Siz nasıl bir adamsınız

Hani bir söz var, ‘Bir insanın kendi kendine yaptığını cümle alem birleşse yapamaz’ diye. Siyasi partilerin kendi içlerindeki muhalif grupların kendi partilerine yaptıklarını cümle alem birleşse yapamaz.
Ak Parti'nin 18 yıllık iktidarını sandıkta yıkacak bir muhalefet oluşamamasının tek sebebini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurmaylarına hakim olmasına, dik duruşuna ve kararlılığına bağlıyorum. CHP’nin muhalefet üretememesi de bu işin tuzu biberi oluyor. CHP'deki asıl temel sorun parti içi muhalefetin düzeysizliği, çapsızlığıdır.
Her partide vardır parti içi muhalefet. Bugünkü yazımda parti içi muhalefetin düzeysizliği ve çapsızlığını ön plana çıkarmak istiyorum.
Geçtiğimiz gün Gazipaşa Ak Parti İlçe Teşkilatında yöneticilik yapmış bir arkadaşı iş yerinde ziyaret edip sohbet ettik. Partinin mevcut yönetiminin çalışmaları ve kamuoyundaki izlenimleri ile ilgili konuştuk.
Ak Parti içerisinde bulunan mevcut yönetime muhalif kişilerden birisi olduğunu bildiğim için farklı sorular sorarak düşüncelerini öğrenmeye çalıştım. İnanın parti içi muhalefetin bu denli düzeysiz ve çapsız yapıldığına bir kez daha tanık oldum.
Partisinde yöneticilik yapmış, kendisini dava adamı gören bu kişi kendi partisinin yönetim kurulu üyelerini eleştirirken, bir şahsın engelli olmasını, yönetici olmasına engel olarak görmesi beni çok şaşırttı. İlçe başkanını engelli bir kişiyi yönetimine aldığı için eleştiriyor. Oysa insanın engelli olmasından daha çok bu yöneticinin partiye getirisi ve dava adamı olup olmaması sorgulanmalı.
Hayatın her noktasında olduğu gibi siyasette de vefa duygusu çok önemlidir. Çünkü siyaset uzun ve zor bir yolculuktur. Bu yolculuk yalnız çıkılabilecek bir yolculuk değildir.
Bu yol arkadaşlığının sağlam bir zemine oturabilmesi için vefa duygusu çok önemlidir. Yola çıktığın arkadaşını yolda satarsan siyasette başarılı olamazsın. İşte ben AK Parti İlçe Başkanı'nın bu huyunu çok takdir ediyorum. Biliyorum bu bahsettiğim eski yönetici gibi bir çok insan Ali Doğan’a bu engelli arkadaşı yönetime yazdırmamak için çok baskı kurdular. Doğan ise yola çıktıklarımı yolda bırakmam deyip devam etti. Doğan’ın kısa sürede Ak Parti'yi toparlaması da bu kararlı düşüncesinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
Yönetimde söz sahibi olmak, yönetilene karşı sorumluluğu da beraberinde getirmektedir. Yol arkadaşını yolda bırakmak ile yolun sonunda sana tabi olanların yükünü omuzlarından atmak arasında bir fark olmasa gerek.
Unutmamak gerek, siyasetin dayanağı hak ve adalettir. Siyasi ahlak, yola çıkanların ve omuz verenlerin, hak ve adalet gibi ölçülerini muhafaza ettikleri sürece birbirlerine karşı vefa duygusu ile hareket etmesini gerektirir.