SİYASET
kimilerince, olması gerekeni bilmek, olabiliri gerçekleştirmektir diye tanımlanıyor.
Olması gerekeni bilmek için, uzman olmak gerekir.
Olabiliri gerçekleştirebilmek içinse, mevcut yapı içinde liderlik vasfına sahip, ortak aklın önemini kavramış, uzmanlardan yararlanmasını bilen, kolektif çalışmayı benimsemiş, kurumsal bir yapı oluşturma deneyimine sahip olmak çok önemli.
Bu özelliklere sahip olmak için, dünyayı, özel sektörü ve de devlet işleyişinin ne olduğunu bilmek ya da bilenleri öne çıkararak, onlara gereken değeri verebilme hatta onları yönetebilme becerisine sahip olmak gerekir.
Bir siyasi yapı içinde yer alabilmek için “Kimi prensipleri doğrultusunda bir parti seçer, kimi prensipleri için parti değiştirir, kimi de şu ya da bu nedenle yer aldığı parti için prensiplerini değiştirir” mealindeki yaklaşım da Churchill’e ait.
“Bir siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşağı düşünür” diyen de James F. Clarke.
Bir başka düşünür de, “Siyasetle uğraşmamanın cezası, sizden daha aptal olanlar tarafından yönetilmektir.”
En beğendiğim değerlendirme ise, Eflatun’un Devlet kitabında geçen bir diyalog.
Bu diyaloğu olduğu gibi aktarma yerine, kendime göre değerlendirdim. “Herkes dürüst ve başarılı olsa, siyasetle uğraşıp yönetici olmayı kimse istemez, herkes yöneticiliği bir bakıma hamallık ve angarya olarak görürdü.
Bugünkü siyasi hırsın ve çirkin siyasi yarışın nedeni, ülkeye ve topluma egemen olma hırsına sahip bencil ve çıkarcılarla, bu çirkinliği ortadan kaldırmaya çalışan idealistler arasında geçen bir yarış olarak değerlendirmek mümkün.
Burada önemli olan, partilerimiz öylesine ciddi bir kurumsal yapılanmaya ve terbiyeye, etik değerlere sahip olmalı ki, burada üretken, uzman, dürüst, çalışkan ve ülkesine ve ülke insanına hizmet etmekten başka bir şey düşünmeyen kadrolar yer almış olsunlar.
Bir insanı, belli bir makamda ortaya koyduğu başarıya göre bir değerlendirme içine girerek bir üst makama taşımayı düşünürken, onun yeni getirileceği makamda nasıl bir performans gösterebileceğini de öngörebilmek gerekir.
İnsan bir makamda ya da işte çok başarılı olurken, bir başka makamda ya da alanda aynı başarıyı gösteremeyebilir!
Başarılı bir milletvekili başarılı bir bakan olamayabileceği gibi, çok başarılı bir siyasetçi ya da bakan da başarısız bir Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olabilir.
Çok daha önemlisi, bir partide lider olabilmenin pek öyle kolay bir iş olmadığıdır!
Bazı partilerde parti Genel Başkanı olunabilmesine karşın, partinin lideri olunamamasının nedeni, liderliğin çok daha zor bir şey ve her anlamda, çok daha ciddi donanıma sahip olunması gerektiğindendir!