Siyasetin kaynağı

Yine seçim dönemi, yine siyasetçiler meydanlarda.


Siyaset; insanların ve devletlerin yönetilme sanatıdır. Siyasal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için finansman desteği ve onun elde ediliş biçimi hem iktidar hem de muhalefet partileri için çok önemlidir. Günümüzde seçim propagandası yöntemleri epeyce çeşitlenmiş, adayların ve siyasi partilerin seçim harcamaları ise oldukça artmıştır. Siyasal partilerin ve adayların seçimlerdeki başarısı hem kampanyada kullanılan yöntemlerle hem de finansal desteğin büyüklüğüyle orantılıdır.


Ekonomik göstergeler açısından sorunlu olan Türkiye ekonomisi yeni bir seçim sürecini de finanse etmek zorunda kaldı. Türk siyasi tarihi hem seçim vaatleri açısından hem de seçimde yarışan adaylar bakımından oldukça farklı bir siyasi süreç yaşıyor. Dağ, taş, köprü, deniz, her yer afiş. Dijital platformlar, Facebook, Instagram, siyasi partilerin önemli bir reklam alanı haline gelmiş durumda.
31 Mart yerel seçimleri için TC Hazine Bakanlığı'nın siyasi partilere verdiği 6 milyar 682 milyon lira seçim yardımı dışında belediye başkanı olmak isteyen adayların harcadığı paralar dudak uçuklatıyor. Adayların resmi olmayan harcamaları bile baş döndürücü miktarda. Bir yanda dışarıdan ülkeye döviz bulmaya çalışan ekonomi yönetimi öte yandan kontrolsüz para harcayan belediye başkan adayları. Belediye başkanlarının maaşları o yerin nüfusuna bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 150-200 bin lira civarında. O zaman soru şu: belediye başkanı olmak için yüzlerce milyon lira niye harcanır?


Belediye başkanı maaşı ile harcanılan paraların karşılanmayacağı düşünülürse kişileri belediye başkanı olmaya ve milyonlarca parayı harcamaya iten motivasyonun ne olduğu sorusu çok önem kazanmaktadır. 31 Mart yerel yönetim seçimleri nedeniyle son düzlüğe girdiğimiz şu günlerde siyasetin finansmanın nereden geldiği konusu sorgulanmalıdır.


Siyasetin olmazsa olmaz koşulu olan finansmanın elde ediliş şekli çok önemlidir. Ülkemizde siyasetin finansmanı oldukça tartışmalıdır. Siyasetin kaynağı şeffaf ve saydam olmalıdır. Bu hem siyası kültür hem demokrasinin işleyişi hem de ekonomik kalkınma açısından önemlidir. Ülkeler siyasetin finansmanı aşamasında ortaya çıkabilecek etik dışı faaliyetleri engellemek için tedbirler alırlar. Siyasetin kaynağının belli olmaması o ülkede siyasi istikrarı bozabilir, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı etkileyebilir.


Siyasi ve toplumsal açıdan zarar görmemek için ekonomik kaynağın nereden ve nasıl elde edilebileceğine yönelik düzenleme bir zorunluluktur. Siyasetin finansmanı saydam olmazsa; siyasi makamı elinde bulunduran kişi ya da kişiler yolsuz bir işlemden elde ettikleri paraları kampanyaları için harcayabilir, kamu kaynaklarını siyasi amaçları için kullanabilir, yasa dışı kaynaklardan destek alabilir, oy satın alabilir, kendisine gelir sağlayan kişilere seçilmesi durumunda menfaat sağlayacağına dair taahhütte bulunabilir.

Seçimleri kazanmak isteyen siyasetçiler, siyasetin finansmanı aşamasındaki etik dışı faaliyetlerle ülkenin siyasal istikrarını bozabilir, siyasetin yozlaşmasına neden olabilir. Siyasetçilerin iktidar olabilmek ve iktidarda kalabilmek için sermayenin gücünden yararlanma isteği sermaye odaklarının da siyasetçiler aracılığı ile ülkeyi istedikleri gibi yönlendirmelerine imkan tanır. Ülkemizde siyasete yapılan finansal katılım çoğunlukla bir çıkara dayanmaktadır.


Ülkemizde siyasette bir yozlaşma olduğu her kesim tarafından dile getirilmektedir. Türkiye'de siyaset; bilgiden uzaktır, milli çıkarları merkeze koymaz, milletin öz değerleri ile çatışmaya girmekten kaçınmaz, dış rüzgarların etkisine kapılır, dünyada var olan genel eğilimleri takip etmekten uzaktır.


Memleketimizde siyaset bilinçli bir şekilde gerginleştirilmekte ve seçmen konsolide edilmektedir. Yapay bir durum yaratılarak öz değerler aşındırılmakta ve vatandaşlar bilinçli bir şekilde siyasi oluşumlara itilmektedir. Ülkemizdeki siyasetçilerin söylemleri ağır ithamlar taşımaktadır.


Paranın ve çıkarın siyaseti yozlaştırmaması, siyasal ve toplumsal ahlakı zaafa uğratmaması, devletin güvenliği, hukuk devletinin kökleşmesi için siyasetin finansmanı denetim altına alınmalıdır.
Yerel seçimler için milyonlarca parayı harcayan ülke ile Dünya Sefalet Endeksinde ilk onda yer alan ülke aynı: Türkiye.