Suriyelilere fazla yükleniliyor

ANTALYA ve Alanya adına her geçen gün güzel haberler almaya devam ediyoruz. Dışişleri Bakanlığı görevine yeniden getirilen Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'ndan sonra iki Antalya milletvekiline daha önemli görev verildi. AKP Antalya Milletvekili...

ANTALYA

ve Alanya adına her geçen gün güzel haberler almaya devam ediyoruz.

Dışişleri Bakanlığı görevine yeniden getirilen Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’ndan sonra iki Antalya milletvekiline daha önemli görev verildi.
AKP Antalya Milletvekili Sayın Atay Uslu,Ak Parti Sosyal Politikalar Başkan Yardımcılığı'na, Sayın Sena Nur Çelik ise Genel Merkez Dış İlişkiler Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.
Kilit noktalardaki bu görevlendirmeler Alanya ve Antalya adına büyük kazanım.
***
Arap Baharı ayaklanmalarının ardından Libya, Tunus, Mısır, Bahreyn ve Yemen gibi pek çok ülkede rejimler devrilerek demokratik bir yapıya geçilmesinin temelleri atılmaya çalışılırken, aynı ayaklanmalar Suriye’de 50 yıldır hükmeden Esad rejimine karşı yapıldığında, hükümet yönetimi bırakmayı reddederek kendi halkına karşı savaş ilan etti.
Öncelikle bu bir iç savaş.
Silahlarını birbirlerine doğrultması beklenen kişiler normal yaşamda çoğunlukla arkadaş, akraba en azından yurttaş konumundalar.
Öte yandan; her bir silahlı grup kendi içinde yine ayrı gruplara bölünmüş durumda, bu da tek bir amaç altında birleşmeyi güçleştiriyor.
Bir yandan milyonlarca beyni yıkanmış genç Allah adına dini bir savaş yaptığına inanırken, diğer yandan başka bir grup ise özgürlük ve haklar için savaştığını iddia ediyor. Fakat ne yeterli imkanlara ne de birliğe sahip değiller. Diğer yandan bildiğimiz ve bilmediğiz dünya liderleri bu durumu kendi amaçlarına alet ediyor.
Bir gün bakıyorsun savaş isyancı gruplarla devlet arasında diğer günsahada beş farklı grup var.
Öyleyse nereye gidiyoruz, ne önemi kalıyor. Yaptıklarının ne anlama geldiğini bilmediğin bir savaşa neden girmek istersin.
***
Durum böyleyken, biz herhangi bir Suriyelinin bile Alanya’da denize girmesinden rahatsız oluyoruz.
"Bizim askerimiz gidip savaşırken onlar niye gitmiyor" diyoruz.
Bu noktada bilgi eksikliğimiz yine had safhada.
Ve internette gördüğümüz her bilgiye kayıtsız şartsız inanıyor olmamız da işin cabası.
Suriyelilerle ilgili internette yer alan 6 yanlış bilgi şu şekilde.
1) "Suriyelilere alışverişlerde yüzde 50 indirim sağlayan Ak Kart verildi" iddiası.
2) "Konya Büyükşehir Belediyesi Suriyelilere maaş bağladı" iddiası.
3) "Suriyeliler tüp bebek tedavisinden ücretsiz yararlanıyor" iddiası.
4) "Suriyeliler istedikleri üniversiteye hiçbir koşul olmadan girebiliyor" iddiası.
5) "Suriyeliler maaşlarını almak için PTT önünde kuyruğa giriyor" iddiası.
6) "Gaziantep’te Suriyeliler vatandaşlık için kuyruğa girdi" iddiası.
***
Bu haberlerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor.
Ve sadece bir kere araştırılsa gerçeğini öğrenebileceğimiz, teknolojik bilgiye ve donanıma sahipken bizler körü körüne inanmayı tercih ediyoruz.
Devletimiz Suriyelilere gerçekten kucak açmıştır.
Bu, Türk milletine yakışan en onurlu davranıştır.
Bu, bizim insanlık sınavımızdır.
Türkiye’de sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli mülteciler, son günlerde “halkın huzurunu bozdukları” iddia edilen haberlerle gündeme gelmeye başladı.
Taşkınlık yaptıkları ileri sürülen Suriyelilerin Türklerle karşı karşıya gelmesi, bazı kesimler tarafından mültecilere karşı bir önyargı ve öfke oluşmasına neden olmaya başladı.
Son zamanlarda Suriyelilerle ilgili gündeme gelen bu olayların ardından açıklama yapan Başbakan Binali Yıldırım, vatandaşları serinkanlı olmaya çağırdı ve “Misafirperverliğimize laf getirecek davranışlardan kaçının” dedi.
Yıldırım, Türkiye’de bulunan Suriyelileri de “Haddini aşıp taşkınlık yapan, suç işleyen kendisini hakim önünde, gerekirse sınır dışında bulur” diye uyardı.
***
Şimdi size soruyorum.
Suriyeli mülteciler ülkemize gelmeden önce hiç mi huzuru bozacak bir olay olmuyordu?
Biz mükemmel ve sorunsuz yaşayan bir ülke miydik?
İnsandan bahsediyoruz arkadaşlar.
İyisiyle kötüsüyle, sevabıyla günahıyla insan.
Bunun dini, dili, ırkı, ülkesi ve sınırı yok.
Eğer varsa bir kötülük içimizdedir, kimliğimizde değil.