AKP
İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu ile CHP İlçe Başkanı Ali Takavüt, 16 Nisan'da yapılacak Anayasa Referandumu öncesi yaptıkları saha çalışmaları sırasında çarşıda bir lokantada karşılaşıp hem çay içip sohbet ettiler, hem de sandıktan "Evet" mi yoksa "Hayır" mı çıkacağına yönelik takım elbisesine iddiaya girdiler.
Ankara siyaseti bağlamında aralarında soğuk rüzgarlar esen AKP ile CHP'nin ilçe başkanlarının Alanya'da bu şekilde seviyeli bir şekilde oturup sohbet edebiliyor olmaları, üstelik takım elbisesine iddiaya girecek kadar olayı özümsemeleri takdire şayan.
Fakat, ben bir vatandaş olarak bu iddianın yeterli olmadığını düşünenlerdenim.
Ve diyorum ki...
İddiayı kaybeden taraf kazanana hem takım elbise alsın, hem de partisinin başarısızlığından dolayı görevinden derhal istifa etsin, yerini de genç ve dinamik bir isme bıraksın.
Aynı teklifi Alanya'daki tüm siyasi partilerin ilçe başkanlarına da yapıyorum. Madem herkes kendi fikrinin galip geleceğine yürekten inanıyor, o halde korkuya gerek yok. 'Bizim taraf kaybederse istifa edeceğim' diyebilen başkan varsa, bu köşe 7/24 açıktır, arz ederim.)
***
ZABITA'NIN GÜLEN YÜZÜ
Bilen bilir, Cumartesi günleri Cikcilli Mahallesi'ndeki Kipa Alışveriş Mağazası'nın 100 metre kuzeydoğusunda meyve sebze ve tekstil pazarı kurulur.
İkametimiz o muhitte olduğundan, biz de evin eksik gediğini tedarik için ara sıra bu pazara mütemadiyen uğrarız.
Geçen Cumartesi yine pazardayım, baktım, önümde, elinde telsizi ve sivil kıyafetiyle Alanya Belediyesi Zabıta Amiri Bülent Filiz ile resmi üniformalı iki zabıta memuru, ağır ağır ilerliyorlar, bu arada hem ürünlerine etiket koymayan, hem de vatandaşın yürümesi için ayrılan alana sandık koyan pazarcıları tatlı tatlı, güzel güzel uyarıyorlar.
Hele Zabıta Memuru Bülent Filiz'in pazarcı esnafına bir hitap şekli var ki, kulaklarınızla duysanız eminim siz de hayran kalırsınız.
"Beyefendi, rica etsem domateslerin üzerine etiketini koyar mısınız?"
"Hanım ablacım, vatandaşın yürümesini engelleyen şu sandığı alıp arka tarafa koymanız mümkün mü?"
Hitap şekilleri aynen bu şekilde.
Sessizce yaklaştım, "Bülent Bey, yoksa gazeteci kimliğimle beni fark ettiniz de o yüzden mi böyle davranıyorsunuz?" diye takıldım.
O sırada sesimi duyan bir pazarcı, "Yok öyle bir şey birader. Zabıta amirim ve memurları bize karşı her zaman böyledir. Allah Alanya Belediyesi'nin yöneticilerinden razı olsun. Bize insan gibi davranıyorlar" dedi.
Gerçekten öyle mi?
Evet, gerçekten de öyle!
Bu işin en büyük mimarı, öncelikle Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, tebrik ederim.
İkinci en büyük aktör, Zabıtadan Sorumlu Başkan Yardımcısı olan Mehmet Kula, onu da tebrik ederim.
Zabıta Müdürü Hasan Akın, Zabıta Amiri Bülent Filiz ve personelini de kutlarım, çünkü, zaten zar zor kazandığı parayla kıt kanaat geçinen pazarcının kusurlarını ceza ile değil, eğiterek düzeltiyorlar.
Buna mukabil...
Alanya merkezin yanı sıra Okurcalar ile Demirtaş arasındaki çay ocaklarında açıkta servis edilen çay şekerleri konusunda geçen hafta kaleme aldığım, "Günde yüzlerce kişinin elinin değdiği şekerler müşteriye neden kapalı kutuda verilmiyor?" içerikli yazımın ardından hemen harekete geçtiklerini bildiren Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Kula, merkezde 80, Mahmutlar, Kestel, Kargıcak ve Demirtaş'ta 40, Konaklı, Payallar, Emişbeleni ve Güzelbağ'da 25, Avsallar, İncekum ve Okurcalar'da 15 çay ocağının denetlendiğini, açıkta şeker servis edilenlerin ilk aşamada uyarıldığını, ikinci denetimde kapalı kutuda şeker verilmediğinin tespiti halinde ise gerekli cezai işlemin uygulanacağını söyledi.
Zabıta Müdürlüğü, 300 bin insanın yaşadığı Okurcalar ile Demirtaş'ın yanı sıra Alanya merkezde sadece 130 memur ile görev yapıyor.
Ekmek ve simit fırınları, pastane ve dondurma imalathaneleri, restoranlar, kafeteryalar, barlar, diskolar ve çay ocakları, okul kantinleri, berber ve kuaförler, kasaplar, hazır yemek fabrikaları, yufka imalathaneleri, oteller ve butikler, zabıtanın denetimi altında.
Şöyle bir düşünün. Alanya'da kaç bin ticarethane olduğunu ve 130 memur ile bunların denetiminin üstesinden nasıl gelinebileceğini.
Özetle...
Başta Adem Başkan olmak üzere, geçmişte Alanya Belediyesi'nde Zabıta Amiri olarak da görev yapan ve bu konuda Alanya'nın en deneyimli ismi olan, "Babamın oğlu olsa kuralsız çalışanın gözünün yaşına bakmam" diyen Başkan Yardımcısı Mehmet Kula'yı ve tüm personelini, hem esnafa gösterdikleri yaklaşım, hem de daha yaşanılabilir bir Alanya için çalışmalarından dolayı tebrik ve teşekkür ediyorum.