AK
Parti'den başlayalım.
Mustafa Toklu mesaiye hızlı başladı.
30 günlük "hayırlı olsun", "hoş geldin, beş gittin" faslından sonra, Ak Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik'le yaklaşık 9 saat süren bir "proje" toplantısına imza atan Toklu'nun özellikle yeni çevreyoluna üstgeçit yapılması konusunda önemli bir hamle yapacağını öğrendim.
Toklu ayrıca yeni komiteler oluşturmuş, Alanya merkeze ayrı, eskiden belde ve köy olan mahallelere ayrı ekipler görevlendirdiği, bu mahallelerin önümüzdeki süreçte hızlı bir şekilde ziyaret edileceği, uzun süredir özellikle kırsalda unutulan Ak Parti farkındalığını yeniden oluşturmak için çalışma yapılmasını istediğini duydum.
Bu arada, Ak Parti'nin icadı olan "atanmış" mahalle başkanları sistemi nedeniyle Ak Parti'ye mesafe koyan "seçilmiş" mahalle muhtarlarının gönlünü almak için de ayrı bir çalışma yapılacakmış.
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'in geride kalan 4 yıllık süreçte yaptığı hizmetler nedeniyle özellikle kırsalın gönlü çoktan MHP'ye kaymış durumda.
Ak Parti'nin bu mesafeyi kapatması, Toklu'nun ve elbette ekibinin çalışma performansına bağlı.
Toklu'nun bir de acilen iktidarın nimetlerinden Alanya'nın istifade etmesini sağlaması bekleniyor.
Tıpkı Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Şahin'in doğalgaz, yat limanı ile balıkçı barınağının yerinin değişmesi ve golf sahaları gibi dev projeleri birer ikişer açıklaması, 2019 yerel seçimleri sürecinde Toklu'nun ve ekibinin de elini güçlendirecek, olası bir hezimetin de önüne geçilecektir.
***
MHP İlçe Teşkilatı, geçtiğimiz hafta "Alanya İl Olsun" başlıklı bir imza kampanyası başlattı.
Hedef 100 bin imza.
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel de kampanyaya tam destek veriyor.
Hatta duyumlarımıza göre, belediye personeli ve yakınları belirli saatler arasında MHP İlçe Teşkilatı'nı ziyaret edip imza atarak Alanya'nın il olmasına katkı sunuyormuş.
Alanya bir gün, özellikle de 2019 seçimlerinden önce iktidar partisi tarafından il yapılırsa, işte film bana göre bundan sonra kopacak.
Alanya'nın il olmasının, MHP'nin imza kampanyasıyla bastırması sayesinde mi olduğu, yoksa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun siyasi gücüyle mi olduğu konusunda kamuoyu ikiye bölünecek ve Alanya bu tartışmalar eşliğinde seçime girecektir.
İşin elbette bir de "Alanya, mevcut altyapısıyla il olmalı mı?" sorusuna henüz tatmin edici bir yanıt verilememesi sorunu var.
Alanya il olursa; Gazipaşa, Gündoğmuş, Anamur, Sarıveliler ve Taşkent bize mi bağlanacak, bu ilçelerin nabzı tutuldu mu, yeni kamu kurumları için boş hazine arazisi var mı, yeni kurumlarla başlayacak göçler ve trafik yoğunluğunu Alanya kaldıracak güçte mi, bana göre, başta Alanya Kaymakamlığı olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar önce bu sorulara bilimsel yanıtlar aramalı, ondan sonra Alanya'nın il olması talep edilmelidir.
Bir de; Sayın Türkdoğan, kampanyada imza sayısı kaç oldu, rica etsek, bizimle de paylaşabilir misiniz?
***
Son sözüm CHP'ye.
9 Aralık'ta yapılan kongrede yeniden ilçe başkanı seçilen Ali Takavüt'ün partiyi statükocu bir anlayışla yönetmeye devam ettiği ileri sürülüyor.
Hatta bazı belediye meclis üyeleri ve yönetim kurulu üyeleriyle bu konu nedeniyle partide yapılan toplantılarda zaman zaman seslerin yükseldiği, tansiyonun fırladığı konuşmalar yapıldığı, bazı meclis ve yönetim kurulu üyelerinin toplantıları sırf bu yüzden terk ettikleri ileri sürülüyor.
Takavüt'ün, yanındaki birkaç isimle partiyi yönetmeye devam etme gayretinde olduğu, buna direnen yönetim kurulu üyelerini dışlama girişimlerinde bulunduğu, hatta "Toplantılarda konuşulanları dışarıda başka birinden duyarsam külahları değişiriz" tarzı söylemlerde bulunarak aba altından sopa gösterdiği ifade ediliyor.
Elbette bunlar birer iddia.
Ama sizi temin ederim, hepsi de ayağı yere basan sağlam iddialar.
Sayın Takavüt.
Bir de, yerel basının tamamını CHP'ye mesafeli gibi görme eğiliminiz olduğu konuşuluyor.
Hatta "Neden çok sık basında yer alamıyoruz" diyen yakın çalışma arkadaşlarınıza, "Basın bizi sevmez" dediğiniz ifade ediliyor.
Takip ediyoruz, Alanya basını herkese eşit mesafede, bu bir.
Haber verdiğiniz her toplantınız gerektiği kadar yer bulmakta, bu iki.
Üçüncüsü ve en önemlisi de...
Basına mesafe koyan da sizsiniz, "basın bize mesafeli" diyen de.
Artık bir karar verin, basın da size, daha doğrusu partinize ona göre davransın.