Sıratı müstakim (4)

Büyüklenmenin ve kibrin iki temsilcisinden biri olarak Kur'an'da gösterilen Firavun, Mısır'ın hükümdarı ve tek hakimidir. Musa Peygamber ve kavmine zulüm ederek azap çektirmiştir. Bundan dolayı Kur'an'da çeşitli sure...

Büyüklenmenin

ve kibrin iki temsilcisinden biri olarak Kur'an'da gösterilen Firavun, Mısır'ın hükümdarı ve tek hakimidir. Musa Peygamber ve kavmine zulüm ederek azap çektirmiştir. Bundan dolayı Kur'an'da çeşitli sure ve ayetlerde geçen Firavun kıssasının insanlığa verdiği mesaj sayılamayacak kadar çoktur. Bu mesajlardan biri de büyüklenme kompleksinin insana seçtirdiği yolu göstermesidir.

Şimdi Kur'an ayetleriyle büyüklük kompleksinin (Hayvani nefsin) firavunu götürdüğü noktaya hep birlikte bir göz atalım:

1- Firavun'dan; çünkü o üstün aşırı gidenlerdendi. (Duhan suresi/31. ayet)

2- Celalim hakkı için, onlara (Firavun ve yandaşları) Musa açık delillerle geldi de onlar o yerde kibirlenip kafa tuttular. (Ankebut suresi/39. ayet)

3- Firavun ise dedi ki; "Ey millet! Ben sizin için benden başka bir Tanrı bilmiyorum." (Kasas suresi/38. ayet)

Bir önceki yazımızda belirttiğim; psikoloji kuramının Freud ile birlikte kurucusu olan Adler'in büyüklük kompleksi ile ilgili açıklamasını bir kez daha hatırlayalım: "Üstünlük amaçlarının tümünde ortak bir özelliği saptayabileceğimizi söyleyebiliriz. Bu da Tanrı gibi olmaktır."

Görüyoruz ki büyüklük kompleksi, nefsin insanı yönetmesinin uç noktalarından sadece biridir ama en tehlikeli halidir. Din ve bilim insandaki bu halin "Tanrılaşma iddiası" olduğunu söyler. Gerek psikoloji ve gerekse teoloji bu durumun insan ruhundaki bozulmadan kaynaklandığı konusunda hemfikirdir ve tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak niteler. Bu iki öğreti aynı zamanda bu hastalığın tedavisinin uzun zaman alacağı konusunda ve tedavi edilmezse insanın sonunun hüsran ve azap olacağı konusunda da hemfikirdir.

Üstünlük hastalığının tedavisi ne kadar uzun sürerse sürsün, tamamen ortadan kaldırılamaz. Bu nedenle bu hastalığın tedavisindeki amaç üstünlük kompleksinin toplumsal yarara dönüştürülmesini sağlamaktır. Yani dini anlamda konuya geri dönecek olursak, nefsi terbiye ederek insanlık alemine faydalı hale getirmektir amaç. Çünkü Fatiha süresinde sözü geçen iki yoldan birini seçecek olan nefsimizdir. Buradaki seçimde söz konusu olan yol da değildir üstelik. Bundan çok daha önemlisi seçilecek olan kılavuzun kim olduğu konusudur. Çünkü yollardan birinin kılavuzu Allah (CC) iken, diğerinin kılavuzu şeytandır.

- DEVAM EDECEK -