SON yıllarda halkımızın adeta nevri döndü. Artan cinayetler, darplar ve en olmaz sebeplerden çıkan
kavgalar adeta günlük rutinimiz oldu. 'Dünya’nın Asabi Ülkeleri' yarışması yapılsa takım halinde
şampiyon oluruz. "O kadar özgür o kadar özgür olduk ki, Allah'a şükür artık doktor bile dövebiliyoruz,
eskiden böyle miydi?" Doktor, öğretmen dövmek özgürlük çıtamızın ne kadar yükseldiğini gösteriyor.
Adam adres soruyor "Bilmiyorum" cevabına sinirlenip çekiyor silahını drang drang.
Trafikte sinyal vermeden dönüş yapana sinirlenen bir sürücü, aracıyla peşine düşüp çarpıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı park yüzünden meydan dayağı yedi bu ülkede. Haliyle normal vatandaşın
dayak yemesi basit geliyor insana. En temiz ve en istikrarlı dayak yiyen meslek mensuplarının başında,
biz basın mensupları geliyor. Yazılanlar işine gelmeyince 'Basın dayağı' deniliyor. Öğrenci öğretmeni
vurdu, izleyince içim acımıştı. Yaşı bir hayli vardı ama emekli maaşıyla geçinemeyince çalışmak
zorunda kalmış ve emekli yılında katledilmişti. Ta Irak’tan gelip İstanbul’da okuldan atıldığı için okul
müdürünü suçladı ve çekip vurdu. Yerli ve milli magandalarımız yetmiyor mu gibi yabancı
magandalarımız da oldu. Otobüs şoförüne dayak en rutin dayaklardan oldu ve haber değeri bile
kalmadı. Siniri bozulan adam köpeği arabasının arkasında sürükledi. İnsanı geçtik hayvanların bile
huzurunu bozduk. Bu haber günlerce konuşuldu. Gazetecilikte bir kural vardır 'Köpek adamı ısırınca
haber değildir ama adam köpeği ısırırsa büyük haberdir." Bir aile, hatta koca bir köy kendi evlatları
Narin'i katletti. Daha dünyaya gözlerini bile açmamış masum bebekler bir çete tarafından öldürüldü.
Sinir küpü olduk ve sinirde sınır tanımıyoruz. Hemşireyi bıçaklayan, taksiciyi alçakça öldüren
mandalları türedi. Hayatında hiç sigara içmemiş adamdan sigara istedi "İçmiyorum" dediği için
meydan dayağı attı adamcağıza. Hakkında onlarca suç kaydı olan biri karakoldan kaçtı.
Polisler peşine düştü, boğuşma esnasında polisin silahını alıp gencecik mesai arkadaşını öldürdü.
Polisler bile güvende değilse gerisini siz düşünün! Soğuk çay getirdi diye garson bıçaklandı bu ülkede.
Adam kiracısının oturduğu evi ateşe verdi, kiralık katil tutup kiracısını vurduran bile oldu.
Sinir küpü oldu millet. Bizimkiler dizisi vardı. Çiçek taksi gibi Kaynanalar gibi bizleri ekrana bağlayan
sevgi ve hiciv içerikli diziler. Bir de şimdi bakın şiddet, dehşet, kolpa ne ararsan ekranlarda.
Mesela rakı bardağı buzlanıyor, sigara buzlanıyor ama tabancaların seri numarasına kadar okuyorsun
ekranlarda. Sinir küpü oldu millet. Tarkan 'Bal küpü mübarek' şarkısını 'Sinir küpü mübarek' diye
değiştirse 'Grammy' ödülü alırdı. Sinir küpü olduk ama daha fazla sinirlerinizi bozmamak için burada
noktayı koyuyorum. Esen kalın..