STK'lar ne iş yapar?

Bu kadar dernek, kuruluş ve odalar yoktu. Şimdi bakıyorum ot biter gibi kurum ve kuruluş meydana gelmiş ama ne iş yaparlar, kamuya faydaları nedir, inanın ben de bilmiyorum.
Bu kadar sivil toplum kuruluşu kamu menfaati yararına ne yaparlar inanın anlamış değilim. Esnaf kredi kefalet kooperatifini anlayabiliyorum. En azından esnafa düşük faizle kredi veriyor. Esnafa bir nebze can suyu oluyor. Peki soruyorum, eski ismiyle şoförler odası, esnaf odası, elektrikçiler odası, pazarcılar odası, derneklere gelince kanarya sevenler derneği, papatya derneği, muhabbet kuşu derneği ve benzeri. Nedir bunlar, ne işe yarar, bileniniz var mı? Bu STK'ların başkanları ve yönetimi maaş alıp, iş yerlerinden oda ve dernek yönetiyorlar. STK, oda ve dernek başkanları yanlış anlamasın. Bunları başkan ve yöneticilerini eleştirmek için yazmıyorum. Sistemin yanlışlığını anlatmaya çalışıyorum.
Yazımı okuyanların içerisinde bana kızan STK başkanları, dernek başkanları olacak. Doğru yazmışsın diyen de olacak. Tabi işine gelmeyenler mutlaka rahatsız olacak. Bunu yazımın başında söylemek isterim. Bulunduğu konumun ve koltuğun hakkını verenlere bir sözümüz yok, onları tenzih ederim. Ama ille de bir baş olayım da ne olursa olsun diyenler mutlaka rahatsız olacaklar.
Adam kanaryayı sevenler derneği kurmuş, amacı dernek altında kumarhane çalıştırmak. Buna benzer ilçede o kadar çok amacı dışında çalışan dernek var ki.
Bu kuruluşların başına getirilen bazı arkadaşlar, geldiği kuruluşun amacını bile anlatamayacak durumdadır. İnanın ilçedeki bir çok oda ve derneklerin başındaki kişilere deseniz amacınızı bir anlatın, inanın iki kelime konuşamayacak, başkanlığını yaptığı kuruluşu anlatamayacak durumdadır.
Tabi bir kuruluşu kurunca siyasiler ve bir çok bürokraside ilgi ve alaka görüyorlar ya, bu hava herhalde onlara yetiyor.
Siyasetçilerimiz de seçimlerde arkadaşların ayağına gidip ziyaret ediyorlar ya, bu itibarla kendisini ilçenin vazgeçilmezi sanıp, kendisini bir yere koyuyorlar.
Oysa herkes farkında ama kimsenin düzeni bozmaya gücü yetmiyor. Herkes bu kuruluşları insanların başına bela edenlere isyan edip içine atıyor.
Bu yazıyı kaleme almadan önce küçük bir araştırma yaptım. İlçemizdeki dernekler masasından aldığım bilgiye göre kuruluş aşamasındaki bir derneği saymazsak aktif olarak faaliyet gösterdiğini zannettiğimiz 45 dernek var. Tabi bunlara odalar dahil değil.
Küçük bir ilçede bu kadar kuruluş çok değil mi? Bana göre bu bir ayrıştırmacılıktır. Üç beş kişi bir araya gelmiş, bir kuruluş kuruyor. Bu kurumların kuruluş aşamasındaki amaçları ile kurulduktan sonraki amaçları bir birleriyle örtüşmüyor. Ne yazık ki kurulduktan sonra sadece tüzükte kalıyor. Bunların birisini hayata geçirdiklerine rastlamak mümkün değil. İstisnalar kaideyi bozmaz derler, elbet bir kaçı amacı doğrultusunda çalışıyor olabilir. Ama geneli başka amaç ve düşünceyle kurulmuştur. Körler sağırlar burada birbirini ağırlar misali. Bunların birçoğu da seçim zamanı ortaya çıkar ve siyasilerle pazarlık yaparlar. Bizim şu kadar oyumuz var, şu kadar arkamız var martavalları okurlar. İnanın bunların birçoğu yolda yürümesini bilmezler. Desen ki bunların birçoğuna 'Kaymakamlığın kapısında buluşalım', kaymakamlığın kapısını bulamazlar. Kendisini bile ifade edemeyecek durumda olan bu kişilere birileri ön ayak olur, bu kuruluşları kurdururlar. Bu da madalyonun başka bir yüzü.
Bence bu ve benzeri kurum, kuruluşlar, odalar derhal kapatılmalı. Gereksiz odalara, yararsız kuruluşlara el atılmalı. Siyasilerimiz ve bürokrasi de artık bunlara itibar etmemeli. Tabi bunun yanında devletimizin erkânı da bunlara itibar göstermemelidir.
Bu tür liyakatsiz insanların bu koltukları işgal etmesi sonucu hem ülkemiz hem de bu STK'lara mecburi üye yaptırılan esnaflarımız zarar görmektedir.