ALANYA
sahillerinin durumu belirsiz.
Yaklaşık 1,5 senedir kumsalda gizli bir kaos var ama, ne 30 Mart 2014'e kadar sahiller ile büfelerin ihalesinden ve denetiminden sorumlu olan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) yönetimi ses çıkarabiliyor, ne otelci, ne de büfeci.
Kimse, "hırçın çocuk" yaftası ile mimlenip siyasi otorite ile papaz olmak istemiyor çünkü.
***
"Büfeci" dediğin zaten "otelci"nin ta kendisi.
Bölgesine göre parayı bastırıp büfeyi tek başına işleten otelci de var, yerine göre üç beş otelcinin birleşip "kurbanda ortak danaya girer misali" ortak büfe ihalesine girip iki gün birinin, üç gün diğerinin büfe işlettiği bölgeler de var.
Eskiden bu işleri Alanya Belediyesi güdümündeki ALTİD pek güzel hallediyordu, adeta tereyağından kıl çeker gibi yapılıyordu bu işler.
***
(Üstelik eskiden Belediye/ALTİD sevdasına taş koyup "Bu işler artık tek bir Çatı altında olsun" diyen de yoktu)
***
Misal, büfeler otelcilere fahiş rakamdan ihale edilirken, uçuk rakamlara herhangi bir itiraz olmasın diye, "Aman ses etmeyin, çünkü bu rakamları şimdi siz vermezseniz mafyavari gruplar gelip parayı bastırır, büfeleri elinizden alıp kirayı çıkarmak için de turiste uyuşturucu bile satarlar" denildiği dahi rivayet edilir.
***
30 Mart 2014'te yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası'nda yazdığına göre, Antalya merkez ve ilçelerindeki sahillerin tüm işletme ve denetleme yetkisi Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne geçecekti.
Büyükşehir'in ana komuta merkezinin başında AKP'li Menderes Türel var.
Fakat Türel, örneğin, 30 Mart Yerel Seçimleri'nden önce Belediye Başkanlığı’na gelir gelmez Konyaaltı Sahili’ni ücretsiz yapacağı vaadinde bulunmasına karşın, bu sözünden tam bir sene sonra şezlongları ve şemsiyeleri kaldırdığı, parasız olan Sarısu Piknik Alanı'nı da paralı yaptığı için şimdi sert bir dille eleştiriliyor.
***
Büyükşehir Belediyesi’nin bir önceki belediye başkanı, şimdiki CHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın kendi döneminde halka açık ve ücretsiz olarak kullanıma açtığı Sarısu Doğal Mesire Alanı'nın araç girişi bundan bir süre önce AKP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretli hale getirildi.
Özellikle orta ve alt gelir grubuna ait halkın piknik yapmaya gittiği alana girişler otomobille 5 TL, minibüsle 10 TL, otobüsle 25 TL yapıldı.
CHP döneminde parasız olan piknik alanına girişin AKP döneminde paralı hale gelmesi doğal olarak orta ve dar gelirli ailelerin tepkisini çekti.
***
Öte yandan dün Antalya sahilleri ile ilgili ilginç bir gelişme daha yaşandı.
Turuncu Pedallar Topluluğu, plajlara girişin paralı hale getirilmesini protesto etmek amacıyla Cumhuriyet Meydanı'ndan Konyaaltı Plajı'na kadar pedal çevireceğini duyurdu.
Topluluk, 9 Temmuz Perşembe günü, yani bugün, küçük çaplı bir eylem yapacak, AKP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'i protesto edecek.
***
Umarım buraya kadar meramını az çok anlatabilmişimdir.
Şimdi gelelim sadede.
Alanya sahillerinin durumu da belirsiz.
Paralı mı olacak?
Paralı olursa kim işletecek?
Veya bu belirsizlik bilinçli olarak devam ettirilip uzun vadede ölüm gösterilerek "otelciyi", "turizmciyi", "acenteciyi" ve "esnafı" hastalığa razı mı edecekler?
Kısacası, Alanya'daki dünyaca ünlü Keykubat ve Kleopatra Plajı'nda tam bir belirsizlik hakim.
***
Örneğin, geçtiğimiz yıllarda bu tehlikeyi erken sezen bir önceki Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu pek çok sahil büfesini kumsaldan kaldırıp belediye mücavir alanına aldırmış, böylece denetimini ve ihalesini yapma yetkisini ve gerekirse işletimini kendi uhdesine geçirmişti.
Fakat halen kumsalın üzerinde duran, yani "eğer belirsizlik sona ererse" Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin denetimine geçecek olan çok sayıda büfenin işletmecisi, dolayısıyla otelci, bu belirsizliğin sona ermesini bekliyor.
***
Uzun lafın kısası...
Pek çok önemli yatırım ve hizmeti Antalya merkezden çıkarmayıp, Alanya gibi ilçeleri de sadece "asfalt" ve "sivrisinek ilaçlama dumanı" benzeri ufak işlerle tav eden (!) Büyükşehir Belediyesi'nden artık şöyle gözle görülür, elle tutulur icraatlar bekliyoruz.
***
Örnek mi?
Mesela, yanlış hatırlamıyorsam, 1989-1999 döneminin Alanya Belediye Başkanı olan Cengiz Aydoğan'ın DYP'den ANAP'a transfer olduğu 1996-1997 yılları arasında, yine dönemin ANAP İlçe Başkanı Hasan Sipahioğlu'nun da katkılarıyla yapılan Atatürk ve Ahmet Tokuş Bulvarı üzerine döşenen kilitli parkenin tamamen yenilenmesi gibi bir proje olabilir.
Artık yama tutmayan, yer yer bir aracın jantını dahi eğebilecek seviyede devasa çöküntüler meydana gelen kilitli parkenin baştan aşağı değiştirilmesi bir yana, bu iki büyük bulvarda gidiş geliş yolunu ortadan ikiye bölen refüjün de en az 1,5-2 metre daraltılması Alanya trafiği için adeta ilaç olacaktır.
***
"Köy yolunu asfaltla", "Sivrisineklere duman sık" ile gün geçirilip göz boyanacaksa ve dahi Antalya'dan bakınca Alanya halkının bunlara fit olduğu düşünülüyorsa, onu bilemem.
Ama Alanya halkı, 30 Mart'ta hatırı sayılır oranda destek verdiği Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin AKP'li Başkanı Menderes Türel'den artık "asfalt" ve "sinek ilacı"ndan daha önemli, daha dişe dokunur icraatlar bekliyor, gazeteci bir kardeşi olarak benden hatırlatması!