Taraftar zarar vermemeli

BAL yolunda play-off ilk maçına çıkan Kestelspor, Manavgat Belediyespor'a yenilerek kötü bir başlangıç yaptı. Daha oynanacak olan 9 maç var ama en büyük rakibine yenilmenin artçı şoklarını kolay atar mıyız belli değil. Umarım çabuk...

BAL

yolunda play-off ilk maçına çıkan Kestelspor, Manavgat Belediyespor’a yenilerek kötü bir başlangıç yaptı. Daha oynanacak olan 9 maç var ama en büyük rakibine yenilmenin artçı şoklarını kolay atar mıyız belli değil. Umarım çabuk toparlanarak yarışın sonuna kadar içinde kalırız. Ali Haydar Durusoy tecrübesindeki bir hocanın bunun üstesinden geleceğini düşünüyorum.
Manavgat Belediyespor-Kestelspor maçı, içinde bir çok hikaye barındırıyor ama önce takıma bakmamız lazım. Bu Manavgat Belediyespor’la yapılan 3 maçı izledim. En kötü ve korkak oynadığımız müsabaka bu oldu. Skor üstünlüğünü ele geçirmemize rağmen futbolcularda gereksiz bir telaş ve gerginlik had safhada idi. Bunun sonucunu da verilen kartlarda gördük. Savunma yapmakla bir yere kadar gideriz ve öyle de oldu. Tüm bu olumsuzluklara rağmen maçı 2-0 yapacak net pozisyon ve maçın son bölümünde puan alacak pozisyonlar da bulduk. Ama boş kaleye atamıyorsak bir kez daha düşünmek gerekir. Transfer yapmadan önce bu Manavgat karşısında daha diri ve derli toplu oynamıştık. İnşallah bu nazar boncuğu olur ve kalan maçları kazanarak mutlu sona ulaşırız.
Alanya taraftarı bize yine kızacak ama biz doğruları söylemekle mükellefiz. Bize kalemler eyyam yapmak için değil, doğruları yazmak için veriliyor. Alanya Belediyesi organize şekilde otobüsler kaldırıyor, bununla da kalmayıp yemeklerine ve içeceklerine kadar karşılıyor. 90 dakika oturanlar nezaketsizlik yaparak normal taraftarların gözüne sokarak tüketiyorlar. Ya statta oturma düzeni nasıl? İlk gelen grubun etrafında toplanmak yerine bir grup ayrı yerde, diğer grup ise normal taraftarla maç izliyor ve olay anlarına kadar ortalarda yok. Böyle olunca da kendi egolarını tatmin etmekten ileriye gitmiyorlar. Alanya taraftarı zaman içinde sosyal medya taraftarı olma yolunda çok hızlı ilerliyor. Maçtan sonra biraz sosyal medyaya baktım ve “Ben aynı maçta değil miydim?” diye düşündüm. Kimse empati yapmayarak sadece taşlamayı ön plana çıkarıyor. Her zamanki gibi olayları başlatanlar, kötü örnek olanlar geri çekiliyor. Bir gün bir yerde telafi edilmeyecek bir olay yaşanacak ve işte o zaman bugün yol verenleri göreceğiz.
Maç öncesi karşılıklı tezahürat yapıldı ve maç içinde hava gergin de olsa normal sayacağımız şekilde gidiyordu. Bir ara yedek kulübemize saldırı da olsa kısa zamanda halledildi. Asıl sorun ise maç bitiminde rakip kaleci ve bazı oyuncuların direkt Alanya tarafına harekette bulunmalarıydı. Olayların başlangıcı da bu oldu zaten. Bunu da fazla abartmamamız gerekirdi ama bir grup sadece bunu bahane ederek sahaya indi ve olaylar büyüdü. Manavgat taraftarı arada tepki gösterse de Alanya taraftarına ağır küfürlerde bulunmadı. Ama bizim ‘genç’ dediğimiz kesim görüntülerde açık belli şekilde rakibe ağır küfürler yaptı. Bununla da kalmadılar ve göstere göstere rakibin atkılarını yaktılar. Taşlamaya her şekilde karşıyız ama bunun altyapısını hazırlarsan bu sonuçlar da olacaktır. Süper Lig taraftarı bu kadar küçük işlerle uğraşmamalıdır. Tabi ki bugüne kadar yaptıkları hasıraltı edilirse onlar da delikanlı taraftar imajını yaşatmak için bu tür eylemlere devam edecektir. Bugün özellikle liderlerin tavırlarına çok şaşırdım. Demeçleri çok centilmen ama eylemleri çok farklı ve zarar verecek nitelikte. Maç öncesi kamera önünde değiş tokuş yaptığın atkıları yakmak ne zamandan beri masum bir harekettir. Karşında Jandarma var ama gençler üstlerine yollanıyor. Jandarmayı o kadar çok zorladılar ki, onlar da havaya ateş etmek zorunda kaldı. Levent Uğur başkanın yakın zamanda bu kadar yorulduğuna ve üzüldüğüne şahit olmadım. Devletin jandarmasına, görevlisine, maç öncesi ve sonrası “Bizimle kimse başa çıkamaz” demek nedir, birisi bana bunu izah etmeli. Farkında değiliz ama gençleri çok kötü yetiştiriyoruz. Buna çanak tutanlar da baştacı oluyor. Vah vah, hem de ne vah vah!