Dün akşam saat 22.00’de Tosmur Belediyesi kapısının önünde oturup çocuklarımın beni eve götürmesini bekliyordum. Bir yandan da ne kadar çok egzoz gazı olduğunu düşünerek hızla geçen arabaların bir uğultu içinde geçişlerini izliyordum. O kadar çok araba geçiyor ki savurduğu gazdan nefesimiz daralıyor. Bilhassa astımı ve faranjiti olan benim gibi insanlar. Hava kirliliğinden neler yaşanıyor. Nefes sağlığın anahtarıdır.
Tam bunları düşünürken yıllardır hasret kaldığımız bir ses duydum. Nazlı nazlı geliyor. Tık tak tıkı tak. Bir döndüm, yoldan yana baktım, tek atlı bir fayton geliyor. Kibar kibar gidiyor ama bayramlarda süslenen gemi gibi her yerinde ampul yanıyor. Işıl ışıl ve çok süslü, içinde olan turistlerin neşesi çok güzeldi. Turist için en güzel şey etrafını rahat rahat içine sindirerek Alanya’nın güzelliğini görmek.
Eskiden Mehmet Akman vardı. Aile dostumuz çok iyi bir insandı. Onun da vardı faytonu. Evlenen turistler gelinlik ile faytona binip şehri gezerdi. Alanya gelin damadı görürdü. Eskiden pazar alışverişini yapanlar faytonlara biner veya motorla giderdi. O zamanlar bir kaç faytoncu vardı. Yıllar ne çabuk geçiyor. Alanya ne kadar çok büyüdü ve daha da büyüyecek. Artık Alanya Alanya’ya sığmıyor. Trafik ve ses kirliliği o da ayrı bir dert. İnsanlar rahat uyku uyuyamıyor. Bilhassa jet uçakları gibi ses çıkaran motorlardan hastalar, yaşlılar, çocuk ve bebekler, bütün gün çalışarak yorgun ve bitkin olan insanlar çok çekiyor. Görevi gece olup geç yatan, eğlenceden dönüp yeni yatan turistler bu gürültüden çok rahatsız. Sessiz olmalı. Bir araba müziğini çok açmamalı. Motorlar normal seyrinde gitmeli.
İnsan sağlığı günden güne bozuluyor. Hangi dosta rastlasam ağrılardan şikayetçi. Yediğimiz hormonun haddi hesabı yok. Bir televizyon programında dinledim, her şey çok ölçülü olmalı, bunları takip etmek lazım. Sağlıkla oyun olmaz. Bunları yapan birazcık sorumluluk taşımalı. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok. Güzel uykular dileğiyle…