Bu yıl, modern Avrupa tarihinin en karanlık günlerinden birinin, Srebrenitsa Soykırımı'nın üzerinden tam 30 yıl geçti. Temmuz 1995'te, Birleşmiş Milletler tarafından korunma altına alınmış bölgede, 8.372'den fazla Boşnak Müslüman erkek ve erkek çocuk, Bosnalı Sırp generali Ratko Mladić'in komutasındaki kuvvetler tarafından sistematik olarak öldürüldü. Bu saldırı, o dönemin Sırbistan hükümeti tarafından lojistik ve siyasi olarak desteklendi.
Ne Oldu?
Hollandalı BM askerlerinin bölgeden çekilmesinin ardından, Sırp Cumhuriyeti Ordusu Srebrenitsa'ya girdi. Birkaç gün içinde erkekler ve erkek çocuklar ailelerinden ayrıldı ve acımasızca infaz edildi. Kadınlar, yaşlılar ve çocuklar ise zorla göç ettirildi. Bu olay sadece bir savaş suçu değil, Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) ve Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) tarafından da teyit edildiği üzere bir soykırımdır.
Yargılamalar ve Cezalar
Bugüne kadar, Srebrenitsa'daki soykırım ve Bosna-Hersek'teki daha geniş çaplı suçlar nedeniyle 45’ten fazla askeri, siyasi lider ve faile hapis cezası verilmiştir. Bunlardan bazıları:
- Radovan Karadziç – sözde Sırp Cumhuriyeti'nin başkanı, müebbet hapse mahkûm edildi.
- Ratko Mladiç – Sırp Ordusu Generali, müebbet hapse mahkûm edildi.
- Vujadin Popović, Ljubiša Beara, Zdravko Tolimir – toplu infazlarda doğrudan rol aldıkları için ağır cezalara çarptırıldılar.
Toplamda, bu suçlar için 699 yıl hapis cezası ve üç müebbet hapis cezası verilmiştir.
Gerçeğin Peşinde
30 yıl geçmesine rağmen, kayıp kişilerin aileleri hâlâ yakınlarının izini sürüyor. Visoko’daki modern DNA analiz laboratuvarı sayesinde bugüne kadar 6.700’den fazla kurban tespit edilip defnedilmiştir. Kurbanların kemikleri, bazen Sırbistan topraklarındaki toplu mezarlarda bulunmuştur. Ne yazık ki, Sırbistan yetkilileri bu konuda sessiz kalmaya devam ediyor.
Uluslararası Tepki
2005 yılında Amerika Birleşik Devletleri Kongresi 134 numaralı karar tasarısını, Senato ise 199 numaralı tasarıyı kabul ederek bu olayları açıkça “soykırım” olarak nitelendirmiştir. Avrupa Parlamentosu da 11 Temmuz’u Srebrenitsa Soykırımı Anma Günü ilan etmiştir. Ancak, Sırbistan yönetimi ve Bosnalı Sırp siyasi çevreler hâlâ uluslararası mahkemelerin kararlarını tanımamakta ve soykırımı inkâr etmektedir.
Türkiye – Zor Günlerin Dostu
Bosna-Hersek halkı, Türkiye Cumhuriyeti'nin savaş sonrası gösterdiği samimi desteği asla unutmayacaktır. Türk mühendisler ve uzmanlar, hastanelerin, okulların, yolların ve kamu kurumlarının yeniden inşasına katkıda bulunmuştur. Türk halkının bu zor zamanlardaki kardeşliği ve dayanışması, Boşnakların kalbinde silinmez izler bırakmıştır.
Barış ve Birlik Mesajı
Geçmişi değiştiremeyiz, ancak onu hatırlamak, gerçeği söylemek ve daha barışçıl bir gelecek inşa etmek bizim ahlaki sorumluluğumuzdur.
Ne yazık ki bugün bile, Bosna-Hersek’in bir parçası olan Sırp Cumhuriyeti’nden gelen ayrılıkçı söylemler ve Sırbistan’a katılma çağrıları, bölge istikrarı için ciddi tehdit oluşturmaktadır. Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik, defalarca bu yönde beyanlarda bulunmuş, hatta savaş ihtimalini dışlamamıştır.
Bu nedenle çağrımız şudur:
“Srebrenitsa kurbanlarının anısı, intikam değil, bir uyarı olmalıdır. Srebrenitsa bir daha asla, hiç kimseye yaşatılmamalıdır. Bizi politika, sınırlar ve geçmiş değil; kardeşlik, adalet ve hakikat birleştirsin.”