SEVGİLİ
okurlar 24 Haziran seçimlerinde partilerimizin ve ittifakların aldığı sonuçları ayrı ayrı ele alacağız. Tabi yapıcı olarak konuyu bir kaç makale ile ele alacağız. Peşinen en başta sakın ha AKP, CHP, MHP ve İYİ Parti’’ye oy veren kardeşlerimiz tespitlerime gücenmesinler. HDP'ye oy verenler ise aman ne olur gücensinler.
Evet hepsini ele alacağız. Hatta milletvekili aday adayı olduğum İYİ Parti’nin kendi elleriyle AKP, MHP ve diğerlerine en az 20 Milletvekilliğini nasıl hediye ettiğini de anlatacağım.
Bu seçimlerde AKP tek başına iktidar olamadı. Kasım 2015 seçimlerinde elde ettiği iktidarı kaybetti. Mecliste MHP'nin desteğine ihtiyaç var anlayacağınız.
Benim çok merak ettiğim bir konuya değinerek giriş yapmak istedim. 2002 seçimleri sonrası bir defacık görebildik. Daha önce Kemal Kılıçdaroğlu defalarca davet etti ama hakaretle karşılaştı. Bu seçimlerde Muharrem İnce defalarca Tayyip Erdoğan'ı televizyonda halkın huzurunda tartışmaya davet etti, üstelik "Diplomanı da sormayacağım, sadece ekonomiyi tartışalım" dedi. Önceleri duymazdan gelindi ama sonrasında çağrı yoğunlaşınca "Reyting yapma gayesi" taşıdığı mealinde konuşarak davete cevap vermediler. Bu mazerete sayın İnce çok güzel cevap verdi.
Şimdi ben de çok merak ettiğim için soruyorum. Acaba diyorum ki: Bu davet Sayın Erdoğan tarafından Sayın İnce ve diğer liderlere yapılmış olsa idi tıpkı Erdoğan gibi katılmasalar AKP'liler ne derlerdi acaba? Hem de koro halinde. Bence sadece Türkiye'yi değil dünyayı ayağa kaldırırlardı değil mi sevgili dostlar. Ama görüyorsunuz pişkinlik hat safhada.
Her zaman söylerim, defalarca da yazdım. Batılıları sevmem ama gelişmiş Batılı ülkelerde seçimler öncesi adaylar belirli aralıklarla bir kaç defa televizyona canlı yayınlara çıkarlar ve medenice tartışırlar, projelerini anlatırlar. Şimdi gelde takdir etme, gelde bu duruma hayran olma. Yani lütfen bizde de aynısı olsa ne olur? Yoksa Allah taş mı eder demekte haksızmıyım?
Gördüğünüz gibi malesef olmuyor olamıyor. Zira böylesi durumlarda kimin rahatsız olduğu apaçık ortada. Madem kalkınmışız, ilerlemişiz, iracatımız artmış, hazinemizde de şu kadar döviz varmış vs. vs. O halde ne duruyorsunuz beyim çıkın 81 milyonun huzurunda anlatın hatta kepaze edin şu şikayetçi olduğunuz muhalefeti de önce ben oy vereyim size. Bunları yapın oy vermeyen namert oğlu namert olsun. Ama çı-ka-maz-lar. Zira çıkabilselerdi bu kadar oy oranını bulup bu kadar uzun süreli iktidarda kalmazlardı. Onların anlattığı Türkiye ile gerçek Türkiye tamamen farklı. Keşke onların anlattığı Türkiye'nin olmasını ne kadar isterim bir bilseniz. Ama gerçek öyle değilki.
Asla televizyona gelemezler çünkü anlattıkları tamamen gerçek dışı. "Hamdolsun ihracatımız arttı" diyerek rakam verenler her nedense hiç ithalat rakamlarından bahsetmezler. Kaldı ki ihracat rakamları tartışmalıdır ama ithalat rakamları ise dosdoğrudur. Malesef makas 100 milyar dolara yakındır. İşte bu nedenle televizyonlara gelemezler.
Bir çok sorunun cevabını veremeyecekleri için televizyona gelemezler. Bu ülkede fazlası ile yetişen pek çok ürün bu iktidar sayesinde artık milyarlarca dolar ödenerek dışarıdan satın alınıyor. Saman dahi ithal edilmiş ise artık sözün bittiği yerdeyiz sevgili dostlar işte bu nedenle televizyona gelemezlerde. Acaba Erdoğan televizyona davet etse de onlar kaçsalar gelmeseler ne olur? İşte ben bu soruma cevap arıyorum. Tabi cevap vermek isteyen var ise.