Uzun yıllardır spor yazarlığı yapıyorum, doğru bildiğim her şeyi net olarak yazdım. Yeri geldi övdüm, yeri geldi eleştirdim. Çok ciddi tehdit veya tepki görmedim ama Halkın Avukatı köşesine başladıktan sonra ciddi anlamda menfi veya müspet şeyler yaşadım. Bu köşemiz halktan gelen şikayetlere göre şekil alır, halktan istek veya şikayet gelmediği zaman ya yazımızı sonlandırır veya format değişikliği yaparız. Bugüne kadar çok fazla da eleştiri mailleri aldım. Bugüne kadar bunlara cevap vermedim ama bazı eleştiriler ve yönlendirmeler sınırı aşmaya başlayınca bunu okuyucumla paylaşmak istedim. Ciddiye aldığım eleştirileri sizlerle paylaşarak cevap vermeye çalışacağım. Çünkü asla kabul edilemez, maksatlı eleştiriler başka mecralara çekilirse buna tepkim olur.
Benim bazı kurumları yazmadığım ve taraf olduğum şeklinde mailler aldım. Bunların birileri tarafından yönlendirildiğine emin olsam da her gelen uyarıyı dikkate alır, ona göre kendime yön veririm. Zira benim ne kurumlarla, ne de kişilerle işim olmaz. Bana gelen her mailde ne kurum tanırım, ne de kişi. Eğer konu halkı ilgilendirirse yazarım. Her şeyden önce bana bu köşe verilmişse, benim yapımı bildikleri içindir. Ne patronum Sayın Mehmet Ali Dim, ne de Genel Yayın Müdürümüz Sayın Ferit Kesen yazılarıma karışmadılar ve müdahale etmediler. Alanya’nın en çok okunan yerel gazetesinde herkese köşe verilmiyor. Burada profesyonel kurum işleyişi var, son derece demokratik şekilde yazımızı yazıyoruz. Gazetenin bakış açısı farklı olabilir ama yazarlar özgürce yazıyor. Eğer mail gelip de, ben yazmıyorsam o zaman eleştirilmeliyim. Elbette fincancı katırlarını ürküttüğümü biliyorum ama bunda benim art niyetim yoktur. Ben, bana verilen kalemi doğru kullanmaya çalışıyorum. Her sorunu gündeme taşıdığım ve gazete yönetimden de telkin görmediğim için mutluyum. Her yazan, her konuşan kim olursa olsun her şey halk için diyorsa bu yapılanı takdir etmelidir. Eyyam yapmadan, tüm sadeliği ile konuyu gündeme getiriyoruz.
Bazı kurumların başında bulunan prensler dolaylı yollardan bir şeyler yapmaya çalışıyor. Buradan kendilerine sesleniyorum. İzlediğiniz yol yanlış ve benim çizgimi değiştirmez. Siz iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız uyarılarımızı dikkate alın, başka şeylere girmeyin. Eğer ben siyasi tercihime göre davransaydım bazı kurumları eleştirmezdim. Okuyucumuzun da yaptığı eleştirinin altının dolması gerekir. Biz sadece eleştirmiyoruz, kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Kurum veya sivil toplum örgütleri liderleri de bu konuya medeni yaklaşmalıdır. Geçtiğimiz haftalarda tarımdaki sorunları yazdım. Sayın Mehmet Rüzgar, anında ekibini topladı, konuyu inceledi ve bilgi verdi, biz de yayınladık. Olması gereken ve doğru olan budur. Dikkate almamak, başkalarına havale etmeye çalışmak sadece abesle iştigaldir.
Bugün yazımı kısa kesmek istiyorum, zira can sıkıcı bir durumdur. Ben bana şikayet mailleri geldiği sürece, gazete yönetimi yazılarımı yayınladığı sürece halkı ilgilendiren her konuyu burada dile getireceğim. Duruşumda ve yazılarımda bir adım dahi geri atmam. Sokağa çıktığım zaman vatandaştan aldığım tepkileri ben yaşıyorum. Burada en önemli husus halkımızın duyarlılıkla şikayetleri bildirmesidir. Yolda sokakta bana söylenenden daha ziyade, konuları mail olarak göndermek gerekir. Sonuçta insanları karşımıza alıyoruz. Benim de dayanağım olmalıdır. Zira ben Veysel Okşar olarak konu yaratamam ve bana ters bir durum oluşur. Zaten şikayetler gelmediği zaman da bu konsept biter.
SORU, ÖNERİ VE ŞİKAYETLERİNİZ İÇİN:
MAIL : ugur_veysel_oksar@hotmail.com
FACEBOOK : facebook.com/uoksar
TWITTER : twitter.com/veyseloksar
GSM : 0532 615 01 41