeterince kullanılmadı. Yine ülkemizin konumundan dolayı sahip olduğumuz bir takım avantajlarda cömertçe harcanmıştır. Bulunduğumuz bölgede hiç bir devlet Türkiye'siz bir şey yapamaz.
Başkaları bunun farkında da biz farkında değiliz. Beceriksizliğimizin farkında mıyız acaba?
Merhametsize merhamet olmaz. Daha yirmi yaşında vatan bekleyen Mehmetçiğe kurşun atan caniye hiç merhamet olur mu? Onlara destek olanlara hiç müsamaha gösterilir mi?
Başbakanımız Doğu ve Güneydoğu seyahatlerinde o malum belediye başkanlarına soruyor; “Bu caddelerin hali nedir, gönderdiğimiz paraları ne yapıyorsunuz?” Halka hizmet etmediklerinden şikayetçi oluyor. Başbakanımız haklı olmasına haklı da İller Bankasından her ay o belediyelere giden paraların teröristlere nasıl aktarıldığı cümle alemin malumudur. Eeee şimdi sorulmaz mı ey Başbakan veya hükümet niçin gereğini yapmıyorsun?
Parasız hiç bir faaliyeti yürütemezsiniz. Bu bir realitedir. O halde terör örgütünün gelir kaynakları kurutulmalıdır.
Eşkıya ile mücadelede özel bir birliğe ihtiyaç vardır. Bu özel birliğin her türlü ihtiyacı karşılanmalıdır. Irak'ın kuzeyinden gelebilecek saldırılara karşı net tavır alınmalıdır. Bu güne kadar maalesef pasif kalınmıştır. Bakın İran ne yapıyor? Devlet olmanın gereğini aynen yerine getiriyor. Takdir ederek hayranlıkla izliyorum. Saldırgan yani haydut ancak kendi yöntemleri ile tesirsiz hale getirilebilir. Gerisi laftan ibarettir.
Her fırsatta teröre alenen destek olan, her gün yeni yeni küstahlıklar yapan, ağızlarından çıkanı duymayanlara üstüne üstlük bir de utanmadan demokrasiden haktan hukuktan bahseden bu densizlere hadleri bildirilmelidir. Devlet düşmanı olan bu çetenin siyasi partisi derhal kapatılmalı, benzer yapıya da izin verilmemelidir.
Evet biz devletiz demiştim o halde devlet olmanın gereği yapılmalıdır. Hem de acilen. Hiç zaman kaybetmeden. Ülkemizdeki terör olayları "Büyük İsrail ve Büyük Ermenistan" hedefi için yapılmaktadır. Bunun vatandaşlarımıza iyi anlatılması gerekir. Yani enformasyon iyi değerlendirilmelidir. Bazı siyasiler üç-beş oy uğruna zaman zaman büyük hatalar yapmaktadırlar. Bu kabul edilemez bir durumdur. Türkiye'yi yönetenler üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundadırlar. Geçmişten bir örnek vererek bu günkü yazımı sonlandırmak istiyorum. Yunan ve Sırp isyanına destek olan İngiltere'nin elçisine Osmanlı sadrazamı Keçeci Fuat Paşa der ki; "Biz sizin İrlanda işlerinize karışıyor muyuz, ne hakla iç işlerimize karışırsınız" işte özlediğimiz ve aradığımız tablo. Bilmem anlatabildim mi?