İslam bugün terörle anılıyor, cehaletle eş tutuluyorsa bunun sebebi gerçek İslam alimlerinin olmayışındandır. İslam alimiyim diye geçinen, ezberlediği Arapça ayetleri birbiri ardına sıralayarak insanlarda saygı uyandırmaya çalışan fakat kalplerinde zerre kadar Allah (CC) sevgisi ve korkusu olmadan saçmalayan bu zavallı güruh Kur'an'ı doğru okumuş olsaydı, 9 yaşındaki kız çocuğu ile evlenilebileceğini, öz kızının ya da anasının diz kapağını gördüğünde şehvete kapıldığını söyleyebilir miydi? Bu sözleri İmamı Azam Ebu Hanife'ye, İmam Şafi'ye, İmam Hanbeli'ye, İmam Maliki'ye, İmam Gazali'ye, Cüneydi Bağdadi'ye, Hasan Basri'ye, Muhyittin İbn Arabi'ye, Farabi'ye, İbn Sina'ya, Mevlana'ya, Yunus'a söyletebilir miydik? İslam bunun için mi geldi? Kur'an'ın amacı bu sapkın fikirleri yaymak mıdır? Sıratı müstakim bu mudur?
İslam tabi ki bu değildir. İslam, maddiyata dayanan çıkar amaçları için onlarca, yüzlerce, binlerce kişinin bir araya gelerek cemaat kurması da değildir. Bir tek işaretle binlerce kişinin koyun sürüsü gibi hareket etmesi de değildir. İslam, siyasi bir partiyi kapalı kapılar arkasında gizlice cemaat gibi yönetmek ve dünyevi arzularını gidermek için kullanmak da değildir. İslam hurafelerle dolu düşüncesiz, edep ve hayadan yoksun, cehalet içinde kıvranan insanları tatmin eden bir din de değildir.
Yukarıdaki yazılarımıza uygun düştüğünden burada İslam'ın önder imamlarından, Hanefi mezhebinin dini lideri İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin başından geçen bir olayı din alimi Feridüddin Attar'ın Evliya tezkireleri adlı eserinden sizlere nakletmek isterim: "Ebu Hanife bir gün yoldan geçerken çamurda bir oğlan gördü ve dikkat et düşmeyesin dedi. Oğlan, benim düşmem basittir, düşersem yalnız ben düşerim, ama asıl sen dikkatli ol. Zira eğer ayağın kayacak olursa, sana tabi olup peşinden gelen bütün Müslümanların ayakları kayar ve düşer, bunların hepsini kaldırmak da zordur" diye cevap verir. Oğlanın zekasına hayret eden imam ağladı ve öğrencilerine şöyle bir tembihte bulundu: "Şayet size bir mesele zahir olur ve daha açık bir delil ortaya çıkarsa o konuda bana tabi olmayınız."
Aydınlık düşüncelerin önünü açan bu gibi akla sahip olan insanlardır. "Benim sözüm Allah'ın sözüdür" diyen ve "Bundan şaşan kafir olur" diyerek fetva veren cemaat liderleri ilim ve bilime ne katkı sağlayabilir? Fakat maalesef günümüzün cemaat, parti ve devlet liderleri İmam-ı Azam Ebu Hanife gibi düşünmekten çok uzaktır. Çoğunluğu dünya malı ve iktidar hırsı ile sıratı müstakimden uzaklaşmıştır.
"Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan ibaret ve hakikaten son yurt (ahiret evi), işte halis (ve gerçek) hayat o, ama bilselerdi." (Ankebut Suresi/64. Ayet)